Pazar, Kasım 24, 2024
No menu items!
Ana SayfaGenel" 150 yıllık bir parlamenter geçmişimizi bir diktatörün beklentilerine teslim etmeyeceğiz. "

” 150 yıllık bir parlamenter geçmişimizi bir diktatörün beklentilerine teslim etmeyeceğiz. “

CHP’liler, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 22 Mayıs’taki Büyük Kongre’de aday olmaması şeklindeki ani gelişmesini “4 Mayıs Saray Darbesi” olduğunu savunuyor. CHP İl Başkan Mehmet Güzelmansur, dün parti binasında düzenlediği basın toplantısında, Başbakan DAVUTOĞLU’nun, basın toplantısında, ayrılık kararının kendi tercihi olmadığının altını çizdiğine dikkat çekerek, “Kendi tercihi değilse hangi gerekçeyle ayrıldı?” sorusunu sordu.
17 Aralık 2012 tarihinde, dönemin Başbakanının, “Yasama ve Yargı benim ayak bağımdır” dediğini hatırlatan CHP İl Başkanı Mehmet Güzelmansur, bunun, güçler ayrılığı ilkesinin açıkça reddi anlamına geldiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı ERDOĞAN’ın, 21 Mart 2015 tarihinde parlamenter sistemin artık bekleme odasına girdiğini söylediğinin altını çizen CHP İl Başkanı Mehmet Güzelmansur, bu söylemlerin, aslında sivil görünümlü bir darbenin, bir dikta yönetimi özleminin ayak sesleri olduğunu, geçen süreçte bunu defalarca dile getirdiklerini, nitekim önceki gün Saray’da gerçekleşen görüşmenin ardından darbenin fiilen gerçekleştiğini savundu ve şöyle devam etti:
“Şunu özellikle vurgulamak isterim ki, 4 Mayıs Saray Darbesi, 28 Şubat Post Modern Darbesi’ni de aşan bir niteliğe sahiptir. 28 Şubat’ta, rahmetli Erbakan Başkanlık’tan uzaklaştırılmıştı. 4 Mayıs Saray Darbesi’nin 28 Şubattan farkı, ‘Yol Arkadaşım’ dediği ‘Dava arkadaşım’ dediği bir kişi tarafından bu darbenin gerçekleştirilmiş olmasıdır.”
Darbenin adının da “4 Mayıs Saray Darbesi” olduğunu söyleyen CHP İl Başkanı Güzelmansur, şöyle devam etti:
“Sayın Davutoğlu, Başbakan olarak ilk kez seçimlere girmiş, 7 Haziran’da yüzde 40.87, 1 Kasım’da da yüzde 49,5 oranında oy almıştır. Başarılı bir sonuçtur. Yani, parlamenter demokratik sistemin kuralları içinde, Başbakanlık koltuğuna Sayın Davutoğlu oturmuş, bu bağlamda meşruluğu hiç tartışılmamıştır. Çünkü milli iradeye saygı, demokrasinin temel kuralıdır.
Özeti, Sayın Davutoğlu’nu, Başbakanlık koltuğuna, kendisinin de sıklıkla vurguladığı milli irade getirmiştir. Ancak Sayın Davutoğlu, kendisine ve partisine oy veren 23 milyon 681 bin 926 kişinin iradesiyle değil, bir kişinin iradesiyle koltuğundan ayrılmak zorunda kalmıştır. Evet, 23 milyon 600 bin kişinin iradesiyle koltuğa oturan Sayın Davutoğlu, bir kişinin iradesiyle koltuğundan ayrılmak zorunda kalmıştır. O bir kişi, ülkesinin demokrasisini değil, kendi dikta yönetimini düşünen ve planlayan kişidir. Sayın Davutoğlu, üzülerek ifade edeyim ki, 4 Mayıs Saray Darbesi’ne boyun eğerek dikta yönetimine zemin hazırlamıştır. Oysa demokrasi adına doğru olan, 23 Milyon kişinin kendisine verdiği görevi savunmasıydı, milli iradeye sahip çıkmasıydı. ‘Bu koltuğa beni halk getirdi, ancak halk götürür’ demeliydi. Yani 4 Mayıs Saray Darbesi’ne Davutoğlu’nun açıkça direnmesi gerekirdi.”
CHP İl Başkan Mehmet Güzelmansur, Partililerin de katıldığı toplantıdaki açıklamasının son bölümünde, kaderin cilvesi olarak, demokrasi adına Başbakan Davutoğlu’nun savunma görevinin de kendilerine düştüğünün altını çizerek şöyle devam etti:
“Türk siyasal tarihinde önemli bir yeri olan, AKP’nin neredeyse bütün kadrolarının 4 Mayıs Saray Darbesi’ni kabullenmiş görünmeleri de demokrasimiz adına başka bir acı tablodur. Oysa demokrasilerde darbeler desteklenmez, darbelere direnilir. Bu halkın iradesine, yani milli iradeye de bağlılığın temel bir görevidir. Davutoğlu, maalesef bunu yerine getirememiştir.
4 Mayıs Saray Darbesi’ni bir partinin iç meselesi olarak görmemek de gerekir. Bu darbe, 64. Hükümet’e karşı yapılmış bir darbedir. Bütün cumhuriyetçilerin, demokratların, yani demokrasiden yana olan bütün vatanseverlerin darbeye direnmesi bir zorunluluktur.
Bir dikta yönetiminin yasal zeminin hazırlamak için ülkenin meşru Başbakanına karşı 4 Mayıs Saray Darbesini yapanlar şunu asla unutmasınlar: Cumhuriyet Halk Partisi olduğu sürece asla amaçlarına ulaşamayacaklardır. Yaklaşık 150 yıllık bir parlamenter geçmişimizi bir diktatörün beklentilerine teslim etmeyeceğiz.
Kimsenin şüphesi olmasın darbecileri yeneceğiz, demokrasi kazanacak. Tarihte bunu hep böyle yazmıştır.”

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER