İskenderun ilçesinde iki yıl önce Alayın karşısında meydana gelen 6 kişinin hayatını kaybettiği, 25 vatandaşın yaralandığı trafik kazasının kazazedeleri, ikinci yıl dönümünde kaza yerinde buluşarak uyarılarını sürdürdü.
2 Nisan 2020 tarihinde İskenderun’da freni boşanan TIR’ın önünde bulunan onlarca araca adeta biçerek 6 vatandaşın hayatını kaybetmesine, 25 kişinin de yaralanmasına neden olan kazanın mağdurları bugün yine kaza yerinde bir araya geldi. Aradan geçen iki yıla rağmen Kaza yerindeki bariyerlerin dahi değiştirilmeyerek, feci kazanın izlerinin aynı şeklide kalması Karayollarına olan tepkileri daha da artırdığı gözlendi. Kazada hayatlarını kaybedenleri anmak ve bu kazaların bir daha yaşanmaması için yetkililerin önlem almaları konusunda seslerini duyurmak için bir araya gelen kazazedeler ile sevil toplum kuruluşları basın açıklaması yaptı.
Firma ve sürücü hakkında gerekli ceza verilmiş, şu an dosyamız Yargıtay’da yargılama aşaması devam ediyor
‘Unutturmayacağız’ pankartının önünde toplanan kazazede yakınları adına açıklama yapan Avukat Sibel Bahadır Okuyucu, kazanın arından iki yıl geçmesine rağmen, hiçbir şeyin değişmediğine şahit olduklarının altını çizerek “Bugün yine biz buradayız. Bu kazanın unutulmasını istemiyoruz. Biz Hukukçular takipçisiyiz, ceza yargılaması, hukuki süreç devam ediyor. Bu anlamda biz avukatlar olarak elimizden geleni yapıyoruz. İçişleri Bakanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğü hakkında gerekli itirazları yaptık. Hukuki süreç bizim kontrolümüz altında. Bunun dışında burada toplanmamızın amacı, gerekli önlemlerin alınmamış olması ve hala şehrin girişindeki bu vahim kazaya açık durum hakkında hiçbir yetkilinin çözüm üretmemiş olmasıdır. Firma ve sürücü hakkında gerekli ceza verilmiş, şu an dosyamız Yargıtay’da yargılama aşaması devam ediyor” dedi.
Avukat Ömer Düzen ise kazanın arından iki yıl geçmesine rağmen kaza yerinde bulunan bariyerler aynı şekilde durduğunu, önlemlerin alınması konusunda hiçbir gelişmenin olmadığına dikkat çekti.
Kazada Eşini, kardeşi ve kardeşinin eşini kaybeden İbrahim Yıldırım ise devletin kurumlarında oturanların sorumluluklarının büyük olduğunu dile getirerek “Kazada 6 canımızı kaybettik, 25 de yaralımız oldu. Bu kaza, sadece kazalar zincirinin şimdilik son halkasıydı. Umarım son halkası olmaya devam eder, tabi bu yetkililerin gayretine kalmış bir olay. Ama şu ana kadar 47 can kaybettik, 114 de yaralı var, bu kazalar zincirinde. İlk kaza 1994 ile başlayan büyük kazalar, 2004, 2005, 2011, 2013, 2015,2019, ve 2020 kazaları ile devam ettik. Şu anda 15 kilometrelik bir inişin yani bir ölüm yolunun sonundayız, ucundayız. Bu kazalar her zaman olabilir” diye konuştu.
Ağır tonajlı araçların fren arızası vermesi gibi tabi bir şeyin olmadığına vurgu yapan Yıldırım “Bu nerede olursu olsun yaşanabilir, yaşanıyor da, bundan sonra da olabilir. Ancak son kazadan buyana iki yıl geçti, ilk kazadan buyana da 28 yıl saydık. 28 yıldır ne birinci kazadan, ne de onu takip eden 7 kazadan hiçbir ders almamış olan yetkililere seslenmek istiyoruz, karayollarına, emniyet teşkilatına ve Hatay Büyükşehir Belediyesine, sözümüz bizim. Karayolları bugüne kadar kaçış rampası yaptı mı? Hayır! Çözümle ilgili başka bir çalışması var mı? O da yok. Üstünü üstük aklımızla dalga geçer gibi, ‘Güzergahın topografik yapısı müsait değil, ayrıca kaçış rampası bir değil bir dizi yapılmalıymış, sadece Mert evler kavşağı kaçış rampası için uygunmuş’ diyor. Ben ısrarla kaçış yolu diyorum, onlar kaçış rampası diyorlar, çünkü bu onların kaçış yolu oluyor!” şeklinde konuştu.