28 Nisan 2018 tarihinde aynı başlıkla yazdığım köşe yazımda seçimin önemini anlatmaya çalışmış ve şöyle özetlemiştim.
“Bu seçim öncesi Türkiye “İki Parça” görünüyor.Birinci parça “Cumhur ittifakı” içinde yer alan Ak parti, MHP ve sonradan yamanan (O da tam belli değil.) BBP.
Bu “blok” geçen ana yasa oylamasında “EVET” diyerek fiili olarak başkanlık sistemine dönmemizi sağlayan blok ve “Sistemin” devamından yana.
İkinci parça ise genel olarak anayasa oylamasında “HAYIR” diyen blok.”
Bugün 7 mayıs gelinen nokta da hayır bloğu HDP dışında ittifakta birleşti.
Cumhur başkanı adayları belli oluyor.
İmzalar atılıyor.
10 bin imza şartı tamamlanmaya çalışılıyor.
İmza kampanyasına yönelik akılsız mantıksız saldırılar tehditler sürüyor.
Tam bu manzara da milletvekili aday adayları “arz-ı endam” ediyorlar.
AK Parti çok hareketli Hatay’da 130 Milletvekili aday adayı çıkrttılar. Tanıtım, eğilim yoklamaları toplantıları bitti son söz genel merkezde.
CHP de dikkatler Cumhurbaşkanlığı ve ittifak çalışmalarına çevrili idi.
Cumhurbaşkanı adayı belirlendi. Taban mutlu ve istekli.
İttifakta imzalar atıldı. Dikkatler bu önemli işlere çevrilince aday adaylıkları gölgede kaldı.
MHP de aday adayı sayısı azalmış görülüyor.
İlk seçimi olmasına rağmen İYİ Parti de aday adayı patlaması yaşanıyor.
HDP geçmiş seçimlere göre sessiz ve içe kapanık.
Bu panorama da ilginç paylaşımlar söylemler birbiri ardına geliyor.
Birkaç örnek vermek istiyorum.
Ak Partiden aday adayı olmuş değerli bir isim sayın Prof. Dr. Hüseyin YAYMAN Antakya da yapılan tanıtım toplantısında şu sözleri söylüyor.
“Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi bu seçim ya olacağız, ya öleceğiz. Ülkemizi bölemeyecekler, bayrağımızı indiremeyecekler, vatanımızı parçalayamayacaklar inşallah. Bu duygu ve düşüncelerle tekrar 24 Haziran seçimlerinin vatanımıza, milletimize ve İslam dünyasına hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. İnşallah 24 Haziran seçimleri dünya lideri Recep Tayyip Erdoğan’ı başkan yaptığımız muhteşem bir seçim olacak. Allaha emanet olun”
MHP il Başkanı ve milletvekili aday adayı sayın Lütfü Kaşıkçı’nın tanıtım toplantısı yaptığı konuşmadan bir alıntı.
“”Bizler, Milliyetçi Hareket Partisi olarak iktidar olmayı çok istiyoruz. Bunun sebebi asla şahsi çıkarlar değildir. Türkiye’nin maddi ve manevi değerlerine sahip çıkmak, Türk milletini ekonomik sıkıntılardan kurtarmak, yoksulların, işsizlerin mazlumların ve kimsesizlerin kapısı olmak, can çekişen çiftçi ve köylülerin, memur ve işçilerin sesini meclise taşımak, çaresiz esnaf ve sanatkarların, dul ve yetimlerin yoldaşı olmak için biz bu yola baş koyduk.”
CHP aday adayları ise bir yandan adaylıkları için Ankara yolunu tutarken öte yandan genel başkan ve Cumhurbaşkanı adayı ile resim çektirme ve bu resimleri oysal medyadan paylaşma derdinde.
Seçimlerin özüne yönelik pek bir şey söylenmiyor.
Ak Parti aday adayları sayın Tayip Erdoğan’ın ismi arkasına sığınmış “yeni hedefler peşinde”.
MHP sayın kaşıkçı’nın çizdiği Türkiye profilinin baş sorumlusu AK Parti ile ittifak içinde “işsizliği engellemekten, ekonomiyi düzeltmekten” söz ederek gövde gösteriri yapmakta.
CHP aday adayları tabanın mutlu ve umutlu halinden uzak listede de yer kapma savaşında.
Bunlar normal şeyler. Her seçim böyle olur. Hava giderek ısınır.
Ama bu seçim “BASKIN ve TAKVİMİ İYİCE SIKIŞTIRILMIŞ” bir seçim.
Seçmene hangi ara kim ne anlatacak ne vaat edecek.
Cumhur ittifakı birleşenleri başkanlık sistemi içerisinde seçim programlarında neler söyleyecek?
CHP , İYİ PARTİ, SP, DP ittifakı “YENİDEN PARLAMENTER SİSTEME” nasıl dönüleceğine yönelik bir programı ne zaman anlatacak “DÖNÜŞÜM TAKVİMİNE” yönelik nasıl bir yol izleyecektir?
Bunlarda önemli hem de çok önemli.
Bir başka önemli hususta yeniden parlamenter sisteme dönmek isteyenler adaylarını nasıl belirleyecek?
Aday adaylarında “YENİDEN PARLAMENTER DÖNÜŞÜM PROGRAMINA” katkı sağlayacak özellikler sağlayacak mı?
Birikim donanım örgütte emek gibi değerlere mi yoksa coğrafik ve etnik aidiyet gibi değerler mi baz alınacak?
SP bu konu da hazır gibi.
CHP ve İYİ PARTİNİN yukarıdaki zaafların yanına örgütsel zaaflarını da katarsak seçim sonuçları nasıl etkilenir?
Bu ve benzeri sorulara doğrusu ben tutarlı yanıt bulamadım. Siz buldunuz mu bilemiyorum.
Ama ben CHP, İYİ PARTİ, SP, DP’den iyi bir dönüşüm programı ve bunu başaracak düzeyde nitelikli donanımlı mücadeleci birikimi adaylar bekliyorum.
Olur mu ?
Bilemem.
Bu potansiyel var mı?
Var.
Bu potansiyel değerlendirilir mi?
Zor görünüyor. Geçmiş uygulamalar karamsarlık yaratıyor.
Umut var mı ?
Var.
Umut var, var olmalı.
