Hatay Halk Meclisleri, düzenledikleri toplantı ile oldukça çarpıcı veriler içeren “Suriye Savaşının ve Türkiye’nin Suriye Politikasının Hatay Üzerindeki Etkileri” Raporunu kamuoyuna sundu. Halkevleri Genel Merkez Yöneticisi Eylem Mansuroğlu, Halk Meclisleri adına Raporun içeriğiyle ilgili çarpıcı bilgiler aktardı. Mansuroğlu, ilimizdeki mevcut 402 bin kayıtlı Suriyelinin yalnızca 18 bininin kamplarda barındığını, geri kalanının kendi imkanları ile barındığını söyledi, bunlardan bazılarının ahırdan bozma mekanlarda yaşamını sürdürdüğüne vurgu yaptı.
Bu raporun hazırlanmasındaki amacın Suriye savaşının ve Türkiye’de siyasi iktidar tarafından bu savaşa ilişkin izlenen politikaların kent üzerindeki etkilerinin, doğrudan kent halkının penceresinden ve birincil kaynaklara dayanan doğrulanmış bilgilerle görünür kılınmasını sağlamak olduğunu belirten Mansuroğlu, sansür ve dezenformasyonu engellemek; barış, kardeşlik ve insanca bir yaşam için yürütülen çabaları doğru bilgi ile desteklemenin hedefleri olduğunu dile getirdi. 11 Mayıs 2013’te Hatay Reyhanlı Katliamından başlayıp sonuncusu 13 Mart 2016 Ankara Katliamı’na kadar uzanan sürecin, Hatay’da ortaya konan bu çabanın, yalnızca bir kenti değil bütün ülkeyi ilgilendiren yakıcı bir soruna işaret ettiğini gösterdiğine değinen Mansuroğlu, Raporun da bu perspektifle hazırlandığını bildirdi.
Artan denetimlere karşın askeri kamuflaj elbiseli, uzun saçlı, bıyıksız-sakallı şahıslar kentte görülmeye devam edildi
Mansuroğlu, raporun içeriğinde yer alan şu çarpıcı bilgileri aktardı: “29 Nisan 2011’de gelen ilk sığınmacı kafilesinin ardından yaklaşık 5 yıllık süre içinde yaklaşık 3 milyon sığınmacı Türkiye’ye geldi. Yaklaşık bir yıl boyunca askıya alınan açık kapı politikası, Lazkiye’nin kuzeyinde Bayır-Bucak bölgesindeki çatışmaların ardından 2015 yılının sonlarında Hatay Yayladağı bölgesinde yeniden gevşetilmiştir. Karşı tarafta Suriye ordusunun kontrolü sağladığı Yayladağı Sınır Kapısı kapalı olmakla birlikte Güveççi’de oluşturulan fiili bir geçiş noktası açık tutulmaktadır. Yayladağı Kızılçat köyü de önemli bir transfer noktasıdır. Şubat’ın ilk günlerinde şehirlerarası otobüs terminalinde kaçıp Hatay üzerinden diğer şehirlere gitmek isteyen üstü çamurlu insanlar sıkça görülmüştür. Güveççi’de 14 Şubat günü bir askerin öldürülmesinin ardından denetimler sıkılaştırılmış ve Suriye’den gelenlere kimlik verme işlemi sonlandırılmıştır. Suriye’den giriş yapanlar artık sınırın diğer tarafındaki kamplarda kalmaya zorlanmaktadır.
Artan denetimlere karşın askeri kamuflaj elbiseli, uzun saçlı, bıyıksız-sakallı, yabancı şahısların kent içindeki görünürlüğü Şubat ve Mart aylarında da devam etmektedir. İlçe-köy garajlarında ya da sağlık kurumları çevresinde sıradan bir manzaranın bir unsuru haline gelmiştir.
B
