HATAY’da babası ve dedesinden öğrendiği heykeltıraşlığı yarım asrı aşkın zamandır sürdüren Abdullah Özalp (66), atölyeye çevirdiği evinde taşları sanata dönüştürüyor. Dünyanın dört bir yanından evini ziyarete gelenlerin olduğunu aktaran Özalp, heykel meraklılarına yaptığı eserlerden sattığını söyledi.
Defne ilçesine bağlı Harbiye Mahallesi’nde babası ve dedesinden öğrendikleriyle mermer, kalker, turkuaz, oniks ve gümüş cevher taşlarını kullanarak binlerce yıllık düşünürlerin heykellerini yapan heykeltıraş Abdullah Özalp, tarihin izlerini objelere yansıtıyor. İnsanlık tarihinde iz bırakmış düşünürlerden imparatorlara, tarihi objelerden mitolojideki tanrı ve tanrıçalara kadar birçok değeri işleyen Özalp, kendisini Antik Roma heykelciliğinin son temsilcisi olarak tanımlıyor.
‘BAŞKA YERDE UYUYAMAM’
Birçok ülkeden ve şehirden konukların kendisi ziyaret ettiğini söyleyen Özalp, “Bunların yanında spor, sanat, siyaset dünyasının kıymetli isimlerini de atölyemde ağırladım. Hatta Bedri Rahmi Eyüboğlu son şiirini bana ithaf etti. Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Japonya gibi ülkelere Hitit, Asur, Roma, Bizans ve daha birçok döneme ait baş heykellerin kopyasını sattım ve satıyorum. O ülkelerden gelerek müze olarak gördükleri evimi gezip burada zaman geçirip ürün alan insanlar da oluyor. Şehrimizde heykelden anlayan insanların gelerek ziyarette bulunması da beni mutlu ediyor” dedi.
Eserlerini, büyüklüğüne ve harcadığı emeğe göre 10 lira ile 7 bin lira arasında değişen fiyatlarla sattığını belirten Özalp, heykel yapımının yanı sıra talep üzerine mozaik pano çalışmaları üzerinde de emek harcadığını aktardı.