Türk Tabipler Birliği yeni bir açıklama yayımlayarak Türkiye’nin koronavirüsle mücadele sürecindeki sorunlara değindi.
TTB’den yapılan açıklamada, “Sağlık Bakanlığı’na çağrımız; algı yönetmek yerine, toplumsal bağışıklığın sağlanabilmesi için yurttaşlarımızın hakkı olan aşıyı, çalışma koşulları nedeniyle yüksek risk barındıran emekçileri de bir an önce öncelikli grupta değerlendirerek, daha fazla gecikmeksizin temin etmesidir” ifadeleri kullanıldı.
İşte TTB’den yapılan o açıklama
Aşılama programında, her yeni aşılanacak grup güncellenmesinde kaos yaşanmaktadır. En son 55 yaş için aşılamanın başlandığı duyurusu yapıldı ancak aşı randevu sistemi kapatıldı. Aşılama risk grubuna dahil edilen yurttaşlarımız ne 182’den ne de Aşıla mobil uygulamasından randevu alabilmektedir. Tabip odalarımızdan ve TTB kollarından gelen bilgilere göre Türkiye’nin tüm bölgelerinde aşı aksamasının olduğu, yurttaşların 3 Mayıs öncesine randevu alamadığı anlaşılmaktadır.
SAĞLIK BAKANLIĞI YANIT VERMİYOR
Aşı takviminin ve aşıların tedarikinin nasıl planlandığına dair daha sürecin başında yönelttiğimiz ve tekrar tekrar ilettiğimiz sorularımıza hâlâ yanıt vermeyen Sağlık Bakanlığı, pandeminin başından bu yana olduğu gibi yine salgın yerine algıyı yönetmektedir. Elde yeterli aşı bulunmadığı aşikar olmasına rağmen yeni yaş gruplarına randevu açmış, duyurusunu yapmış ve ardından aşı randevu sistemini kapatmıştır. Haberlerde risk grubuna alındığını ve aşılanacağını öğrenen yurttaşlarımız, aile sağlığı merkezlerine ve sağlık kurumlarına başvurmakta, randevu ve aşıda yaşanan sıkıntıların sorumluluğunu sağlık çalışanlarında aramakta, sağlık çalışanlarına talep ve suçlamalarda bulunmaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın kötü yönetimi sağlıkta şiddet olarak karşımıza çıkmaktadır.
“BİR AN ÖNCE AŞIYI TEMİN EDİN”
Kamuoyuna buradan duyuruyoruz: Bizler tüm yurttaşlarımızın bir an önce aşılanmasını istiyoruz ve bunun için canla başla çalışıyoruz. Aşıda ve randevuda yaşanan problemlerden/aksaklıklardan sağlık çalışanları sorumlu değildir. Sağlık Bakanlığı’na çağrımız; algı yönetmek yerine, toplumsal bağışıklığın sağlanabilmesi için yurttaşlarımızın hakkı olan aşıyı, çalışma koşulları nedeniyle yüksek risk barındıran emekçileri de bir an önce öncelikli grupta değerlendirerek, daha fazla gecikmeksizin temin etmesidir.