Akdeniz ülkelerinin birçoğundaki geleneksel beslenme alışkanlıklarını yansıtan; meyve, sebze, tam tahıl ve kuru baklagillerden oluşan bir beslenme tarzı olan Akdeniz Diyeti hakkında bilgilendirmede bulunan İskenderun Palmiye Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ecem Boran Kın, bu beslenme tipinin uzun ve kaliteli bir yaşamın temel anahtarı olduğunu belirtti.
Diyetin içeriğini hangi besinler oluşturur?
Tüketilen meyve ve sebzelerde çeşitlilik sağlamanın Akdeniz Diyetinde önemli olduğunu dile getiren Ecem Boran Kın, “Günde 5 ile 8 porsiyon arası meyve ve sebze tüketilmelidir. Tam tahıllı ürünler diyetin temelini oluşturmaktadır. Her öğünde mutlaka tam tahıllı ürünlere yer verilmelidir. Haftanın en az 2 günü balık tüketilmelidir. Tereyağı, kuyruk yağı gibi doymuş yağ kaynakları bu beslenme tarzında bulunmamaktadır. Diyette kullanılan temel yağ, zeytinyağıdır. Kırmızı et tüketimi haftada en fazla 1-2 kez olmalıdır.
Yüksek miktarda kırmızı et/kıyma tüketimi rektal kanserle ilişkili bulunmuştur. Protein ihtiyacınızı daha yoğunlukla tavuk eti, hindi eti, kuru baklagiller, yumurta ve kuruyemişlerle sağlanmalıdır. Süt ve süt ürünlerini tüketirken yağı azaltılmış olanlar tercih edilmelidir. Yemekler pişirilirken kızartma yöntemi değil ızgara, fırın, haşlama yöntemleri tercih edilmelidir. Günlük mutlaka 1,5-2 litre (8-10 bardak) su tüketilmelidir” açıklamasında bulundu.
Sağlık üzerine olumlu etkileri nelerdir?
Akdeniz diyetinin sağlığa yararlarından söz eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Ecem Boran Kın, “Akdeniz diyetinde doymamış yağ asitlerinin zengin olması, antioksidan kaynaklarının tüketilmesi ve lif içeriğinin yüksek olması başta beyin sağlığı olmak üzere sindirim sistemine kadar birçok yönden etkilidir. Obeziteye karşı koruyucudur. Tip 2 diyabet görülme riskini azaltır. Yüksek tansiyon ve kötü kolesterolün düşmesine yardımcıdır. Kansere karşı koruyucu etki gösterir. Kalp damar hastalıkları riskini azaltır. Alzheimer hastalığına karşı koruyucu etki gösterir” dedi.