Perşembe, Kasım 21, 2024
No menu items!
Ana SayfaHatayHayvancılık Sorunları TBMM'ye Taşındı

Hayvancılık Sorunları TBMM’ye Taşındı

CHP Hatay Milletvekilleri Serkan Topal ile Suzan Şahin, bir grup milletvekiliyle birlikte meclis başkanlığına ilettikleri önergede hayvancılıktaki sorunları iletti, çözüm önerilerini sıraladı. Önergede, devlet eliyle acil bir önlem alınmaması halinde ülkemizde kaba yem açığının daha da büyüyeceği, fiyatların yükseleceği, üreticilerin mağduriyetinin katlanarak artacağı vurgulandı.

Üreticiyi koruyan kurumlar özelleştirildi…

Türkiye’deki hayvancılık sektörünün, işletmelerinin küçük aile işletmesi tipinde olması, daha çok geleneksel yetiştiriciliğinin yapılması, mesleki ve kooperatif örgütlenmenin yetersiz olması, yem ve enerji başta olmak üzere girdi maliyetlerinin yüksek olması gibi bir çok sorunu olduğunu belirtildiği önergede, “Hayvancılıkta temel yaklaşım, üretirsem alıcı bulabilir miyim? Sattığımın parasını alabilir miyim? Ürettiğimden zarar eder miyim? Gibi soruları ve bu sorulara neden olan endişelerin ortadan kaldırılması olmalıdır. Böyle bir yaklaşım ve işleyiş durumunda hayvancılık ve bağlı sektörler gelişir ve güçlenir.

Geçmişte bu endişeleri gideren Et-Balık Kurumu, şeker fabrikaları, süt endüstrisi Kurumu, Zirai donatım Kurumları gibi kurumlarımız vardı. Bu kurumlar yukarıda bahsi geçen güvenceleri verirken, zımmen sözleşmeli üretim modelleriyle, teknik danışmanlık ve teknik malzeme yardımıyla üreticiyi koruyup kollamaktaydı. Fakat üreticiyi koruyan ve piyasayı düzenleyen bu kurumlar özelleştirilerek üreticileri koruyucu politikalardan vazgeçildi” denildi.

Fahiş artışlar hayvancılığı çökme noktasına getirdi …

Buna karşın bu kurumlar özelleştirilirken üretimi planlayıcı, tarım ve hayvancılık sektörünün eğitici ve yönlendirici hiçbir adım atamadığının belirtildiği önergede şunlara yer verildi: “Arz/talep dengesine göre piyasayı koordine eden, üreticinin de tüketicinin de kazandığı bir mekanizma geliştirememiştir. Özelleştirilen kurumların yanında elde kalan bazı kurumlarda piyasada belirleyici rol almadıkları için üreticilerimiz; serbest piyasanın vahşi koşullarıyla karşı karşıya kalmıştır.

Özellikle yemdeki hızlı ve fahiş fiyat artışları hayvancılığı çökme noktasına getirmiştir. Saman besleyici hiçbir değeri olmamasına rağmen işletmelerin aylık gider kalemleri çerisinde en büyük payı oluşturmaktadır. Saman fiyatlarına son yıllarda fahiş oranda zam gerçekleşmiş, yetiştiriciler samandan bile kısa hale gelmiştir. Devlet eliyle acil bir önlem alınmazsa ülkemizde kaba yem açığı daha da büyüyecek, fiyatlar artacak, üreticilerin mağduriyeti katlanarak artacaktır.

Yetiştiriciler desteklenmeli …

Süt taban fiyatı hiçbir hesaba dayandırılmadan belirlenmektedir. Süt üreticileri de dayanıksız olarak ortaya konulan taban fiyatından sütünü satmak zorunda kalmaktadır. Süt üreticilerinin mağdur olmaması için süt fiyatının 1 litre sütle 1,5 kg yem alabilecek şekilde belirlenmesi gerekmektedir.

Hayvancılığın ülke ekonomisine katkısının büyük olması, temel ihtiyaç maddelerini üretiyor olması, ülke nüfusunun sürekli artış göstermesi gibi nedenler sebebiyet mevcut sorunların çözüme kavuşturulması ve hayvancılık sektörünün geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda hayvancılık sektöründe verilen desteklemeler artırılmalı hayvancılık sektörü teşvik edilmeli, yapısal ve daha uzun vadeli programlarla desteklenerek yetiştiricilerin girdi maliyetleri aşağı çekilmelidir.

Bu sebeplerden dolayı; yetiştiricilerin sorunlarının tespit edilmesi, konuyla ilgili sorunların çözüm yollarının belirlenmesi, yetiştiricilere verilecek olan desteklemelerin araştırılarak gerekli olan idari, kurumsal ve yasal düzenlemelerin yapılması büyük önem teşkil etmektedir.”

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER