Birkaç dostum son günlerin revaçta kelimesi (süfli) ile ilgili sordular cevabımdır.
Arapça kökenli bir kelime olan Süfli kelimesi, farklı anlamlara sahip bir kelime olarak bilinmektedir. Türk dil kurumuna göre süfli kelimesinin pis kılıklı, kılıksız ve hırpani manalarına sahip olduğunu söylemek mümkün olmaktadır. Aynı zamanda süfli kelimesinin aşağı ve aşağılık anlamlarına da sahip olduğu bilinmektedir. Kelimenin bağlı olduğu dil’e bakmak için Google a Türkçe arapça çeviri kısmına (dip,aşağı)yazarsanız karşısına şu ibare çıkar(الأسفل) türkçe yazılışı (el-esfel) oyuk, çukur şeylerin en alt bölümü anlamını taşır.
Kuran’ı kerim den örneklersek. ثُمَّ رَدَدْنَاهُ أَسْفَلَ سَافِلِينَ (sümme redednehü esfele SEFİL in) (Sonra da onu düşüklerin en düşüğüne/aşağıların en aşağısına çevirip attık) bütün bunlardan anlaşılacağı üzere, şaka kaldırabilir şirin bir kelime veya hitap şekli olmasa gerek.
Peki kime süfli denilebilir: mesela ilk sırada kul hakkı ve kamu malı yiyen kişiye denilebilir, zira peygamberi azam (saav) sırt çantasında kamu malından bir hırka bulunan askerin cenaze namazını savaşta öldüğü halde kılmadı. ÇÜNKÜ O HIRKAYI ÇALMIŞTI VE KAMU MALI ÇALMAK AŞAĞILIK SÜFLİ BİR İŞTİR. Mesela makamını mevkisini kullanarak kendisinin ve etrafındakilerin çıkarları için kullanana denilebilir. Zira yüce Allah kuranda diyorki: Ey iman edenler! Öz benliğiniz, anne-babanız, yakınlarınız aleyhine de olsa, zengin veya fakir de olsalar, adaleti dimdik ayakta tutarak Allah için tanıklık edenler olun. Allah, ikisine de sizden daha yakındır. O halde, nefsinizin arzusuna uyarak adaletten sapmayın. Eğer dilinizi eğip büker yahut çekimser kalırsanız, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır. Şimdi aklınıza sınavlardan önce birilerinin bir kesime cevapları önceden verdiği geliyor değilmi? işte buda süfli bir iştir. Ve bu gibi günahları sildirebilecek hiçbir ibadet veya ibadi eylem yoktur. Çünkü içerisinde dolu dolu kul hakkı içerir. Sınavlarda sorulacak soruların cevaplarını Önceden öğrendikleri için başarılı olup bu sayede bir mevkiye veya akademik ünvana sahip olanlara süfli denebilir. ve bu sayede kazandıkları her kuruş ta haramdır. Ama her şeye rağmen bilgisi ve emeği ile bunları kazandığı halde yaşadığı yerde açlığa mahkum edilen insanların başka ülkelere yönelmek zorunda kalması bana göre süfli bir iş olmasa gerek.
Varoluş nedenlerini sadece para kazanmak, daha çok para kazanmak adına harcayan, kendisini kazandığı kadar mutlu hisseden, ve emekçiler ve emekliler asgari ücretle açlığa talim ederken, nüfuz veya torpil ile birkaç yerden maaş alanlara da süfli denilebilir mesela. Çünkü bu yüce Allah’ın kitabı kuran’ı kerim in kriterlerine uygun bir şey değildir. Kuran uyarıyor (Ey insanlar! Yeryüzündeki helâl ve temiz nimetlerden yiyin. Şeytanın adımları ardınca gitmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır.bakara 168) birkaç yerden maaş almak ancak bu kişilerin kendi uyduruk kriterleri ile kabul edilebilir. Kuran bunun için de uyarıyor. ( Hiçbir delile dayanmadan sırf dillerinizin yalan yere nitelendirmesiyle, “Şu helâldir, şu haramdır” demeyin. Böyle yapmakla Allah adına yalan uydurmuş olursunuz. Allah adına yalan uyduranlar ise asla kurtuluşa eremezler.nahl 116.)
Akıldan yoksun bazı kişilerin hırsızlığı, arsızlığı, vurgunculuğu kendi beyhude ve boş söylemleri ile aklamaya çalışması bühtan dan öteye gidemez bir çabadır. Çünkü hiçbir kutsal dava ya haram la hırsızlıkla vurgunla hizmet edilemez. Zira: hayber muhasarasında savaştan haberi olmayan Yahudi çoban, güttüğü koyunları ile kaleye geldiğinde kalenin muhasara altında olduğunu gördü, Müslüman askerler koyunlara ganimet gözü ile bakıp kesip yemek istediğinde peygamber (saav) buna karşı çıktı ve ‘’biz savaşı henüz kazanmadık ki ganimet olsun’’ dedi ve koyunların kaleye sağ salim geçmelerine izin verdi. Bu ulvi davranıştan dolayı çoban oracıkta kelime-i şehadet getirip Müslüman oldu ve kaleye girmeyip Müslüman ordusunun saflarına katıldı. Hz. muhammed (saav) dedi ki: eğer birileri sizin islamınıza bakıp imrenmiyorsa imanınızı sorgulayın. Kendi fikirlerimdir hedefinde herhangi bir kişi veya bir kurum yoktur.