Payas Kadın Girişimcileri Eğitim ve İstihdam Sağlama Derneği tarafından Anneler Gününe Özel düzenlenen programda Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Yılmaz “Aile ve Değerler Eğitimi” konulu bir söyleşi yaptı.
Payas Kaymakamı Hakan Kılınçkaya’nın eşi Şenay Kılınçkaya, önceki dönem Belediye Başkanları, Hatay Yörük Avşar Türkmenleri Dayanışma Derneği Başkanı, yerel siyasi temsilciler, eğitim liderleri, öğretmenler, sivil toplum kuruluşları mensupları ve günün özel misafirleri annelerin yer aldığı söyleşinin açılış konuşmasını dernek başkanı Gökçen Görenli Durna yaptı. Söyleşisine, kadını önemli kılan annelik vasfı ve şefkati olduğunu, anneyi özel kılan ise evlat gibi önemli bir emaneti üstlenmesiyle “Cennetin ayaklarının altına serilmesi” olduğunu belirterek başlayan Profesör Yılmaz şunları söyledi;
“Çocuk bizim kutsal emanetimiz ve bu emanet, ebeveyn, okul ve sosyal çevre üçgeninde hayata hazırlanıyor. Ebeveyn olarak çocuğun ilk ve en tesirli öğretmeni annesidir. Çocuğun zihinsel ve duygusal gelişimine ilk önce ebeveyn, daha sonra eğitimciler tanık olur. Onların kendine ve topluma faydalı birey olması bu tanıklığa bağlıdır. Bunun için ebeveyn önce kendisini geliştirmelidir, kendisini geliştiremeyen çocuğunu geliştiremez. Ebeveyn akademik ve ahlaki eğitim hususunda biri birine tercih yapmamalı. Akademik başarısını önemsediği gibi ahlaki ve insani başarısını da önemsemelidir. Çocuklarımızın hata yapmasına, hayatı tecrübe edinmesine, hatta itiraz edebilme kabiliyetinin gelişmesine müsaade etmeliyiz. Tecrübe yanlışlarla, öz güven itirazlarla kazanılır. Onları bastırıp, sansürlememek gerekir. Bırakalım, hayatı türbinlerden seyirci olarak değil, sahada aktif oyuncu olarak yaşasınlar. Çünkü hayatın provası, tekrarı yoktur. Bize düşen hedeflere ulaşırken karşılaşabileceği engeller hususunda rehberlik etmektir. Hayatlarını kendi isteğimize göre yönlendirmek değil. Çocuklarımızı eğitirken, Japonların eğitim uygulamasında olduğu gibi milli ruh patlamasını sağlamak gerekir. Böyle bir patlamayı en iyi sağlayabileceğimiz ortam Çanakkale Ruhudur. Bu nedenle yerel yönetimlerin okul çağındaki çocukları Çanakkale’deki ruha şahitlik etmesi için Çanakkale gezileri düzenlemeleri oldukça önemlidir. Milenyumla birlikte, elimizde teknoloji bağımlısı, etrafından izole olmuş, değerleri kaybolmaya yüz tutan, nemelazımcı, duyarlılık sınırı düşük bir Z kuşağı var. Bu kuşağın mensuplarını kaybetmemek için ebeveyn ve okula büyük ödevler düşmektedir. Teknolojik gelişmeyi lehte ve dozajında nasıl kullanabileceği hususunda planlar yapmalıyız. İmkânları yerinde kullanabilecek bu kuşaktan başarı hikâyeleri yazmak elimizdedir. Onları küçümsemeden adam yerine koymalıyız. Adam yerine koyulmayan bir çocuktan ileride adamlık bekleyemeyiz. Harvard’ta yapılan 75 yıl süren sosyal araştırmada; Mutlu, sağlıklı ve huzurlu bir hayatın reçetesi, kurulan sağlıklı sosyal ilişkilerde yatıyor. Çocukları sanal ortamın yalnızlığına bırakıp, asosyal bir hayata terk etmeyelim.”
Söyleşisinde mültecilere de değinen Profesör Yılmaz, mülteciler ve onların eğitimi hususunda yeterli planlama ve gerekli tedbirler alınmasa, bir taraftan uluslararası başarı grafiğimiz düşerken, diğer taraftan bu ortamdan terör örgütlerine ve uyuşturucu tacirlerine genç bir kitle akışı kaçınılmaz olur, dedi.
Söyleşi sonunda katılımcıların sorularını cevaplayan Profesör Yılmaz’a Kadın Girişimcileri Eğitim ve İstihdam Sağlama Derneği Başkanı Gökçen Görenli Durna tarafından teşekkür çiçeği takdim edildi. Profesör Yılmaz’ın kitaplarını imzaladığı kokteyl ile program sona erdi.