Oruç tutmak isteyen hastaların doktor gözetiminde bu ibadetlerini yerine getirebileceğini belirten uzmanlar, özellikle bipolar bozukluğu hastalarına önemli tavsiyelerde bulunuyor. Duygu durum dengeleyen bazı ilaçların susuz kalınması halinde hayati tehlikeye yol açabileceğini belirten uzmanlar, “Susuzluğun etkisi ile lityum zehirlenmesi gibi durumlar ortaya çıkabilir. Mutlaka doktorunuza danışın” uyarısında bulundu.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Psikiyatrist Uzm. Dr. Mahir Yeşildal, içinde bulunduğumuz Ramazan’da ibadetini yerine getirmek isteyen hastaların mutlaka doktorlarına danışması gerektiğini söyledi.
Özellikle psikiyatrik tedavi gören hastaların kullandığı ilaçların susuzluk halinde önemli yan etkilerinin ortaya çıktığını belirten Uzm. Dr. Mahir Yeşildal, “Oruç tutmasını istemediğimiz hastalarımız var, bunların başında bipolar hastaları geliyor. Ancak burada bir genelleme yapamayız, bütün bipolar hastaları oruç tutmamalı gibi bir şey söyleyemeyiz. Ancak lityum gibi valproik asit gibi duygu durum dengeleyicisi gibi ilaçlar kullanan hastalar gün içerisinde susuz kaldıklarında ilacın kan seviyesi yükseliyor ve bunların terapötik indeksleri çok dar olduğu için lityum zehirlenmesi gibi durumlar ortaya çıkabiliyor. Bu hastaların çok dikkatli olması lazım” dedi.
Bipolar hastalarda ikinci olarak uyku bölünmesinden de endişe ettiklerini belirten Uzm. Dr. Mahir Yeşildal, “Çünkü bipolarda uyku düzeni çok önemlidir. 17 saat aç kalınıyor. 7-8 saatlik bir yemek yeme vakti var ve bu geceye denk geliyor. Hastayı düşünün 12’de uyudu, 2’de sahura uyandı. Sabah namazını bekledi 4’e kadar, 4’te yine uyudu ve 7’de uyanıp işe gitti. İkişer üçer saat uyumuş, uykusu bölünmüş, REM uykusunu tam alamamış bir hastadan söz ediyoruz. Bu çok tehlikeli çünkü bu hastanın manik döneme girme ihtimali çok yüksek” dedi.
Uzm.Dr. Mahir Yeşildal, bu dönemde maneviyatın arttığını, bunun da bazı hastalarda manik dönemi tetikleyebileceğini belirterek “Manik dönemde bazı hastalarda mistik ve dini uğraşılarda bir artış söz konusu oluyor. Aile kişideki bu dini artışı ramazana bağlayıp hastalığı fark edemeyebilir” uyarısında bulundu.
Mutlaka doktorunuza danışın
Psikiyatrik hastalığa sahip olan kişilerin mutlaka doktorlarına danıştıktan sonra oruç tutmalarını tavsiye eden Uzm. Dr. Mahir Yeşildal, şunları söyledi:
“Dolayısıyla en çok dikkat etmemiz gereken grup bipolar hastalar. Hiçbiri oruç tutamaz diye bir şey söz konusu değil. Bazı bipolar hastalar doktorlarıyla görüşerek ilaçlarının dozu ayarlandıktan sonra oruç tutabilirler. İkincisi şizofreni gibi psikotik durumlar, ağır akıl hastalıkları. Bunların ekseriyetle dini açıdan oruç tutmaları konusunda bir mesuliyetleri yok. Bu hastaların büyük bölümü çok miktarda ilaç kullanıyorlar. Tamamı için değil ama küçük de olsa bir kısmı doktoruna başvurarak ilaçlarının hangi saatte alınacağı belirlenerek oruç tutabilir ama mutlaka doktor kontrolünde olmaları gerekiyor.
Depresyon, panik atak, obsesif kompulsif bozukluk gibi problemlerde iki grup hasta var. Kişi oruöç tutmak istiyorsa biz bu hastaları ramazan ayı öncesinde mutlaka değerlendirmeliyiz. Kullanılan bazı antidepresanlar, bazı obsesyon kaygıları giderici ilaçların, obsesyon ve takıntıları giderici ilaçların vücudun su ve şeker metabolizması üzerine değişik etkileri olabiliyor. İlaçları düzenlendikten sonra bu hastaların oruç tutmalarında hiçbir mani yok. Bir depresyon hastasına eğer arzu ediyorsa oruç tutması onu ruhsal açıdan çok iyi gelecektir. Bir anksiyete bozukluğu hastası oruç tuttuğu için kendini çok daha iyi ve huzurlu hissedecektir. Depresyondaki bir kişiyi düşünün hiçbir işe yaramadığını düşünüyor, bu kişi sırf Allah rızası için bir ay boyunca günde 16 saat aç kalabiliyor. Bu kişideki özgüveni de artırıyor. Bak ben bunu yapabildim, bunu yapabiliyorsam günde 8 saat işyerimde de çalışabilirim. Aslında eşimle de iyi anlaşabilirim. Aslında çocuğuma da iyi bakarım gibi özgüven duygusunu aşılayabiliyor.”
Uzm. Dr. Mahir Yeşildal, “Ancak hiçbir zaman unutmamalılar ki hastalar oruç tutarak bedenlerine çok daha büyük bir zarar verebilirler ve önümüzdeki senelerin hiç birinde oruç tutma ihtimalleri olmayabilir. Dolayısıyla iyileşebilmek adına doktorlarının tavsiyesiyle oruç tutmamaları gerekiyorsa kendilerini depresif hissetmelerinin bir anlamı ya da gereği yok” tavsiyesinde bulundu.