Aralık ayında yaşanan katliamlar insanlığın vicdanını kanatmaya devam ediyor. 19 Aralık Cezaevi Katliamı, Maraş Katliamı, Roboski Katliamı bu ay içerisinde yaşanan katliamlardır.Yine en son Paris’te Ahmet Kaya Kültür Merkezi’nde üç kişinin ödürüldüğü saldırıda daha büyük bir katliamın planlandığı söylenmektedir.
Maraş Katliamı’nın üzerinden 44 yıl geçti. 19 Aralık 1978’de başlayıp, 26 Aralık 1978’de biten Maraş Katliamında resmi açıklamalara göre 111 kişi öldürüldü, binin üzerinde insan yaralandı, 552 ev yakılarak tahrip edildi, 289 işyeri yağmalandı. Katliamın bitmesi ile birlikte aynı gün 26 Aralık 1978’de 13 ilde sıkıyönetim ilan edildi. Katliamdan sonra Aleviler Maraş’tan göç etmeye başladı ve böylece demografik yapı ile oynandı.
Maraş katliamı, 12 Eylül 1980 askeri darbesine giden süreçte gerçekleştirilen katliamlardan birisidir ve o dönemin kontra yapılarının kullanıldığı bir katliamdır. Nitekim, 12 Eylül askeri darbe davasının iddianamesinde, Kahramanmaraş olayları etraflıca anlatılmış ve bunun darbeye zemin oluşturmak için çıkarıldığı ve müdahale edilmediği açıkça belirtilmektedir.
Yine 28 Aralık 2011 günü Şırnak İli Uludere İlçesi Roboski Köyü sınır hattında Türkiye’ye ait F-16’lar tarafından yapılan bombalama sonucunda çoğu çocuk 34 sivil katledildi. Katliamın üzerinden 11 yıl geçti. Uludere Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan ve Diyarbakır Savcılığı’na nakledilen soruşturma dosyası görevsizlik kararı verilerek Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na gönderildi ve 2014 yılında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilerek dosya kapatıldı. Roboski katliamında yaşamını yitirenlerin yakınları ve katliamda yaralananlar tarafından bu karara yapılan itiraz da reddedilince dosya Anayasa Mahkemesi’ne taşındı ancak ret kararı verildi.. Böylece, bir katliamın üzeri hem de el birliği yapılarak, cezasızlık zırhıyla örtüldü. Ancak aileler ve insan hakları savunucularının yeni başvurularla adalet arayışı devam etmektedir.
Geçmişte yaşanan bu suçlar ile yüzleşmeden, geçmişteki ağır suçlar aydınlatılmadan ve bu suçlar nedeni ile resmi özür dilenmeden toplumsal barışın kurulması mümkün gözükmemektedir. Bu nedenledir ki Maraş Katliamı, Roboski Katliamı ve diğer katliamlar aydınlatılmalı, özür dilenmeli ve sorumluları yargı önünde hesap vermelidir.
Katliamların aydınlatılması için Hakikat ve Adalet Komisyonu kurulmalı ve böylece dünyada onlarca ülkede yapıldığı gibi Türkiye’de de gerçekler halka açıklanmalıdır.
İnsan hakları savunucuları olarak ceza adaleti istiyoruz. İnsanlığa karşı suçlarda zamanaşımı işletilmeden işlenen suçlar ile ilgili yaşayan faillerin yargı önüne çıkarılmasını ve hesap sorulmasını istiyoruz.
Katliamlarda yaşamını yitirenleri anarken bütün bu suçlarla ilgili devletin özür dileme ve gerçeği açığa çıkarma sorumluluğu olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.
Adil Bahtiyar
Şube Sekreteri