TBMM’de İYİ Parti grup toplantısı, eski bakanlardan Lütfullah Kayalar’ın rozetinin takılması ve konuşmasıyla başladı. Ardından Meral Akşener gündemi değerlendirmek üzere kürsüye çıktı. 14 Mayıs seçimlerine değinen Akşener, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderme yaparak “Kim Jong-un’un uzun boylu ruh ikiziyle Millet İttifakı’nın adayı arasında bir tercih yapacaksınız” diye konuştu. Meclis’e getirdiği kurşunları konuşmasının sonunda birer birer havaya kaldırarak gösteren Akşener, “Bunca engeli aştıktan sonra şimdi bize kurşun mu ‘dur’ diyecek?” dedi ve kurşunları avuç avuç yere fırlattı.
“NEYDİN, NE OLDUN RECEP BEY!”
Akşener konuşmasında şunları söyledi:
Başkentin göbeğindeki alçak bir cinayetin faillerini bulmaktan bile aciz bir iktidar… Mafyaları, simsarları, uyuşturucu kaçakçılarını kollayan, Sinan Ateş’in katillerine göz yuman zalim bir iktidar ve artık vaktini çoktan doldurmuş bir iktidar. Emniyet teşkilatımız cinayeti planlayan şahsı bir milletvekilinin evinde yakalıyor. Buna ilişkin tutanak tutuyor. Nasıl oluyorsa o tutanak ortadan kayboluyor. Bugün o tutanak dava dosyasında yok. Böyle bir rezalet olabilir mi? Hey gidi hey! Neydin, ne oldun Recep bey
“SENDE AYŞE ATEŞ’E VERDİĞİ SÖZÜ TUTACAK BASİRET YOK”
Bir zamanlar geçmiş iktidarların hatalarından ders alırdın. Şimdiyse kendi hatasını göremeyecek kadar kör, doğruları duyamayacak kadar da sağır bir adam oldun. Görüyorum ki artık sende Ayşe Ateş’e verdiği sözü tutacak basiret yok. Recep beyin yapamadığını biz yapacağız, onun tutamadığı sözü biz tutacağız. Ne olursa olsun, Sinan Ateş’in kanını yerde bırakmayacağız; katiller cezasını çekecek. Bu işin üstünü örtmeye kalkışanlar da cezasını çekecek. İsterlerse dünyanın öbür ucuna kaçsınlar, o alçakları yine bulacağız.
BTK yeni bir sosyal medya düzenlemesini yürürlüğe koydu. Buna göre artık sosyal medya platformları kişisel verileri adli makamlara iletmekle yükümlü olacak. Yargı önünde suçu ispatlanmamış kişilerin tüm şahsi bilgileri talep edilebilecek. Bu hükümetin depremdeki acizliğini sosyal medya ortaya çıkardı.
Memlekette açlık sınırı 9 bin 591 TL’yi bulmuş, yoksulluk sınırı 31 bin 241 TL olmuş. Bunlar en düşük emekli maaşını 7 bin 500 TL yapmakla övünüyor.
‘KIM JONG-UN’ BENZETMESİ
14 Mayıs’ta oy kullanmaya gittiğinizde çok kritik bir seçim yapacaksınız. Kim Jong-un’un uzun boylu ruh ikiziyle Millet İttifakı’nın adayı arasında bir tercih yapacaksınız. Kim Jong-un’un izinden gidenlerle Atatürk’ün gösterdiği istikamete yürüyenler arasında bir seçim yapacaksınız.
“BİZ ŞEHİT OLUP GÖMÜLMEYE HAZIRIZ!”
Erdoğan, muhafeleti Cudi’ye Gabar’a göndermekle tehdit ediyor. Erdoğan’a buradan sesleniyorum: Bak Recep bey; bizim için Rize nasıl vatan toprağıysa Cudi de o kadar vatan toprağıdır. Kocaeli ne kadar vatan toprağıysa Gabar da o kadar vatan toprağıdır. Biz şehit olup gömülmeye hazırız.
“KİMİNLE UĞRAŞACAĞIMI ÇOK İYİ BİLİRİM”
Kiminle uğraşacağımı çok iyi bilecekmişim, kendisini benimle uğraştırmayacakmışım. Vay vay vay, bir aslan miyav dedi, minik fare kükredi. Recep bey, sen hiç merak etme, ben kiminle uğraşacağımı çok iyi bilirim. Mesela ben kul hakkını yiyenlerle uğraşırım. Terörist başının mektubunu devletin televizyonunda okutanlarla uğraşırım. Saraylarda keyif çatanlarla kesinlikle uğraşırım.
“UTANMASAN MERMİYE SALDIRDI DİYE PARTİ BİNAMIZI TUTUKLAYACAKSIN”
Recep bey ve arkadaşları bize kızdı, sosyal medyadan hakaret ettiler. Neymiş efendim, inşaat bekçisi kardeşimiz hırsız kovalıyormuş. Bir iki şarjör boşaltmış. Ne hikmetse kurşunlar benim fotoğrafımı 20 santim sekmiş. Allah’tan il binamız Kabataş’ta değil. İstanbul İl Başkanlığımız havada, gökyüzünde değil, yerde. Üstelik ateş edilen yer ile binamız arasında belediyelerin reklam panosuyla koskoca E-5 Karayolu var. Gerek fizik gerekse geometri kurallarına göre imkansız. Mermiye falso vermiş ve olağanüstü bir nişancılıkla binamızı vurmuş. Hollywood prodüksyonlarına taş çıkartacak bu fantastik prodüksüyonun sonucunda Recep bey çıkmış benden özür bekliyor. Yufka yürekli, duyguları incinmiş… Utanmasan, mermiye saldırdı diye parti binamızı tutuklayacaksın.
KURŞUNLARI AVUÇ AVUÇ FIRLATTI! “BİZİ BU KURŞUN MU DURDURACAK?”
Bunca engeli aştıktan sonra şimdi bize kurşun mu ‘dur’ diyecek? Bunca hainliğin üstesinden geldikten sonra misak-ı millimizden bizi bu kurşun mu vazgeçirecek? Sinan Ateş durdu mu? Bunca tehdide direndikten sonra bizi bu kurşun mu durduracak? Korkmuyoruz, geri adım atmayacağız. Şimdi bana söz verin; tüm mermilere göğüs gerip, milletimize güneş olacaksınız söz mü? Bu millet 15 Mayıs sabahı hep bir ağızdan hürriyet diye bağıracak.
