6 Şubat Kahramanmaraş ve 20 Şubat Hatay’da meydana gelen depremlerin üzerinden 3 ay geçti. En az 50 bin kişi hayatını kaybetti. Depremlerin ardından kaç kişinin kayıp olduğuna dair resmi bir açıklama yapılmasa da hala pek çok depremzede kayıplarını arıyor.
Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin ardından 3,3 milyon kişi deprem bölgelerinden ayrılıp başka şehirlere göç etti. Kahramanmaraş, Adıyaman, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya, Diyarbakır, Adana, Kilis ve Elazığ’ı etkileyen 6 Şubat depremlerinden sonra en büyük yıkımı yaşayan Hatay’dan ise yaklaşık 700 bin depremzede ayrıldı.
Depremlerin üzerinden tam 90 gün geçmesine rağmen Hatay’daki depremzedelerin sorunları çözülemiyor. Hatay Antakya’da depremzedeler barınma, su, gıda, hijyen gibi en temel ihtiyaçlarını karşılayamazken hala büyük bir çoğunluk çadırlarda kalıyor. Şehirde su sorunu yaşayan Antakyalı depremzedeler su ihtiyaçlarını marketlerden tedarik etmeye çalışıyor.
Avukat Mehmet Ali Gümüş, Hatay’daki depremzedelerin sorunlarını, bu sorunların neden hala çözülemediğini ve Hatay’daki son durumu Gerçek Gündem’e anlattı. Antakyalı depremzede Gümüş, Hatay’da şehir merkezinde enkaz kaldırma çalışmalarının büyük ölçüde tamamlandığını söyledi.
ENKAZ KALDIRMA ÇALIŞMALARI BÜYÜK ÖLÇÜDE TAMAMLANDI”
Antakyalı depremzede ve Avukat Mehmet Ali Gümüş, Antakya’da enkaz kaldırma çalışmalarının büyük ölçüde tamamlandığını belirterek, molozların bilinçsiz bir şekilde dökülmesinden dolayı halkın çok büyük bir endişe duyduğunu dile getirdi:
“Hatay’da enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Şehir merkezinde yani Antakya’da büyük ölçüde enkaz kaldırma işlemi tamamlandı ama kırsalda ve çevre bölgelerde enkazlar kaldırılıyor. Civardaki bazı yerlere molozlar dökülüyor. Bununla ilgili insanlar çok büyük endişe duyuyor. Asbest tehlikesinden ve tarımsal arazilere molozların bilinçsiz bir şekilde dökülmesinden dolayı halkın çok büyük bir endişesi var.“
“ANTAKYA MERKEZ KOMPLE YOK OLDU;
Depremin yıkıcı etkisinin Antakya’da yıllar boyunca görüleceğini belirten Gümüş, Antakya’nın toparlanmasının uzun bir zaman alacağını söyledi. Antakyalıların başka şehirlere göç etmek zorunda kaldığını ifade eden Gümüş, şehirde kalanların ise en temel ihtiyaçlarının bile karşılanamadığını belirtti. İnsanların çok büyük bir çoğunluğunun çadırda kaldığını ifade eden Gümüş, depremzedelerin su ihtiyaçlarını tedarik etmede bile sorun yaşadığını söyledi:
“Antakya’daki depremin yıkıcı etkisi çok uzun yıllarca şehrin toparlanamaması şeklinde olacak. Bu 3 veya 5 ayda ya da bir yıllık süreçte unutulabilecek, ikinci plana atılabilecek bir durum değil. Antakya merkez komple yok oldu. Antakyalılar başka memleketlere göç etmek zorunda kaldılar. Burada yani Antakya’da kalanların ise hala en temel hakları karşılanamıyor. İnsanların barınma ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak durumdalar. İnsanların büyük bir çoğunluğu çadırlarda kalıyor. Konteynerler birçok insana ulaşmadı ki zaten konteyner bile gerçek anlamda bir barınma imkânı sunmuyor insanlara. Çadır ve konteynerler geçici çözümler. Su sıkıntısı devam ediyor. İnsanlar su tedarik edemiyorlar. Depremzedelerin büyük bir çoğunluğu sularını marketten alıyor ve aldıkları sularla günlerce idare etmeye çalışıyor.”
ÜÇÜNCÜ GÜNÜN AKŞAMINA KADAR DEVLET GELMEDİ,
Antakya’ya üçüncü günün akşamına kadar arama kurtarma ekiplerinin gelmediğini söyleyen depremzede, arama-kurtarmada büyük bir felaket yaşandığını dile getirdi. Evinin ve yakınlarının olduğu enkazların da Antakya’da olduğunu belirten Gümüş, devletin üçüncü günün akşamına kadar Antakya’ya gelmediğini vurguladı:
“Depremin özellikle ilk üç gününde kurtarma konusunda büyük bir felaket yaşandı çünkü maalesef kurtarmaya hiç kimse gelmedi. Ben şehir merkezindeydim. Evim de yakınlarımın olduğu enkazlar da şehir merkezindeydi. Antakya’ya üçüncü günün akşamına kadar devlet gelmedi, devlet yoktu.”
“HALA YARDIM ULAŞTIRILAMAYAN BÖLGELER VAR”
Hatay’a gelen yardımlarda koordinasyonsuzluk ve organizasyonluk yaşandığını belirten depremzede, depremin üzerinden 3 ay geçmesine rağmen hala yardım ulaştırılamayan bölgelerin olduğunu söyledi. Gümüş, “Yardımlar konusunda da koordinasyonsuzluk ve organizasyonsuzluk vardı. Türkiye’den ve dünyanın her yerinden buraya gelen yardımlar organize edilemediği için yığıldı. Yardımlar bazı bölgelerde israf edildi, bazı bölgelere de bu yardımlar ulaştırılamadı. Depremin üzerinden 3 ay geçmesine rağmen hala yardım ulaştırılamayan bölgeler var” dedi.
DEVLETİN KURUMLARI İŞLEVSİZLEŞTİRİLDİ,
Depremzedelerin en temel ihtiyaçlarının dahi karşılanamadığını belirten Gümüş, Hatay’da insanların kendi imkanlarıyla hayatta kalmaya çalıştıklarını söyledi. AFAD ve Kızılay’ın başarısızlığının hala devam ettiğini ifade eden Gümüş, depremzedelerin sorunlarının çözülememesinin nedeninin devletin kurumlarının içlerinin boşaltılmasından kaynaklandığını dile getirdi. Antakyalı depremzede sorunların hala çözülememesinin politik nedenlere dayandığını söyledi:
“Şu anki mevcut yönetimde devletin bütün kurumları işlevsiz hale getirildi, içleri boşaltıldı. Bu kurumlar liyakatsiz insanlar tarafından yönetiliyor. AFAD ve Kızılay bu felakette korkunç bir başarısızlık gösterdiler ve bu başarısızlık hala devam ediyor. İnsanların en temel hakları, ihtiyaçları hala karşılanabilmiş değil. İnsanlar kendi imkanlarıyla hayata tutunup hayatta kalmaya çalışıyorlar.”
“ HERKESE BURADAKİLER ADINA TEŞEKKÜR EDERİM”
Hatay’a yardım gönderen herkese Antakyalılar adına teşekkür eden Gümüş, “Şu ana kadar insanlar dayanışmaları sayesinde buraya kadar geldi. Yolun bundan sonrasında da halk yine kendi öz dayanışmasıyla birbirine tutunarak düzlüğe çıkacak diye tahmin ediyorum. Buraya yardım gönderen ve burada yüreği bizimle olan herkese buradaki herkes adına çok teşekkür ediyorum” dedi.