31 Mart seçimleri artık fiilen başladı.
Hatay’da siyasi partiler adaylarını belirlediler.
Büyükşehir ve ilçe başkan adayları 1-2 istisna dışında tamamlandı.
Partiler bu hafta fiilen topyekûn inerler diye bekliyorum.
Seçmenin büyük bir kısmının ise hala başka gündemleri var.
Onların partilere, adaylara, seçimlere mesafeleri var.
Onların gündemi değişik.
Depremin yıkıntıları, kayıpları onların birinci gündemi.
Onların barınma geçinme ve gelecek endişeleri var.
Aslında ben dahil çoğumuz az da olsa böyleyiz.
Hangimiz rahat ve huzurlu,
Hangimiz gelecek endişesi taşımıyor
Hayat pahalılığı hepimizi yerle bir etmedi mi?
6 Şubat depreminde hepimiz öldük bazılarımız toprağa gitmedi mi
Bizler yani sağ kalanlar yaşıyor gibi yapmıyor muyuz?
Ama hayat acımasız ve de devam ediyor.
2 ay sonra oy kullanacağız seçime 2 ay gibi bir süre var.
Kentimize ve ülkemize karşı sorumluklarımız var ve onları yerine getirmek zorundayız.
Bugünden seçimin sonuçları için kesin bir şeyler söylemek mümkün değil.
Bugün için siyasi partilerin özellikle büyükşehir belediyesinin favori iki adayın kullandıkları argümanlardan yola çıkarak bir şeyler söylenebilir.
Hatay’da Büyükşehir seçiminin iki parti arasında geçeceği, daha doğrusu iki ittifak arasında geçeceği ortak bir öngörü.
Sonuçta Cumhur ittifakı ile CHP ve müttefikleri arasında geçecek seçim.
Cumhur ittifakı tamam da CHP‘nin müttefikleri kim diye bir soru sorulabilir?
Açıklayayım;
Siz bakmayın Ankara’da partilerin ittifak yapmadıklarını Bu kez ittifak tabanda kurulacak diye düşünüyorum.
AK Parti‘ye oy vermek istemeyen ve gidişattan memnun olmayan ama CHP seçmeni olmayan seçmenlerden bahsediyorum.
Kazanamayacak adaya oy vermenin AK Parti’ye oy vermek olduğunu iyi bilen seçmenlerden bahsediyorum.
Siyasi literatürde bu tür seçmenlere stratejik seçmen diyorlar.
Son araştırmalarda bu tür seçmenlerin oranının %25’e yükseldiği biliniyor.
Siz bugün yükselen sesleri ciddiye aldanmayın.
Aday olmayanların çıkardığı sesler, kırgın küskünlüklerin çıkardığı sesler; dönemseldir, tedricidir giderek azalır ve kesilir.
CHP küskünlerinden oy devşirerek siyaset yapmayı deneyenler de bu gerçekleri görmeli.
Bu sesler giderek azalır ve her seçimde vardır.
Davullar çalındığında her Seçmen kiminle halay tutacağını bilir ve halaydaki yerine alır.
Özetle CHP’nin Hatay’da çok ciddi bir potansiyel müttefik kitlesi var.
Büyükşehir ve ilçe adayları ile meclis listeleri hazırlanırken, kampanya stratejisi belirlenirken bu kitleyi göz önünde almaları gerekir.
Almadan geçmezler diye düşünüyorum.
Hoş CHP Örgütlerinin çoğu Allaha emanet İl başkanı Damat Tiryaki desen ha keza, ama adaylar ve özellikle Sayın Savaş bu hususları dikkate alır düşüncesindeyim.
Cumhur ittifakına gelince onların oturmuş Ankara’da karar altına almış bir ittifakı var.
Ankara’da Parti Genel merkezinde kurulan ittifak tabana nasıl yansıyacak?
Bu Henüz belli değil.
Özellikle Büyükşehir yarışında Sayın Lütfü Savaş’ın ittifak tabanından ciddi Oylar aldığı da bilinen bir gerçek.
Önümüzdeki seçimde de böyle olur diye bir öngörüm var.
Bugün Lütfü Savaş karşıtlığının tavanda çok ciddi bir karşılık bulacağını zannetmiyorum.
Geçen iki seçimde de bu tür karşıtlıklar oldu.
Yeni bir durum söz konusu değil kaçaklar hep vardı.
Gelelim iki favori adayın seçim stratejilerin ana hatlarına.
İkisi de Henüz bir seçim Bildirgesi açıklamadılar.
Ama ziyaretlerde kullandıkları cümleleri, gönderdikleri bültenleri izleyerek bu kampanyanın ana hatlarını çözmek mümkün.
Cumhur ittifakının adayı Sayın Öntürk henüz yeni ve seçmeni etkileyecek bir söylem geliştiremedi Kamu yatırımlarını gezerek çalışacağız “Hatay’ı hep birlikte ayağa kaldıracağız, iş birliği içinde olacağız, hepimiz kardeşiz İktidarın nimetlerini kullanacağız” gibi söylemlerle durumu geçiştiriyor.
Onun Bu Söylemlerine karşı Sayın Lütfü Savaş “Hassa tüneli 10 yıldır bitmedi Belen geçirdi Şimdi mi aklınıza geldi, Kaç TOKİ konutu yaptınız kaç ihtiyaç sahibi var “gibi yanıtlar veriyor.
Sayın savaşın Hatay’ın bütünlüğü, Suriyelilerden kaynaklı gelecek endişesine Sayın Üntürk’ten Henüz bir yanıt duyamadım.
Bu söylenenler her zaman içinde değişmezse yetmez.
Özellikle Sayın Mehmet Öntürk açısından yeterli olmaz.
Son 10 yıldır Hatay’da doğru dürüst bir yatırım yapmayan iktidar partisinin Hatay, ı ihya edeceğiz söylemine seçmen yeterince inanır mı ?
Ben inanmayacaklarını düşünenlerdenim.
Hatayı Ayağa kaldırmak devletin ve iktidarın bir görevi.
Yerel seçimi kim kazanırsa kazansın bu devletin ve hükümetin Hatay’a borcudur.
Oy verip yerelde de bizi iktidar yaparsanız hizmet alırsınız söylemi yanlıştır, tehlikelidir ve ahlaki de değildir.
Bu söylemde Israr edilirse Sayın Savaşın “Antakya’da 10 yıldır, Dörtyol’da 15 yıldır, Kırıkhan’da Reyhanlı’da 10 yıldır İskenderun’da 5 yıl iktidarsınız Ne yaptınız anlatın “şeklinde bir yanıtıyla karşılaşırsınız ve bunu seçmene izahta zorlanırsınız.
Ya da size oy vermedik diye hizmet alamıyorsak, siz de bizden vergi almayın şeklindeki isyanlarla karşı karşıya kalırsınız.
Vergi verme sırlamasında ilk 5’e giren Hatay’a sırf oy vermediler diye hizmet etmemenin izahını yapamazsınız.
Deprem ile hayatı şu veya bu ölçüde kararan, yıkılan Hatay’lı seçmen hakikaten mağdur.
Neredeyse yok olmuş. Antakya, Defne yıkılmış diğer ilçeler ağır yaralar almış bir Hatay var ortada
İhtiyaçlar belli.
Kimse kimseyi kandırmasın.
Kimse pembe senaryolar ile günü geçiştirmesin.
Hatay’da işler doğru ve hızlı gitmiyor.
Barınmadan sağlığa eğitimden Alt yapıya çok ciddi sorunlarımız var.
Seçmen bu sorunlarla ilgili boş ve pembe çözümler, algı yaratmaya yönelik laflar istemiyor.
O hayatına dokunulduğunu hissetmek istiyor.
Bazı şeylerin iyiye doğru gittiğini görmek istiyor.
Seçmen Konteynerinin akmamasını, çocuğunun okuluna doğru dürüst yollardan gitmesini, doğru dürüst binalarda eğitim almasını, konteynerden kalıcı konutlara en düşük maliyetle ve hızlı bir şekilde geçmeyi istiyor.
Seçmen sağlığa hızlı ve güvenli bir şekilde ulaşmak istiyor.
Seçmen ekonomik kriz ile boğuşurken SSK ve vergi borçların ertelenmesini değil ciddi kaynak teminini istiyor.
Seçmen önünü görmek istiyor.
Seçmen geleceğini görmek istiyor.
Seçmen Yıkılan evinin yerine ücretsiz ev istiyor.
Seçmen rezerv alan bilmecesi ile boğuşmak istemiyor.
Seçmen orta ya da az hasarlı binalarının düşük maliyetlerle güçlendirilmesini istiyor.
Onların önüne bu istekleri karşılayacak projelerle çıkılmalı ve somut inandırıcı projeler hazırlanmalı Bu günden seçmenle ve seçimle ilgili görülen bunlar .
Yarınlarda durum değişir mi?
Bilinmez, ama seçmen istekleri değişmeyecek inanın.
Cumhurbaşkanımız merkezi hükümetle yerel yönetim aynı partiden olmaz ise hizmet alamazsınız sözleri bile seçmenin isteklerini değiştirmeyecek inanın.
Seçmen önce dönüp Hatay’ın son 10 yılına bakacak sonrada son bir yılda yaşadıklarına bakacak inanın.
Seçmen 10 yılda görmediklerini son 1 yılda gördüklerini göz önüne alacak.
