Cuma, Ocak 31, 2025
No menu items!
Ana SayfaİskenderunKentsel dönüşüm, varoluşsal bir konudur.

Kentsel dönüşüm, varoluşsal bir konudur.

Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Türkiye’deki konut sorunu hakkında yazılı bir basın açıklamasında bulundu.

 

 

YILDIRIM KARA: KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜREKLİ SEKTEYE UĞRATILMIŞTIR

Türkiye’nin kronikleşmiş bir yapı stoku sorunu bulunduğunu hatırlatan Kara, “Sadece deprem olduğunda tartışılan ancak günlük hayattaki gözlemlerle bile hemen fark edilen bir konut stoku sorunumuz var. Özellikle 1960’lardan itibaren hızlanan köyden kente göç sırasında, yurttaşlar ya kendi imkanlarıyla inşa ettikleri gecekondulara ya da ölçülere uymayan konutlara yerleşmek zorunda kalmışlardır. Yasal mevzuatın yokluğunda, siyasetçilerin oy karşılığında imar affı çıkartmalarıyla, müteahhitlerin malzemeden çalmasıyla, yani el birliğiyle, ülkemizin her şehri çürük ve kaçak binalarla kaplandı. Türkiye bu hızlı ve hastalıklı şehirleşmesinin bedelini depremlerdeki yıkımla, hava kirliliğiyle, şehirlerin ulaşım sorunlarıyla, can ve mal kayıplarıyla ödüyor. 2012 yılında çıkartılan 6306 sayılı kanun ile hayatımıza giren ‘kentsel dönüşüm’ kavramı, bu kangrene bir ağrı kesici vermekten öteye gidememiştir. Kentsel dönüşüm kapsamına alınan konut sayısı ve konut yapım hızı arasında büyük bir fark mevcuttur. İstanbul Planlama Ajansı’nın konuyla ilgili raporu, muhtelif tarihlerde ilan edilen hedefleri gösteriyor: Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanları, 1,5 ila 2 milyon arasında konutun dönüşümünden bahsetmekte, bunun için de 3 veya 5 yıl gibi kısa süreler vermekteydi. Oysa iktidar, oy karşılığı imar affı çıkartarak, kendi kanunlarını baltalamaktan da geri durmamıştır. İnşaata dayalı büyüme modeli uğruna, kentsel dönüşüm sekteye uğratılmış ve rant yaratma aracı haline getirilmiştir. Bugün deprem bölgesinde hem kentsel dönüşüm hem yerinde dönüşüm ile, kendi yarattıkları sorunu çözmeye çalışıyorlar. Ancak bunu yaparken yine sorunlar yaratıyorlar. AKP, bir sorunu başka bir sorunla ikame ederek ülke yönetebilen bir parti. Bunu da en açık şekliyle konut meselesinde görüyoruz” diye konuştu.

 

 KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇÖZÜLMEDEN DİĞER SORUNLARI ÇÖZEMEYİZ

Konut stokunun sorunlarının çözümünde gerekli inisiyatifin alınmadığını dile getiren Kara, “Konut sorununu kendi başına, öylece ortaya çıkmış bir sorun olarak görmek mümkün değil. Dışarıdan gelen kaynak akışı sekteye uğradığı için artık pek duymuyoruz ama 10 yıl önce, inşaat sektörünün ekonomideki payını eleştirenlere bile kötü gözle bakılıyordu. Oysa tek başına inşaata dayalı bir büyüme modelinin tıkanacağını o zaman da söylüyorduk. Bugün, bu eleştiriler doğrulanmış; ekonomik kaynaklarımızı şantiyelere yığmanın yan etkileri ortaya çıkmıştır. Şehirlerimizdeki konut stokunun yenilenmesi, bu nedenle, yeni bir bakış açısıyla ele alınmalıdır. Bu bakış açısı bir ekonomik gereklilik olduğu kadar sosyal, kültürel, siyasi ve ekolojik çıkarlar gereğince geliştirilmelidir. Ancak bunu yapmak için elimizde güvenilir veriler bile mevcut değil. 27 Ekim 2023 günü TBMM’de yapılan bir komisyon toplantısında, ülkemizdeki 36 milyon bağımsız bölümün 6 milyonunun risk altında bulunduğu, 2 milyon bağımsız bölümün acilen dönüşmesi gerektiği; 2012’den 2023’e kadar 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün de dönüştürüldüğü söylendi. Bakanların farklı tarihlerde verdiği farklı rakamlara göre, 6,5 ile 7,5 milyon konutun yenilenmesi; bunun içinde en az 5, en fazla 20 yıl gerekiyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise 4 Mart 2022’de, 59 ilde 767 bin bağımsız birimin kentsel dönüşümünün tamamlandığı, bu kapsamda 20 milyar lira ödeme yapıldığı bilgisini veriyor. Sadece veriler arasındaki boşlukları ve tutarsızlıkları göz önüne aldığımızda, kentsel dönüşümün başarısından veya başarısızlığından söz etmek bile zor. Biz, bu belirsizliğin ortadan kalkması adına, ilgili bakanlığa, bir soru önergesi veriyoruz. Fakat bu sorun bizim soru önergesi vermemiz, birilerinin mitinglerde konuşması, bazı rakamların görselleştirilmesi ile çözülemez. Türkiye, kentsel dönüşümü tamamlamak; böylece çarpık kentleşmenin günlük hayatlarımız üzerindeki etkisini ortadan kaldırmak hem de olası bir depremde daha fazla can ve mal kaybına uğramamak için harekete geçmek zorundadır. Kentsel dönüşümün rant, oy, mevzuat bahanesiyle geciktirilmesi, saptırılması kabul edilemez. Kentsel dönüşüm, deyim yerindeyse, varoluşsal bir konudur. Bu konu çözülmeden, diğer sorunları çözmeye başlayamaz, başlasak bile yol alamayız” şeklinde konuştu.

 

 

 

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER