Hatay’ın Samandağ ve Defne ilçelerinde tarım arazilerinin bulunduğu 5 mahallenin kesiştiği alana arıtma tesisi yapılmak isteniyor. Yurttaşlar söz konusu projeye tepki gösterirken proje için daha uygun bir yer seçilmesi gerektiğinin altı çiziliyor.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen yıkılan şehirlerde yapılan çalışmalarda vatandaşların taleplerine hâlâ kulak verilmiyor. Hatay’ın Defne ilçesinde bulunan Özbek, Büyükçat, Aknehir ve Sinanlı ile Samandağ ilçesindeki Değirmenbaşı mahallelerinin yakınındaki 230 dönümlük alana Hatay Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (HATSU) tarafından atıksu arıtma tesisi projesi yapılması planlanıyor.
Bilgilendirme toplantısı dahi yapılmazken süreç, kapalı kapılar ardından yürütülüyor. Projenin iptal edilmesi amacıyla dava açan vatandaşlar, bir yandan yetkililerle görüşmek için toplantı talep ediyor. Diğer yandan ise eylemlerle ve imza kampanyalarıyla tepkilerini duyuruyor. Yaşam alanlarının yakınına yapılmak istenen proje hakkında vatandaşlar, “Bu tesis hayata geçerse bölgedeki tarım ve hayvancılık bitecek. Proje için daha uygun bir yer seçilmeli” ifadelerini kulandı.
İMZA TOPLANDI
BirGün’ün haberine göre, Büyükçat Mahallesi’nde yaşayan Hüseyin K. adlı yurttaş projenin riskleri hakkında detaylı bir rapor hazırladıklarını ve raporu ilgili mercilere ileteceklerini ifade etti. Hüseyin K., “Raporla birlikte imza kampanyası da düzenledik. Ancak yetkililer, randevu vermemek için direniyor” ifadelerini kullanarak tepki gösterdi. Projenin detayları hakkında bilgi veren Hüseyin K., “Arıtma tesisi, işlenen atık suyun en yakın tahliye alanına yönlendirilmesi gereken bir noktada olmalıdır. Ancak bu proje, üç mahallenin tam ortasına ve diğer iki mahalleye de çok yakın bir konuma yerleştirildi. Üstelik bu karar, halk bilgilendirilmeden, tamamen gizli bir şekilde alındı. Daha da önemlisi, kamulaştırma süreci hukuka aykırı şekilde yürütüldü. Bazı arazilere el konuldu ve bu işlemler, ilgili yasal mevzuata uygun olmadan gerçekleştirildi.“ ifadelerini kaydetti.
Bu büyüklükteki projeler için halka bilgilendirme toplantıları yapılması ve kamuoyuna şeffaf bir süreç sunulması gerektiğinin altını çizen Hüseyin K., “Ancak burada tam tersi bir yöntem izlendi. Bunun yerine, gizlice imza toplayarak insanlardan zeytinliklerini boşaltmaları istendi. Biz bunu öğrendiğimizde hemen harekete geçtik, direniş başlattık ve dava açtık.” dedi.
“HEM ÖZEL MÜLK HEM HAZİNE ARAZİSİ BULUNUYOR”
Aknehir’de evi bulunan Çiğdem Arslan da yapılmak istenen projeye tepki gösterirken “Daha önce aynı bölgede taşocağı açılmak istenmişti. Ancak bölge halkı, bir araya gelerek bu projeye karşı çıkmış ve engellenmesini sağlamıştı. Şimdi ise aynı bölgede bir arıtma tesisi kurulmak isteniyor. Bu proje kapsamında toplam 230 dönümlük bir alanda çalışma yapılması planlanıyor. Söz konusu alanın içerisinde nehir yatağı bulunuyor ve hem özel mülk hem de hazine arazisi yer alıyor.” ifadelerini kaydetti.
Söz konusu arıtma tesisinin yaşam alanlarına çok yakın olmasının ciddi endişelere sebep olduğunu ifade eden Arslan, “Bölge halkı, tesisin etik açıdan uygun olmadığını düşünüyor ve projeye karşı çıkıyor. Ayrıca, tesisin ardından bölgede konut projeleri de hayata geçirilmeyi planlanıyor. Önce arıtma tesisi inşa edilip ardından kalan alanlarda konut projeleri gerçekleştirilecek. Ancak bu konutlar, hem arıtma tesisine hem de geçmişte faaliyet göstermiş bir taş ocağına çok yakın olacak. Biz böyle bir alanda sağlıklı bir yaşamın mümkün olmayacağını biliyoruz.” sözlerini sarf etti.
Arslan, bölge halkının tarım ve hayvancılıkla geçindiğini de ifade ederek yetkililere seslendi ve “Zeytinlikler, besicilik ve arıcılık gibi faaliyetler burada önemli bir geçim kaynağı oluşturuyor. Ancak bu proje, bölgedeki doğal yapıyı bozarak tarımı ve hayvancılığı bitirme riski taşıyor. Halk, bölgenin istimlak edilmesine ve doğanın tahrip edilmesine karşı. Böyle giderse bu kent ayağa kalkmaz.” ifadelerini kullandı.