Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden kadınlar, adalet mücadelesini sürdürüyor. Hatay’daki depremde ailesini kaybeden Döne Kaya, bir kadın olarak bu süreçte karşılaştığı zorlukları ANKA Haber Ajansı’na anlattı. “Bu bir afet değil, ihmallerin sonucuydu” diyen Kaya, “Kadın başına uğraşma” gibi söylemlerle karşılaştığını, mahkemelerde ciddiye alınmadığını belirtti. Kaya, “Kaybettiklerim bir sayı değil, hayatımdı. Adalet sağlanana kadar mücadele edeceğim” dedi. Hak arayan kadınlara ise “Asla yalnız değiliz. Çünkü kadınlar ve çocuklar için yaşanılabilir dünya mümkün” mesajını verdi.
6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. 53 bin 737 kişinin hayatını kaybettiği, 107 bin 213 kişinin yaralandığı felakette yakınlarını kaybeden kadınlar adalet mücadelesini sürdürüyor. Onlardan biri de Döne Kaya.
Hatay’ın Antakya ilçesinde yıkılan Fuat Koku Sitesi’nde en küçüğü 6 aylık bebek olmak üzere 69 kişi yaşamını yitirdi. Annesi, kız kardeşi, eniştesi ve 9 aylık yeğenini kaybeden Kaya, adalet sürecinin yavaş ilerlemesine karşı 6 Mayıs’tan itibaren Ankara’nın çeşitli simge yerlerinde ve Hatay Adliyesi önünde “Adalet Nöbeti” tutmaya başladı. Zaman zaman polis müdahalesiyle karşılaşan Kaya, tüm engellemelere rağmen mücadelesinden geri adım atmadı. Fuat Koku Sitesi’nin yıkılmasına ilişkin iddianame, depremden 22 ay sonra, 16 Aralık 2024’te tamamlandı ve yargı süreci başladı.
Döne Kaya, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında, adalet mücadelesinde bir kadın olarak karşılaştığı zorlukları ve bunlara karşı geliştirdiği çözümleri ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Kaya, 6 Şubat depremlerinde Fuat Koku Sitesi’ndeki ailesini kaybettiğini, bu kaybın bir afet değil, ihmallerin, rantın ve denetimsizliğin sonucu olduğunu belirtti. Kaybettiklerinin ardından adalet mücadelesine başladığını ve hâlâ devam ettiğini vurguladı. Kaya, bir kadın olarak karşılaştığı zorlukları şöyle anlattı:
“Kadınların hak arayışını hala küçümseyen bir toplumda yaşıyoruz. ‘Kadın başına uğraşma, zaten bir şey değişmez’ gibi söylemlerle karşılaştım. Erkek egemen bir sistemde, mahkemelerde ve resmi kurumlarda ciddiye alınmamak, medya önünde duygusal olmamamla suçlanmak ve acımı küçümseyen yaklaşımlar benim mücadelemi zorlaştırdı. Şu an geldiğimiz noktada sadece ben ve benim gibi yakınlarını kaybeden aileler, bu mücadeleyi sürdürüyor ve destekliyor. Bazı insanlar, yaşadığım yas sürecinin kronikleştiğini söylüyordu. Oysa ben, yasın kişisel ve zamana yayılan bir süreç olduğunu biliyorum. Kaybettiklerime bir sözüm var: Adalet sağlanana kadar mücadele edeceğim. ‘Bu ülkede tek başına neyi değiştireceksin? Bu ihmaller hep var, hayatına devam et’ gibi söylemlerle de karşılaştım. Genç bir kadın olduğum için, bir annenin ya da babanın acısını daha az hissettiğimi söyleyenler oldu. Oysa acının ölçüsü yoktur. Benim kaybettiklerim sadece bir sayı değildi, onlar benim hayatımdı.”
Bu mücadelede en büyük gücünün annesinden öğrendiği merhamet ve kararlılık, kız kardeşinden ise bir kadın olarak boyun eğmemek, yılmamak olduğunu belirten Kaya, “Onların anısını yaşatmak için susmadım ve susmayacağım” dedi.
“Asla yalnız değiliz”
Kaya, Adalet Peşinde Aileleri Platformu’nda çocuklarını, eşlerini ve ailelerini kaybeden diğer insanlarla bir araya geldiğini belirterek, “Onlardan güç aldım ve almaya devam ediyorum. Avukatlar, akademisyenler ve hak savunucuları, sesimizi duyurmamıza destek veriyor. Birlikte mücadele edince daha güçlü olduğumuzu görüyorum. Hak mücadelesi veren kadınlara mesajım, ‘Asla yalnız değiliz.’ Sesimiz yükseldikçe, bir kişi bile duysa bu değişimin başlangıcı olabilir. Çünkü kadınlar ve çocuklar için yaşanılabilir bir dünya mümkün” diye konuştu.
