Pazartesi, Mart 10, 2025
No menu items!
Ana SayfaHataySuriye’ henüz bir çete Devletidir”

Suriye’ henüz bir çete Devletidir”

 

 

Suriye’de son günlerde yaşanan olayları  değerlendiren İYİ Parti Hatay Milletvekili Şefik Çirkin yaptığı  sosyal medya hesaplarından yaptığı yeni  açıklamada, “Suriye’deki yeni yönetim henüz bir çete Devletidir” vurgusunu yaptı.

Suriye’deki Alevi katliamına ilişkin sosyal medya hesabından yeni bir paylaşım yapan Hatay Milletvekili Şefik Çirkin, “Lazkiye’de gelişen olaylarda İsrail ve İran izleri çok açık görülmektedir” iddiasında bulunarak şu görüşlere yer verdi:

 

“Kıymetli Hatay’lı hemşehrilerim

 

Bilindiği üzere komşumuz Suriye’nin Lazkiye bölgesinde son günlerde insani sınırlarla ifade edilemeyecek ve içimizi acıtan olaylar meydana gelmiştir.

 

Bu olayların bize göre 3 boyutu vardır:

 

1- Yaşananlar mağdurlar hangi kimlikte olursa olsun bir insanlık dramı ve insan hakları suçudur.

 

2- Olayların Hatay’a olumsuz etkileri tarif edilemeyecek derecede yüksektir.

 

3- Eğer durdurulmazsa Türkiye orta vadede stratejik bakımdan çok büyük sıkıntıya girecektir.

 

Lazkiye de gelişen olaylarda İsrail ve İran izleri çok açık görülmektedir. Ve onların bir hesabı vardır.

 

Ancak yabancı parmağı içlerinde çocuklarında olduğu bir sivil katliamının gerekçesi olabilir mi kıymetli kardeşlerim?

 

Suriye de ki yeni yönetim henüz bir çete Devletidir, olgunlaşması çok zordur, bu gerçekleşse bile zaman alacaktır.

 

Geçtiğimiz aylarda gelişen olaylarda Türkiye’nin müdahalesi olmuştu ve ortam önemli oranda sükunete ermişti .

 

Ancak bunun devam etmeyeceği de belliydi.

 

Hükümet henüz Devletleşememiş bir idarenin bu sorunlarla baş edemeyeceğini artık görmelidir.

 

Lazkiye de ki çeteler aslında bir çapulcu sürüsüdür insanlıktan çıkışmış yaratıklardır.

 

Ve hepsi de yönetimin içindedir.

 

Bunu Ahmet-el- Şara bile zımnen kabul etmiş ve sorumluların cezalandırılacağını ifade etmiştir.

 

O bakımdan ülkemizde Suriye yönetimini savunmak adına, mezhepçilik mikrobuna bulaşan, laf ebeliği yapanlar aklını başına almalıdır.

 

Bu başta Hatay’lıların görevidir bu konuda herkes birbirini ikaz etmelidir.

 

Yönetime gelince ;

 

Suriye de Durzilerin sahibi İsrail, Hristiyanların sahibi Avrupa, PYD’nin sahibi ABD’dir.

 

Yönetimi tanımayan Dürziler ve PYD’ye ses çıkaran bile yoktur

 

Sahipsiz olan Alevilerdir.

 

Ve Türkiye sahip çıkmazsa İran, İsrail hazırdır, Fransa da kapıda beklemektedir.

 

Bunun sonuçlarını ise düşünmek bile istemiyoruz.

 

Biz yıllar evvel bunlarla muhataplığın Türkiye’ye yakışmayacağını söylemiştik.

 

Ama artık olan olmuştur.

 

Fakat Hükümet lüzumsuz yere sahip çıktığı yeni rejimin kendisine getirdiği yükünde artık farkında olmalıdır .

 

Türkiye bölgeye ilgisini baskı düzeyinde artırmalıdır.

 

Şu an bir müdahale olduğunu biliyoruz ancak bu yeterli değildir.

 

Lazkiye de idari açıdan tedbirler alınmalı, oradaki Alevilerin bu şekilde güven duygusu oluşturulmalıdır.

 

Yönetimin Lazkiye’ye atayacağı idareciler bölge halkından olmalıdır.

 

Yönetim bölge halkına yetki vermelidir.

 

Hükümet yönetime bunları yaptırmalıdır.

 

Bu konuda bize bir hizmet düşerse hazırız .

 

Sivil halktan İran kontrolündeki milisleri durdurmasını beklemek haksızlıktır.

 

Bu olmayınca da acısını masum, korunmasız, silahsız, çocuk ve kadınlardan çıkarmak en büyük alçaklıktır.

 

Bu konuda girişimlerimiz vardır ve büyük yoğunlukla devam etmektedir.

 

Orada olanların acısını yüreğimizde hissetmekteyiz.

 

Ancak sorumluluk duygumuz dikkatli konuşmayı gerektirmektedir.

 

Hükümet Suriye savaşı boyunca ülkeden kaçan ( aslında ilk dönem sığınmacıların tamamı muhaliflerin baskısından kaçmıştı) sığınmacılara kucak açarken bu günkü duruma seyirci kalamaz.

 

Kalırsa çok daha büyük insanlık dramları yaşanacağı gibi, iç barış da torpillenir.

 

Son olarak şunları ifade etmek istiyorum:

 

Hatay halkı bilsin ki Alevi yurttaşlarımız Hatay’ın anavatana katılımına büyük hizmetlerde bulunmuştur ve ülkenin 1. sınıf vatandaşlarıdırlar.

 

Akrabalarının vahşi katliamlara uğraması karşısında yüreklerinde duydukları acıyı hepimiz hissetmeliyiz.

 

Bu olmazsa birlik olmaz, gün bu gündür.

 

Hoşgörünün başkenti, medeniyetler beşiğine de bu yakışır.

 

Ancak bölgede İran parmağını da herkes düşünmelidir, bu kadar söylüyorum.

 

Siyasi partiler dikkatli bir dil kullanmalıdır.

 

Bu konular meydanların konusu değildir.

 

Olay siyasi değildir, iktidarın hiç bir vekili olanları tasvip etmez ve elinden geleni yapar.

 

Aynı şekilde CHP’ li vekiller de sağ duyuludur.

 

Ancak AKP milletvekillerinden beklenen daha aktif olmalarıdır.

 

Çabalarını halka duyursunlar, Sayın Cumhurbaşkanına çıksınlar ve gerçekleri anlatsınla.

 

Ama bir diğer gerçekte tüm siyasi partilerin bu vahşete karşı birlik içinde olmalarıdır.

 

Bari bu konuda bunu yapmalıyız.

 

Bu gün değilse ne zaman?

 

Her gerçeği buradan açıklamak durumunda değiliz, doğru olmaz.

 

Ancak mesele ciddidir ve ani müdahaleye muhtaçtır, hem de çok muhtaçtır.

 

Bizim görevimiz olayları durdurmak kadar, provokasyonları da engellemektir.

 

Şunu unutmayınız kıymetli kardeşlerim,

 

Mezhepçilik insanlık aleminin başına gelmiş en büyük fitnedir, sonuçları çok kanlıdır

 

Hatay’a saygılarımızla.”

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER