İskenderun Emek Demokrasi Platformu üye ve bileşenleri adına İskenderun Güvercinli parkta bir bası açıklaması yaparak Suriye’de yaşanan alevi katliamını protesto ettiler
Platform adına konuşan İHD İskenderun Şube başkanı Coşkun Selçuk şunları söyledi:
“Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş, 14 yılın sonunda Baas rejiminin devrilmesiyle sonuçlanmıştır. Bu süre zarfında büyük bir yıkım yaşanmış, ülke nüfusunun önemli bir kısmı mülteci, göçmen durumuna düşmüş ve kentler harabeye dönüşmüştür.
27 Kasım 2024 tarihinde HTŞ adlı örgüt İdlib’ten Halep ve Şam’a yönelik harekât başlatmış ve 8 Aralık 2024 tarihinde Baas rejimi devrilmiştir. Türkiye dahil pek çok ülkenin “terör örgütleri” listesinde yer alan HTŞ Suriye’de yönetimi devralmıştır. HTŞ halen “terör örgütleri” listesindeki yerini korurken emperyalist güçler Şam’da tek tek bu örgütü ve liderini ziyaret etmeye başlamış ve resmi bir statü kazanması durumunda yıkımına neden oldukları bu ülke yeniden imar edilirken pastadan pay alma çabasına girmişlerdir. Bu durum “terör” kavramının ne kadar göreceli ve çıkar odaklı kullanıldığını da gözler önüne sermiştir. HTŞ’nin Suriye’de yönetimi devraldıktan sonra 60 yıllık Baas rejiminin baskılarını ve uygulamalarını adeta Alevilere, Dürzilere ve Hıristiyan topluluklara fatura edercesine, IŞİD vahşetini aratmayacak şekilde bu halkların inanç merkezlerini yakıp yıkmaya başlaması ve bu topluluklara soykırıma varan saldırılar düzenlemesinin önlenmesine dair bir çaba görünmemektedir.
Sosyal medya üzerinden yayınlanan videolardaki görüntüler korkunç boyutlara ulaşmıştır. Özellikle Alevilere yönelik şiddet, tehdit, kaçırma, infazların had safhaya ulaştığı ve Alevilerin sadece inançsal kimlikleri üzerinden ciddi tehlike altında oldukları görülmektedir. Sadece son birkaç gün içerisinde Lazkiye ve Tartus’da büyük bir Alevi katliamı yaşanmaktadır. Bütün dünyanın gözü önünde sivil insanlar katledilmektedir. Katiller, ailelerin, kadınların, çocukların katledilme görüntülerini çekip pervasızca paylaşmaktadır. İnsanlık adına utanç verici olan görüntülerde insanlar önce Alevi oldukları için aşağılanarak hakaret ediliyor sonrasında da katlediliyor. SOHR adlı Londra merkezli İnsan Hakları Gözlemevi verilerine göre son üç gün içerisinde 1060 kişi öldürülmüştür. Bunlar sadece kimliği tespit edilenler. Telefon ve internetin çekmediği henüz bilgi alınamayan yerlere ulaşıldığında katledilen insan sayısının çok daha fazla olacağı iddia ediliyor. Yine Kürtlere, Dürzilere ve Hıristiyanlara yönelik tehdit ve baskılar da devam etmektedir.
Suriye halklar ve inançlar mozaiği bir ülkedir. Çok sayıda ulusal ve inançsal kimliğin birlikte yaşadığı insanlığın en eski yerleşim yerlerinden biridir. Demokratik eşit bir yönetimden başka hiçbir sistemin ortak bir yaşamı kuramayacağı açıktır. Sadece bir inanç ve kimlik üzerinden kurulacak sistem halkların ortak yaşam iradesine zarar verecek ve ayrışmayı kaçınılmaz kılacaktır. Bir yandan Suriye halklarına tek inanç ve kimlik üzerinden bir sistem dayatması yapılırken diğer yandan başkent Şam’ın kapısına dayanan İsrail güçlerine tek bir söz söylenmemektedir. İsrail her gün bir yerleri işgal etmekte ülkenin yaşamsal kaynaklarını ele geçirmektedir. Emperyalist ülkelerin desteğiyle kazanılan bir iktidarın aslında destekleyenlerin iktidarı olduğu çok açık görünmektedir. İktidarı kazandıranlar kimin dokunulmaz olduğunu da belirlemektedir. Ortadoğu ve Suriye’de emperyalist müdahaleden kurtulmanın tek yolu halkların, inançların birlikte yaşayacağı eşit özgür demokratik bir sistem kurmaktır, aksi çatışma ve kaostur.
Kamuoyuna ve uluslararası mekanizmalara çağrımızdır.
- Suriye’de yönetimi devralan HTŞ’nin Alevilere, Kürtlere, Ezidilere, Dürzilere, Süryanilere ve diğer Hıristiyan azınlıklara yönelik soykırıma varan saldırılarını ve inanç merkezlerinin tahrip edilmesini önlemek için harekete geçin.
- Suriye’de Baas rejimi ve HTŞ döneminde işlenen ağır insan hakları ihlalleri ve soykırım suçlarını araştıracak bağımsız hakikat ve adalet komisyonlarının kurulmasını sağlayın.
- Halkların bir arada, demokratik ve barışçıl şekilde yaşamasının yolunu açacak demokratik bir sistemin kurulmasına destek olun.
Suriye’de yaşanan Alevi katliamını ve katilleri kınadığımızı, Ortadoğu’da yaşanan insanlık suçlarını kabul etmeyeceğimizi ve Suriye’de demokrasinin egemen olduğu eşit özgür bir yönetimden yana olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz.”