Katar’dan dönüş yolunda AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP ile “seçim ittifakı düşünülebileceği” mesajını vermişti.
Konjonktürel yandaş gazeteler bu sözü “sürpriz” diye verdiler.
Oysaki bağımsız siyaset izleyen bir parti olarak MHP’nin kıymeti harbiyesi kalmadığı için, bu demecin sürpriz bir yönü yok. İttifakın, AKP güdümünde tam bir teslimiyet ile aylardır sürdüğü biliniyor.
Birkaç gün önce Devlet Bahçeli zaten, “2019’a kadar AKP ile yan yanayız” demedi mi?
Bununla da yetinmeyip sahibinin her tarafa dönen dilini aynen kopya ederek, Atatürkçü olduklarını da iddia etmişti.
Her nedense, son zamanlarda; Atatürk’ü sevmeden, bilime inanmadan, Atatürk ilke ve inkılâplarını sahiplenmeden herkes ‘Atatürkçü’ olduğunu söylüyor!..
Güya! Atatürk, herkesin sevdiği kurucu lider.
Yerseniz tabii!
TESLİMİYET
AKP’nin desteği ile ayakta duran MHP yönetimi siyaseten bitik olduğunu fark etmiş olmalı ki, şimdiden AKP ile kalıcı bir beraberliğin pazarlığına da yol arıyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bir yandan seçim barajının indirilmesini isterken, öte yandan da AKP’ye “2019’a kadar yan yanayız, aman himmetinizi esirgemeyin” diyor.
Görünen o ki komadaki MHP, AKP’den şefaat talep ediyor.
Bununla Bahçeli, şimdiden maddi ve siyasi kalemler halinde ve sayısal biçimde karara bağlanması için Saray’a dilekçe yazıyor.
Saray ise muhtemelen 2019’da yapılacak yerel ve genel seçimleri kazanmanın derdinde. Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu, seçim barajını ortadan kaldıracak ya da toplumun tüm kesimlerinin TBMM’nde temsilini sağlayacak şekilde revize etmeye hiçbir niyeti yok gibi.
Reis’in tek bir hedefi var: o da 2019’da Cumhurbaşkanı seçilmek! Türkiye’yi tek başına yönetme yetkisini elde ederek; demokratik, laik ve sosyal hukuk Devleti’ni ‘Başkanlık’ sistemine dönüştürmek.
Hukukun üstünlüğü, ileri demokrasi, insan hakları ve özgürlükler Milliyetçi-Muhafazakâr sağ iktidarların umurunda bile değil. İktidar ve muktedir olmak, Türkiye’yi ve Türk milletini yönetmek yetkisi sağcı ve İslamcı liderlere yetiyor!
Dolayısıyla da bu hallere düşen ve şantaj dahi yapamayacak kadar yakayı kaptıran bir siyasi ekipten, AKP’ye hayır gelmeyeceğini AKP Genel Başkanı’ndan daha iyi bilen olmaz.
Eğer uğursuz 16 Nisan Referandumu’nda ‘Cumhurbaşkanlığı’ sistemine geçilmeseydi, Reis MHP’nin bu sadaka talebini elinin tersiyle iterdi.
Ama şimdi durum farklı!
Hem çok sıkıştığı hem de getirilen ucube Cumhurbaşkanlığı sisteminde parlamentonun pek işlevi kalmadığı için, Reis MHP’nin açtığı mendile bazı milletvekili sandalyeleri koyacaktır.
Çünkü onun için önemli olan Cumhurbaşkanlığı seçimidir ve bu seçimde (hatta bu seçimin ilk turunda) kendisinin yüzde 50 + 1 oy oranına ulaşmasıdır.
Atatürkçülük maskesi dâhil bütün manevralar ve hesaplar buna göre yürütülmektedir.
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan 2019’da Cumhurbaşkanı ya seçilecektir ya seçilecektir!
AKP’liler seçim güvenliğini sarsan YSK düzenlemesi yapıyor. Neden? Çünkü AKP, YSK’nu doğrudan kendisine bağlamak istiyor. YSK düzenlemesini boşuna yapmıyorlar.
Seçim güvenliği, eşitlik, seçimde adalet AKP’lilerin umurunda bile değil.
2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını şimdiden tahmin etmek için kâhin olmaya gerek yok; 2019’un gelişi 2017’den bellidir…
TÜRKİYE İYİ OLMAYACAK!
Bu bağlamda AKP Genel Başkanı Erdoğan, MHP’nin Bahçeli etrafında kalan kesiminin güle oynaya kendisine oy vermesi daha da kolaylaşsın diye, MHP’nin dilendiği himmetten kaçınmaz!
Ama bahşedeceği himmet, adı üstünde ‘sadaka’ kabilinden olur.
Çünkü MHP tabanının önemli bir kesimi, zaten 2014’te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Bahçeli’nin önerisi ile çıkarılan çatı adayı Ekmeleddin’e değil Erdoğan’a, 1 Kasım 2015 genel seçiminde ise MHP’ye değil AKP’ye oy vermiştir.
MHP’nin İYİ Parti’nin kuruluşuyla birlikte iyice daralan tabanını ne ölçüde kontrol edeceği şüphelidir.
Dolayısıyla Bahçeli ekibi bırakın seçim ittifakını, AKP’ye toptan ve devren teslimiyete bile razı olacaktır. Bahçeli yeter ki Reis’in izinden yürümeyi sürdürsün. MHP tabanının kalan kitlesinin bu teslimiyete ne tepki vereceğini ise yaşayıp göreceğiz.
İYİ Parti ‘Türkiye iyi olacak’ dese de, 2019 seçimlerinin ardından Türkiye, karpuz gibi dilimlere bölünecek.
Türk seçmeni, sadece Erdoğancılar ve diğerleri olarak iki bloğa ayrılmayacak; parça pança paramparça olacak! 2019 seçimlerinin ardından, Cumhurbaşkanı seçilecek tek adam tarafından yönetilecek Türk milleti bugünleri mumla arayacak ama iş işten çoktan geçmiş olacak!
Sözün özü: 2019 seçimlerinden sonraki Türkiye, bugünlerin Türkiye’sinden daha iyi olmayacak! Çünkü 2019 seçimleri öncesinde AKP-MHP ittifakı dışında daha ciddi ve tutarlı başka parti ittifakları olamayacak.
Türkiye, 2023’te maalesef 100. kuruluş yıldönümünü milli birlik ve ülke bütünlüğü içinde kutlayamayacak! Canım vatanıma yazık olacak!
Formun Altı