Geçtiğimiz günlerde HAGİAD’ın düzenlemiş olduğu “Atatürk ve Ekonomi” konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Prof.Dr. Emre ALKİN, Hatay izlenimlerini değerlendirdi.
Kendi sayfasında Hatay izlenimlerini anlatan Prof. Dr. Emre Alkin şunları ifade etti:“Bu yıl Anadolu’ya yaptığım ziyaretlerin sayısı herhalde 100’ü aştı. Bu ziyaretlerde, her ne kadar bir darboğaz yaşıyorsak da, moralimi düzelten ayrıntılar keşfediyorum. Cuma günü Hatay’da “Atatürk ve Ekonomi” isimli bir konferans verdim. Her yaştan ve meslekten insanlar toplantı salonunu doldurmuştu. Hatay Genç İş İnsanları Derneği’nin davetlisi olarak geldiğim bu güzel şehirde oldukça güzel ağırlandım. Teşekkürü bir borç bilirim.
Cuma akşamı, Türkiye’nin sadece sanayiyle değil tarım ve turizmle de kalkınabileceğini söyleyen, bu konuda ciddi yatırımları olan birçok isim doldurmuştu salonu. Gelen sorular da döviz-faiz üzerine değil, daha fazla katma değer yaratmak için ne yapılması gerektiği üzerineydi. Tam 2 saat boyunca Cumhuriyetin kazanımlarını ve ne kadar şanslı bir millet olduğumuzu da konuştuk diyebilirim.
Hatay’daki iş insanları döviz kazandırıcı faaliyetlerin önemini kavramış durumda. Ancak bu konuda belediyenin hem siyasi hem de özel sebeplerden dolayı adım atamadığını söylüyorlar. Özellikle Samandağ İlçesinde hem turizm hem de tarım ile ilgili ciddi bir potansiyel bulunuyor. Örnek vermek gerekirse, mandalina doğrudan ihraç ediliyor ve neredeyse dünyaca meşhur hale gelmiş. Narenciye ve hububat açısından da ciddi güce sahip olan Hatay aslında iki bölgeye ayrılmış: Antakya ve İskenderun.
BACASIZ SANAYİ DE ÖNEMLİ
İskenderun’da demir-çelik endüstrisi alabildiğine büyümüş ve Antakya ile yollarını bu şekilde ayırmış gibi. Adeta İstanbul’un Asya ve Avrupa yakası gibi olmuşlar. Farklı tarz ve hayatlar mevcut. Bankacılık faaliyetlerinin büyüklüğü de sanırım bu ayrıma göre gelişmiş.
Butik otelcilik adına Antakya’da ciddi bir gelişim var. Karlılık açısından incelenmesi gerekir ancak, yerli ve yabancı turistler büyük bir ilgi gösteriyor. Geleceğe doğru desteklenmesi gereken bir iş kolu olarak değerlendiriyorum.
Türkiye’de herkes büyük rakamların yarattığı göreceli ve mutlak büyük karların peşindeyken, kar oranı yüksek ve verimli ama küçük çaplı işler benim ilgimi çekiyor. Büyük ama kar oranı tartışmalı işler peşindeyken, gözümüzün önündeki fırsatları kaçırmamak için bu izlenimlerimi paylaşmak istedim.
Emre Alkin Hatay ziyaretini değerlendirdi
