Hatay Barosu’nun kuruluşunun 75’inci yıldönümünü dolayısıyla Başkan Ekrem Dönmez, yönetimi ve üyeleri Antakya Atatürk Anıtına çelenk sundu.
Hatay Büyükşehir Belediyesi önündeki Atatürk Anıt alanında gerçekleştirilen törende atanın manevi huzurunda saygı duruşunda bulunan Baro yönetimi ile Avukatlar, saygı çelengi de sundu.
Kuruluşlarının yıldönümü dolayısıyla Hatay Baro Başkanı Av. Ekrem Dönmez bir mesaj yayınlayarak aydınlık ve çağdaş uygarlık değerlerinin temsilcisi olarak 1943 yılında kurulan Baronun 75. kuruluş yıldönümünü kutladıklarını vurguladı.
Baro Başkanı Dönmez mesajında şunları kaydetti: “Çağdaş bir devlet kurma ve çağdaş uygarlıklarla bütünleşme yolunda başlayan Kurtuluş mücadelesinin son halkası olan Hatay’ın içinde barındırdığı tüm renkler gibi, Hatay Barosu’da kentimizin tüm renklerini ve değerlerini temsil ediyor. Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlâkını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. Yaşadığımız zaman evresi itibariyle giderek Yargı’nın gerçek işlevinden çıktığı, yargının bağımsızlık ve tarafsızlık olgusunun daha çok sorgulandığı, atanan veya atanamayan binlerce hakim-savcının atama kriterlerinin liyakat ekseninde olup olmadığının sorgulandığı ve Yargı alanına daha çok eleştirinin yükseldiği bir dönemden geçiyoruz.
Yargı alanı devletin taraf olacağı bir alan olmaktan çok, devletin elini ve müdahalesini tamamen çektiği bir alan olmak zorundadır Terör ile mücadele ederken ve terörle mücadele kriterlerini idare yönünden belirlerken; yargı, bu mücadele alanının tarafı olmaya zorlanacak ve yargının varlığı ile ters düşecek uygulamaya tabi tutulacak bir yapı değildir…”
İfade özgürlüğünü ve örgütlenme özgürlüğünü, siyasetin diline endeksleyen ve kişileri ve kurumları ayrımcılık ve ayrıştırıcı bir dile kurban eden bir dönemden geçildiğine de vurgu yapılan mesajında Dönmez “Ne yazık ki ülkemiz artık barış ve kardeşliğin esas alındığı bir dili değil, farklı olanın kendisini ifade edebildiği koşulları değil; ötekileştirmenin, farklılıkların sivriltildiği ve farklı olana hayat hakkının tanınmadığı bir zamandan geçiyoruz. Ne yazık ki kuvvetler ayrılığının yok edildiği; tarafsız ve bağımsız yargı yerine, bağımlı yargı esasının kurgulandığı bir zamandan geçiyoruz” dedi.