‘Zaman Yolcularıydık, Sevdalandık’ şiir dinleti ekibi yepyeni bir şiir gecesi daha düzenliyor. 9 Şubat 2019 Cumartesi saat 19.30’da Yükseliş Bilim Koleji salonunda gerçekleştirilecek şiir dinletisi, şiir severleri keyifli bir yolculuğa çıkaracak.
Şef Tanzer Cereb ve ekibinin titizlikle hazırladığı şiir dinletisi “Nasıl İsterseniz Öyle Düşleyin” ismiyle sanatseverlerle buluşacak.
Zaman Yolcularıydık Sevdalandık şiir dinleti ekibi Şefi Tanzer Cereb’le; ekipleri, yaptıkları çalışmalar ve sanatseverler tarafından aldıkları geri dönüşler ile ilgili özel konuştuk. Cereb, sorularımıza içtenlikle cevap verirken, röportajımız şu şekilde ilerledi;
*Zaman yolcularıydık, sevdalandık ile İskenderun’da şiir severler arttı. Bu sizde nasıl bir duygu uyandırmakta?
“Bu bizim zaferimiz. Bu İskenderun insanının zaferi! Tek başına göğüslediğimiz mücadelede artık yüreği destanlaşan, sevdası devleşen bir gökyüzüyüz artık. Duygularımı tarif etmek için size güneşi armağan etmek isterdim ama kısaca artık şiir okurken üşümüyorum desem…”
*Birazda sizin şefliğinizi yapacağınız geceden bahseder misiniz Zaman yolcularıydık, sevdalandık “Nasıl isterseniz öyle düşleyin ” ne zaman nerede ve hangi tarihte yapılacak?
“Zaman yolcularıydık, sevdalandık, ‘Nasıl isterseniz öyle düşleyin’ 9 Şubat Cumartesi günü saat 19.30’da Yükseliş koleji salonunda sahnelenecek. Biz ekip olarak çok heyecanlıyız. Şiirler dramatize edilerek okunacak ve şiirlere eşlik eden şarkılarla izleyiciye, umudu, yağmur sonrası toprak kokusunu ve sevdanın ilk hâlini armağan edeceğiz.”
*Hangi duygular içinde bu dinletiyi hazırladınız. Varmak istediğiniz nokta nedir?
“Şiirle kendimiz oluyoruz aslında. Bizim kalemimiz insan, ruhumuz evrensel ve yolculuğumuz mayınlı yoldan sonraki bilgeliğin sonsuz bahçesi. Bir gün oraya varacağız, mutlaka varacağız. Zamandaki yolculuğumuz sonsuz aklı bulacaktır.”
*Birazda ekibinizdekilerden söz eder misiniz?
“Dinletimize, nefesiyle, duygularıyla ve imkânları ile katkıda bulunan birçok insan var. Onlar Zaman Yolcuları… İsimleri tek-tek tanıtalım…
Gülşah Cereb: şiirlerin şiiri o, mısralar onunla soluklanırken, seyirciye soluğunu tutturan dinamik bir yorumcu. Kadifemsi sesi ile büyüleyici.
Özer Yüksel: Şiire sevdalı yüreğiyle, uzanın sahneye duygularını tutabilirsiniz. Güçlü bir yorumcu, bir duayen.
İhsan Şimşek: Nefesinde özgürleşen mısraları ruhuna katan, alabildiğine sevdalı, alabildiğine nefes ve bir duygu harmanı…
Yunus Keser: Güneşin tüm gücüyle parladığı, mısralara yüreğini katan, sıcak bir sihir gibidir.
Saz ekibimiz var bir de. Hepsi kendi alanında bir deha!
Kemanda Murat Bulut: Yay tele değdikçe sesler kalbinizde harmanlanacaktır emin olun.
Piyanoda Ethem Yavuz: Yaptığı müzikle Guinness Rekorlar kitabına girmiş bir üstat kendileri.
Gitarda Sedat Altun ve Erdoğan Kutlu: Her ikisi de usta müzisyen. Tellere kuş gülüşü konduruyorlar.
Ritim Saz Bendirde Yasemin Cereboğlu, Kajon da Tarkan Ala: Onlar vurdukça yüreğinizden vuruluyorsunuz. Çünkü parmaklarına sevda bulaşmış.
Ve Zaman yolcularının assolisti Derya Basın: Sesi huzur veriyor. Sanki uçuşan kelebeklerin arasından geçiyormuş gibi o şarkı söylerken…
*Şiirle ilgili son olarak ne söylemek istersiniz?
“Freud’un sözüdür. ‘Nereye gittiysem, benden önce oraya bir şair uğramış olduğunu gördüm’ der. Dahası da var. Ünlü psikiyatr Kemal Saygılı, ‘reçetelerime şiir okuyun diye yazıyorum ve hastalığın nevisine göre şiir tavsiye ediyorum. Şiir şifadır’ diyor.
Şiir insanın en saf halidir, içidir. Kuralların baskısını reddeder, kendi var oluşumuz, sezgilerimiz, hakikatlerimiz, mısralarda ve şiirin imgelerinde canlanır. Ruh üstüne örtülen örtüyü atar. Yalın, barbar, kural dışı, hülyalı, rüyalı bir uyanıştır insanın şiir hâli. Ruhun yürekle bütünleşmesinin en derin hâli!”
