İskenderun Kadın Platformu bir basın açıklaması yaparak çocuk istismarcılara af getireceği söylenen yasanın meclise getirilmemesini istedi Platform adına konuşan Dönem Sözcüsü Fatoş ÇINAR basın açıklamasında şunları söyledi:
Kadına ve çocuğa yönelik istismar vakaları her geçen gün artıyor. Son 10 yılda çocuk istismarı % 700 arttı. .Yılda ortalama 8000 çocuğun istismar edildiği bilgisi düşünüldüğünde bu günde 21 çocuk demek oluyor Yaşanan bu vakaların birçoğunun üstü örtülmeye çalışılıyor yada suçlulara ceza indirimi düşünülüyor. Bunun yanında son 10 yılda 483.000 kız çocuğu devlet eliyle evlendirildi.
Çocukların cinsel istismarını ‘başarılı ve mutlu’ evlilik koşuluyla suç olmaktan çıkarmayı amaçlayan yasa tasarısı 2016’da, AKP eliyle Meclis’e getirildiğinde her türlü çevreden, görüşten kadınlar güçlü itirazımızla bunu engellemiştik. Bu sefer de cinsel istismar faillerine af gündemde.
Medyada ‘mağdurlara af’ diye sunulan bu düzenlemenin kapsamına girecek olanlar kim?
15 yaş ve altındaki kız çocuklarına cinsel istismar suçu işlemiş veya istismarı – örn. zorla evlendirerek – azmettirmiş kişiler. Affın cebir, şiddet ve tecavüz durumunu kapsamayacağı söyleniyor ancak Türk Ceza Kanunu’na göre 15 yaş ve altında rıza aranmadığından her türlü cinsel davranış cebir ve şiddet sayılarak ‘cinsel istismar suçu’ kapsamına giriyor. Dolayısıyla affedileceklerin cebir ve şiddet uygulamamış olması mümkün değil. Devletin ve medyanın “mağduriyet” deyip geçtiği bu durum, en açık ifadesiyle çocuklara farklı biçimlerde uygulanancinsel şiddettir.
15 yaşını doldurmamış kız çocukları resmi olmayan yollarla – imam nikâhıyla – evleniyor, evlendiriliyor. Ortaya çıkınca, cinsel istismar suçundan şikâyete bağlı olmaksızın soruşturma başlatılıyor. Ancak bu ağır suçtan sanıklar nedense tutuksuz yargılanıyor, davalar 6-7 hatta 10 yıl sürüyor. İstismara maruz kalan kız çocukları hızlıca devlet koruması altına alınması gerekirken 15 yaşını doldurduktan sonra bir de resmi nikâh kıyılarak evlendiriliyor. 10 yıl sonra erkeğin cezası onanıp hapse girdiğinde, kadın 25 yaşına gelmiş, çocuk doğurmuş ve çocuklarının bakımıyla tek başına ortada kalmış oluyor. Yani sürekli dillendirilen mağduriyeti yaratan cinsel istismarın cezalandırılması, faillerin hapiste olması değil; mevcut yasaların etkin ve hızlı bir şekilde uygulanmaması, suç gerçekleştiği anda ‘aile içinde çözülür’ yaklaşımıyla gerekli müdahalenin yapılmaması. Bunun sorumlusu da çocuklara geçmişte ve bugün gerekli korumayı sağlamayan; sorunu, kadınlara sosyal güvence, eşitlik ve kız çocuklarının koşullarının iyileştirilmesi yerine istismarcılara af çıkararak ve çocuk istismarını evlilikle örterek çözmeye yeltenen devlet politikaları.
Peki, af gerçekten çözüm mü?Afla 10.000 kişi cezaevinden çıkacak. Bu sayı 2016’da 2000 civarındaydı. Bu veriyi doğru kabul edersek geçen iki yılda sayı 5’e katlanmış. Şimdi bu afla birden 15 yaş ve altındaki kız çocuklarının imam nikâhıyla evlendirilmesi, istismar edilmesi son mu bulacak? İki yıl sonra bir 10.000 kişinin daha “mağduriyeti gidermek için affedilmesi gerek” demeyecekler mi? Bir önceki af da buna emsal teşkil edecek. Böylece:
Çocuk istismarı, tecavüz, erken ve zorla evlilikler karşısında “afla meşrulaştırma” bir devlet politikası haline gelecek.
Uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınmış ‘çocuk’ tanımı değişecek. Bırakın 18 yaş altını, 15 yaş altı dahi tam anlamıyla ‘çocuk’ sayılamayacak; ‘cebir ve şiddet’ olmadığına hükmedilirse evlendirilmesi, istismar edilmesi af kapsamına girebilecek. Bu da 15 yaş altındaki çocuklar evliliğe rıza verebilir anlamına gelecek
Cinsel istismarı durumunda evlilik yoluyla çocuğu bir ömür istismarcıya mahkûm etmek özendirilmiş olacak.
Hayatlarımızı belirlemeye çalışan dinci politikaların parçası olarak 15 yaş ve altında imam nikâhı adeta devlet eliyle teşvik edilmiş olacak.
,
Çözüm istismarcıları affetmek, ‘ne olursa olsun yeter ki aile içinde olsun’ demek değil; yasaları etkin ve zamanında işletmek, davaları sürüncemede bırakmamak, erken yaşta ve zorla evliliği suç olarak düzenlemek, çocukların haklarını korumak ve oluşan/oluşacak mağduriyeti sosyal politika yoluyla gidermektir.
Meclis’te kurulması önerilen çocuk hak ihlallerine ilişkin komisyonların hızlıca kurulmalıdır
Kadın dayanışmasının ve mücadelesinin haklarımızın da hayatlarımızın da teminatı olduğunun bilinciyle Meclis’e hatırlatıyoruz:
18 yaşın altındaki her birey çocuktur ve cinsel istismarda rızası alınamaz. Erken yaşta evlilik çocuk istismarıdır. Devletin asli görevi çocukları korumaktır çocuk istismarcılarını değil.
Çocuklara yönelen cinsel şiddeti, istismarı meşru kılmayı aklınızdan bile geçirmeyin! Defalarca olduğu gibi bugün de bundan sonra da tacizcilere, tecavüzcülere, istismarcılara yönelik affı gündem eden her yasanın, uygulamanın, politikanın karşısındayız.
İstismarı aklama, suça ortak olma