Pazar, Kasım 24, 2024
No menu items!
Ana SayfaGenelMETE ASLAN TAMAM DİĞER ADAYLARI BEKLİYORUZ

METE ASLAN TAMAM DİĞER ADAYLARI BEKLİYORUZ

Geçen hafta sonu İskenderun İttifakının Adayı Mete Aslan ile bir araya geldik.

Anıl otelde Şekip Abacı’nın ev sahipliğinde basın mensupları ile bir araya gelen Sayın Aslan ile 2 saate yakın Belediyeyi, belediyeciliği, İskenderun’u konuştuk tartıştık.

Belediye, İskenderun ve Belediyeciliği konuşmak bence çok önemli.

Önemli çünkü;

Diğer adaylarla bunları yani Belediyeyi, belediyeciliği, İskenderun’u konuşamadık.

Köşemden çağrı yaptım.

Olmadı.

Basınla bir araya geldiler “görücüye çıkmış” gibi “ürkek ne söylesem, ne söylemesem” modunda idiler.

Biri “güven ve gönül işini” anlattı.

Bir diğeri “derman belediyeciliği.

Biri “iktidar ile barışık belediye ile İskenderun’u kalkındırma” derdinde.

Diğeri “yanlış yetersiz verimsiz bir kadronun elinde” barış, kardeşlik söylemiyle vakit öldürüyor.

Neyse biz konumuza dönelim.

Mete Aslan ile oturup sohbet etmek pek de alışık olmadığım bir işti. 15 sene “muhalefet etmiş” bir gazetede yöneticisi olarak onunla bunca sene sonra İskenderun’u Belediyeciliği ve Belediyeyi konuşmak hem zor hem de zevkli oldu.

Zordu çünkü;

Geçmişin izlerini silmek, geçmişte yaşananları hatırlamak, benim için sıkıntılı ve zor bir durumdu.

Zevkliydi çünkü;

 Aradan geçen yıllara rağmen “nere de kalmıştık” diyecek kadar özgüveni olan bir Mete Aslan vardı.

15 yılını sanki dünmüş gibi özetledi.

Aslantaş suyunu Payas’a kadar getirdiğini ondan sonra nasıl engellendiğini.

Feyezan Kanalını Belediye ye devrini istemesini,

Personelleri ile yaşadıklarını,

İskenderunluluk ruhu için nasıl çabaladığını,

Yaşanan sel felaketi sonrası yaşadıklarını,

Başta Mete Aslan bulvarı olmak üzere açtığı onlarda bulvarı ve daha çok şeyi anlattıktan sonra sözü rakiplerine getirdi ve söyle dedi.

“Reisicumhur gönderdi diye güzel bir fabrikatör, maşallah 20 tane oldu mu olmadı mı fabrika, onu iyi beceriyor. Ama hiçbir zaman halkın dibine inemez, iki mahallenin sınırını çıkaramaz. Bunları öğrenene kadar beş yıl geçer. Etrafındaki saranlar cirit atar ve yapacaklarını yaparlar, örneklerini yaşadık bunların. İkisi de saygı duyduğum, kişilikleriyle hiçbir sorunum yok, olmaz da ama ben demir üretmesini bilmem, çelik üretmesini bilmem, ben ameliyat etmesini bilmem, anlamam ben; artık bu çağdaş Türkiye’nin gelişmesiyle birlikte 40 yıllık belediye ve deneyimlerime o yetmiyormuş gibi dış ve iç politikayla yakinen ilgilenen bir on sene geçirdim. Bu arada bir fakülte bitirdim. Bu meslekle, özellikle yerel yönetimlerle ilgili belki 30 tane araştırma, okudum, inceledim yurtdışındaki seyahatlerim dolasıyla da bir birikimiz var. Konum itibariyle Dünyanın en iyi, en yaşanılacak yeri İskenderun, bunu hiç kimse inkar edemez. Hiç kimse İskenderun’a sahip çıkma, güzelleşmesi için gayret etmiyor. Bir de İskenderunluyum demek zul müdür? eğer İskenderunluluk ruhunda biz pekiştirmezsek hiçbir zaman istediğimiz seviyeye gelmemiz mümkün değil.”

Yani kibarca “Ben usta onlar çırak” dedi.

Yine nazikçe “Ben Belediyeciyim onlar Çelikçi, Ameliyatçı” dedi.

İki saate yakın süren sohbette konuşmaların merkezi İSKENDERUNDU, BELEDİYEYDİ, HİZMETTİ.

Elbette Büyükşehir Belediyesi de konuşuldu.

Büyükşehir yasası ile İskenderun’un Hatay’ın en küçük yüzölçümüne sahip ilçesi İskenderun Belediye Başkanlığı’nında “Şube Müdürü” haline dönüştürüldüğünü söyleyen Mete Aslan’ın Büyükşehir-İskenderun Belediyesi ilişkileri konusundaki görüşleri gayet net idi.

“Geçen Seçimlerde Büyükşehir Adayı oldum 130 bin oy aldım o zaman amacım Sadullah Ergin’e seçim kaybettirmekti. Amacıma ulaştım.”

“Şimdi kazanmak için İskenderun Adayıyım amacıma ulaşacağım.”

“Belediye başkanı olarak Büyükşehir’i kim kazanırsa kazansın önce İskenderun’un Hak ve menfaatleri için oturup konuşacağım. İhtiyaç ve önerilerimizi sıralayacağım. Hakkımızı isteyeceğiz.

Verirlerse ne ala vermezlerse kendimiz yapacağız.”

Bu söylemi önemsedim.

Belli ki sayın Aslan Büyükşehir karşısında “Çekinik bir tavır yerine baskın bir tavır sergileyecek.”

İsteyecek.

Zorlayacak.

Olmazsa pes etmeyecek.

Büyükşehir yasasının arkasına sığınmayacak.

Burası önemli.

“HAK VERİNİLMEZ ALINIR.” Mantığı ile “HAK İÇİN SAVAŞ VERMEK” gerektiğini söylüyor.

Diğer adaylardan bugüne kadar görmedik duymadık.

Uyum” içinde çalışacağız yerine “İskenderun’un Haklarını önceliklerini korumak için savaşmak

İktidarın nimetlerinden yararlanmak için ilçe ve Büyükşehir’i birlikte almak lazım.”

Yerine “Kim seçilirse seçilsin İskenderun için Savaşırım.”

Şu sözleri de “yaşlandı” diyenlere cevaptı herhalde.

“Türkiye’nin gelişmesiyle birlikte 40 yıllık belediye ve deneyimlerime o yetmiyormuş gibi dış ve iç politikayla yakinen ilgilenen bir on sene geçirdim. Bu arada bir fakülte bitirdim. Bu meslekle, özellikle yerel yönetimlerle ilgili belki 30 tane araştırma, okudum, inceledim yurtdışındaki seyahatlerim dolayısıyla da bir birikimiz var. Konum itibariyle dünyanın en iyi, en yaşanılacak yeri İskenderun, bunu hiç kimse inkar edemez. Hiç kimse İskenderun’a sahip çıkma, güzelleşmesi için gayret etmiyor. Bir de İskenderunluyum demek zul müdür? eğer İskenderunluluk ruhunda biz pekiştirmezsek hiçbir zaman istediğimiz seviyeye gelmemiz mümkün değil.”

Sonuç olarak bir siyasetçi olarak bir Belediye Başkan Adayı olarak her ortamda her konuda söyleyeceklerini açık samimi bir şekilde söylüyor.

Peki diğer adaylar ne alemde?

Salı Günü Fatih Tosyalı Projelerini açıklayacak.

Bekliyoruz.

Yılmaz Şahutoğlu’nun bir broşürü elime geçti. Onu inceledim, doğrusunu isterseniz hayal kırıklığına uğradım.

Diğer iki adayla da böyle bir sohbet yapmak istiyorum.

Elime geçerler mi bilmem.

Fatih Beyden randevu talep ettim SKM deki arkadaşlar hala değerlendiriyor.

Yılmaz Şahutoğlu “ÇOK UZAK” bir türlü erişemiyorum.

Kendileri bilir.

Benim görevim onların seçmenle İletişimini sağlamak.

Bir adım atarlarsa ben iki adım atarım.

RELATED ARTICLES

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON HABERLER