İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’na mazbatasının henüz verilmemiş olmasına yönelik bir değerlendirmede bulunan, Hatay Barosu Başkanı Av. Ekrem Dönmez, toplumu geren politikaların herkesin yorulduğu söyledi
Baronun açıklaması şöyle:
“Türkiye’de bir seçim daha yaşadık. Hatay Barosu olarak her seçimde olduğu gibi, 31 Mart 2019 tarihli Mahalli İdareler Genel Seçimlerini yakından izledik.
Gerek seçimler öncesinde gerekse seçimler sonrasında yaşanan tartışmalar, Türkiye’nin demokratik bir hak olan seçme-seçilme özgürlüğü başta olmak üzere birçok alanda yaşanan demokratik yönetişim ilkelerini benimseyemediğini, hukuka saygı çerçevesinde yıllar önce çözülmüş olması gereken genel idare ilkelerinin, hiç çözülememiş olduğunu, bir seçim arifesinde ve sonrasında bir kez daha yaşadık.
Bu yaşanan süreç bize tek bir özet çıkarma imkanı veriyor. Türkiye henüz demokratik ilkelerin hakim olduğu bir ülke değil. Türkiye henüz hukukun üstünlüğü esaslarının hakim olduğu bir ülke hiç değil.
Türkiye’de seçim hukukunun her aşaması yetkili Yüksek Seçim Kurulunun her seçimde kendine münhasır, kanunu işine geldiği gibi yorumlayan, siparişe göre karar verme görüntüsü içeren kararları ülkeyi bir çıkmaza sokmuştur.
Seçimle ilgili bir sorun veya krizi çözmekle tek yetkili organ olan Yüksek Seçim Kurulu, krizin sebebi haline gelmiştir.
Bununla birlikte siyasetçilerin bir hukuk devletinde görülmesi mümkün olmayan, sorumluluk içermeyen, seçmene mesaj verme kaygısı içeren ve hukuk dilinden uzak söz ve uygulamaları, var olan krizi daha da çıkmaz bir hale getirmiştir.
Siyasetçilerin kullandığı dilde hukuk yoktur. Sorumlu devlet insanlığı yoktur. Türkiye’de siyasetin yönetimsel herhangi bir konuda kullandığı genel üslup ve siyaset dili, Türkiye’de yaşan tüm yurttaşlarımızı derinden sarsıyor.
Seçimlere ilişkin Türkiye sabırla ve hukuk içinde bir sonuç almayı beklerken, siyasetçilerin seçmen kütüklerine yönelik verdikleri kanunsuz uygulamalar, keyfi işlemler ve seçimlerin tamamlanma sürecine ilişkin, seçimlerin kaç oyla kazanıldığında meşru olacağı gibi yersiz açıklamaları, Yüksek Seçim Kurulunun kanuna ve uygulamalarına aykırı kararlarıyla birleşmiş ve bir kaos ortamı doğmuştur.
Türkiye bu sürecin artık genel evrensel ilkeler esasıyla tamamlanmasını bekliyor. Türkiye artık nefes almak istiyor.