Cumhuriyet Halk Partisi Arsuz Kadın Kolları, Küçükçekmece´de yaşanan çocuk istismarını oturma eylemiyle protesto etti. Karaağaç Hizmet binası yanındaki 2 Temmuz Parkı´nda dün saat 16.30´da gerçekleştirilen basın açıklamasında CHP ilçe Kadın Kolları Başkanı Sibel Uslu, “Çocuk ve istismar sözcükleri yanyana gelmemeli” uyarısında bulundu. ‘Çocuk namustur, namusuma dokunma, çocuk istismarı durdurulsun, tecavüz insanlık suçudur´ sloganlarının atıldığı basın açıklamasının ardından katılımcılar olayı 5 dakikalık oturma eylemiyle protesto etti. Protestoya Arsuz Belediye Başkanı Asaf Güven, CHP Arsuz İlçe Başkanı Faik Çekin ve yönetimi, Arsuz Belediye Meclisi CHP üyeleri, CHP Arsuz ilçe gençlik kolları yöneticiler ve CHP İskenderun kadın kolları yöneticileri de katıldı.
Siyasi görüşü ya da kimliği ne olursa olsun tamamen insani refleksler ile duyarlılık gösterip toplantıya destek verenlere teşekkür eden Uslu, “Aslında hiçbir zaman gündemden düşmeyen, ancak son günlerde Küçükçekmece´de yaşanan infial sonrası tekrar ulusal gündemde yer bulan çocuk istismarı hadisesi ile ilgili tepkimizi göstermek üzere burada toplandık. Öncelikle siyasi görüşü ya da kimliği ne olursa olsun tamamen insani refleksler ile duyarlılık gösterip sesimize ses olmaya geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Çocuk ve istismar kelimelerinin yanyana telaffuz edilmesi bile bizlerin kabul edemeyeceği kadar ağırdır, iğrençtir. Bu insanlık dışı suçlar, bireysel suçlar olarak ele alınamaz mantığından hareketle bu olayların yaşanmasına ‘dokuz yaşındaki çocuk doğurabilir´, küçük yaşta çocuk evlenebilir, milyonlarca çocuk var, arasına bu tarz şeyler yaşanabilir şeklinde açıklamalar yaparak gericiliği meşrulaştıran söylem sahiplerinin yaşanan olaylara zemin hazırlayarak katkı sunduğu kaçınılmaz bir gerçektir” diye konuştu. Kurumlara önlem almaları çağrısında da bulunan Uslu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sorumluluğu bulunan tüm kurumlarımıza sesleniyoruz. Yaşanan olayların sonrasında faillerinin kısa zamanda yakalanmasının bir başarı şeklinde sunulmasını reddediyor, önleyici ve engelleyici tedbirlerin alınması şiddetle istiyoruz. Ülkemizde dokunulmazlık diye bir müesseseden bahsedeceksek bu ne milletvekillerinin, ne yandaş şahsiyetlerin, ne patronların ne de reislerin değil, çocuklarımızın hakkıdır. Çocuklarımızın mahremiyetleri ve masumiyetleri dokunulmazlığın ötesinde bir kutsiyettir. Bizleri çocuklarımızın istismardan korunması için talepte bulunmaya ya da eylem yapmaya mecbur bırakan gerek siyasi gerekse idari tüm kurumları bu insanlık ayıbı ile başbaşa bırakıyor, önleyici tedbirler alınana ve faillerin en ağır şekilde cezalandırılacağı bin düzenleme yapılana dek sahalarda, alanlarda tepelerinde olacağımızı bildiriyoruz.”
