Ziraat Mühendisleri Odası Hatay Şubesi, son günlerde Bakanlıkça uygulandığı ifade edilen gıda denetimlerinin sağlıklı olmadığı görüşünde. Ziraat Mühendisleri Oda Başkanı Ahmet Sever, mühendislerin olmadığı gıda işletmelerine ürün olan gıdanın sağlıklı olamayacağını savundu.
Yazılı açıklama ile gıda denetimlerinin alarm verdiğini öne süren Ziraat Mühendisleri Oda Başkanı Ahmet Sever’in görüşleri şöyle:
“Son günlerde basında sıkça rastladığımız haberler ülkemizde gıda denetimlerinde ciddi derecede zafiyetler olduğunu göstermektedir. Örneğin Gebze`de yediği ekmekteki jileti yutan pirinçte iğne çıkan vatandaşlarımız hastanelik olurken, Bakanlık açıklamalarında da tanık olduğumuz şekilde, sahte – zararlı üretim yapan firmaların ardı arkası kesilmemektedir. Bu firmalar Bakanlık internet sitelerinde zaman zaman yayınlamaktadır.
Mühendislik bilgi ve birikiminden uzak üretim yapan işletmeler, halk ve tüketici sağlığı açısından büyük riskler yaratmaktadır. Bu riskler, kısa vadede gıda zehirlenmesi, uzun vadede de toksik ve kanserojen etkiler oluşturabilmektedir. Bilinmelidir ki, yalnızca işletme sahibinin bilgisine ve alışkanlıklarına terk edilmiş bu tip işletmelerin gıda üretimleri, kamunun denetim gücünün oldukça eksik ve yıpranmış olduğu günümüz koşullarında, her gün basına yansıyan bir başka gıda skandalının konusunu oluşturacaktır.
5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu 30 beygir gücü ve 10 kişiden az çalışanı olan işyerlerini “mikro işletme” olarak tanımlamış ve teknik eleman çalıştırma zorunluluğundan muaf kılmıştır. Türkiye’deki 40 bin gıda işletmesinin yaklaşık % 80’i bu gruba girmektedir. Halk sağlığı açısından büyük riskler yaratabilecek ölçüde üretim gücüne sahip olmaları ve gıda güvenliğine aykırı uygulamaların ağırlıkla bu işletmelerden kaynaklandığı değerlendirildiğinde; sözü edilen yasanın, gıda güvenliği ve halk sağlığı için ne denli tehlikeli sonuçlar yarattığı kolayca anlaşılabilir.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı`nın zaman zaman, sahte-zararlı güvenli olmayan gıda firmalarını açıklaması da teknik olarak önemini korumaktadır. Önceki yıllarda yapılan denetimlerin olumlu ve olumsuz sonuçları yüzdeli rakamlarla paylaşılırken, numunelerinden olumsuz sonuçlar alınan firma isimleri taklit-tağşiş yapanlar hariç “ticari sır” oldukları gerekçesiyle açıklanmazdı. Bugün dahi bakanlığın başta kalıntı izleme programı olmak üzere diğer izleme programı sonucu yapmış oldukları denetim sonuçları bilinmemektedir.
İlgili Meslek Odası olarak yıllardır resmi denetim sonuçlarının açıklanması gerektiğini savunduk. Şimdi Bakanlık denetim sonuçlarını açıklıyor gibi görünmekle birlikte açıklama biçimi; paylaşılması gereken bilgileri içermekten ve bu konunun gerektirdiği özeni göstermekten çok uzaktır. “Risk İletişiminin Sağlanması” ve “Şeffaflık” bir kez daha lafta kalmıştır. Gıda ile ilgili risklerin paylaşılmasını ve tüketicilerin şeffaf bir biçimde yapılan tüm iş ve işlemlerden haberdar olmasını sağlamak; bu konuda gereken hukuki zemini hazırlamak Bakanlığın temel görevlerinden olmalıdır.
Halkımızın güvenilir gıdaya ulaşması ve meslektaşlarımızın halk ve kamu yararına görevlerini en iyi şekilde yapmaları açısından, Bakanlığın, 5996 sayılı Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ile kendisine verilen yetkiyi kullanmasını ve 30 beygir gücü ve veya 10 personelin altında eleman çalıştıran işyerlerinin bir anlamda kontrolden uzak üretim yapabilmesine imkan tanıyan hükümleri yeniden değerlendirmesini bekliyoruz ve diyoruz ki: Gıda İşletmelerinde MÜHENDİS YOKSA GÜVENİLİR GIDA DA YOK !!!
Yapılması gereken; uygun bulunan ve bulunmayan tüm denetim sonuçlarının kamuoyunun bilgisine açık ve anlaşılır şekilde duyurulmasıdır. Bakanlık hangi firmaları hangi sıklıkta denetlemiştir? Denetlenmeyen firmalar var mıdır? Mühendisin uzaklaştırıldığı işletmelerin denetimi ne sıklıkta yapılmaktadır? Firmaların ürünlerinden hangileri, ne sıklıkta, hangi nedenlerle uygunsuz bulunmuştur? Bu sonuçlara göre nasıl bir işlem yapılmıştır?
Tüketiciler; bu bilgilere yılda bir kez değil, rutin olarak ve ayrıntılı biçimde ulaşabildiklerinde kendilerini güvende hissedeceklerdir. Böylesi bir sistemle; sadece olumsuz sonuçlar değil, olumlu sonuçlar da kolaylıkla ulaşılabilir olmalıdır. Ancak bu şeffaflık “sıfır hata” yaklaşımıyla gerçekleştiril-meli, bilgi paylaşımında en ufak bir hataya yer verilmemelidir. Aynı zamanda, üreticilerin haksızlığa uğramaması için daha iyi ve yaygın bir denetim ve bildirim, uygun olmayan gıdanın piyasadan çekildiğini bilen tüketicinin hem sisteme hem de dürüstlük ilkesinden ödün vermeyen üreticisine güveni artıracaktır.
Bu doğrultuda, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odaları olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı`nı; yapılan denetimleri tüm şeffaflığı ile kamuoyuyla paylaşmaya davet ediyoruz.”