CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur’, TBMM’de, Hatay’a Serbest Bölge kurulmasının önemine ve gerekçelerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Vekil Güzelmansur Basın toplantısında şu görüşlerini kamuoyu ile paylaştı
“Bugünkü basın toplantımızın konusu Hatay İskenderun’a Serbest Bölge yapılması için talebimiz, bu talebimizin nedenleri, Türkiye’ye ve Hatay’a katacağı değerdir.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Lütfü Savaş, Hatay’ın serbest bölge statüsüne kavuşturulması ve 5. Teşvik bölgesine alınması için geçtiğimiz günlerde bir çağrıda bulundu.
Umuyorum ki bu basın toplantısı vasıtasıyla Hatay’ın kalkınmasına ve ülkemizin menfaatine fayda sağlayacak bu projeyi kamuoyuna aktarır; yetkililerin, ilgililerin dikkatini çeker ve bu çağrının yerine getirilmesine katkı sunmuş oluruz.
Ülkemizde 1953 yılında 6209 sayılı “Serbest Bölge Kanunu” yürürlüğe konulmuş, 1956 yılında İskenderun’da Serbest Bölge kurulması ile ilgili bir Bakanlar Kurulu kararı yayınlanmış fakat Hatay’a serbest bölge kurulmamıştır.Hatay coğrafi konumunun verdiği avantajı, ticaret ve üretim faaliyetleri ile hem bölgesel hemde ulusal anlamda kalkınmayı hızlandıracak özelliklere sahiptir.
Ülkemizdeki mevcut serbest bölgeler içerisinde üretim ve ticarete yönelik faaliyet gösteren en büyük serbest bölgelerden biri olabilecek potansiyel Hatay’da vardır. Hatay sahip olduğu kara, deniz, hava hattına ek olarak demiryolu taşımacılığı, ithalat ve ihracat miktarları, kayıtlı kamyon ve uzun araç gibi serbest bölge ile ilgili doğrudan ve dolaylı verileri ile değerlendirildiğinde ülkemizdeki en büyük serbest bölge olma hedefine ulaşabilecek kapasitededir.
2011 Suriye krizinden en çok etkilenen illerin başında Hatay gelmektedir. Serbest Bölgenin hayata geçirilmesi ile Suriyekrizinden etkilenen Hatay’ın kendini toplamasını ve nefes almasını sağlanacak, gelecek kuşaklara istihdam sağlayan bir miras bırakılacaktır.
Hatay, İstanbul ve İzmir’den sonra uluslararası taşımacılıkta 3. sıradadır. Hatay’da demir-çelik mamulleri, otomobil filtresi, tarım araç ve gereçleri ve tarımsal ürünler başta olmak üzere yaş sebze ve meyve ile narenciye üretim ve ihracatı yoğun olarak yapılmaktadır.
Şanlıurfa ile birlikte Türkiye pamuk üretiminin yarısını karşılamaktadır. Ortadoğu’ya senelik 16-19 milyon dolar su ürünü ihracatı vardır. Yine, enerji ve sanayi sektörlerine yönelik gerçekleştirilen büyük ölçekli yatırımlarla, Türkiye’nin rekabetçi yapısını güçlendiren önemli sanayi kentlerinden birisi olmakla birlikte lojistik ve turizm sektörlerinde önemli ekonomik potansiyele sahiptir.
Türkiye’nin Kuzey-Güney ve Doğu-Batı ekseninde kesişen, ekonomik ve demografik merkezleri birbirine bağlayan, stratejik bir konuma sahip olanHatay’ın bu özellikleri göz önüne alındığında kurulmasını istediğimiz Serbest Bölge’nin tüm niteliklerini ve özelliklerini fazlasıyla taşımaktadır.
Hatay, günlük ortalama 8,21 saat güneşlenme süresi ile Türkiye’de en yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahip illerden birisi olmasının yanı sıra Türkiye’nin 2. büyük rüzgâr enerjisi potansiyeline sahiptir. Bu özelliğini avantaja çevirerek Türkiye’nin ilk kendi enerjisini sağlayan, yenilenebilir enerji kaynakları ile üretim yapan Serbest Bölgesi unvanına sahip olabilir.Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Lütfü Savaş’ın da dediği gibi ‘‘Serbest bölge ile Hatay’da ekonomik olarak belirgin bir canlanma ve kademeli bir büyüme gerçekleşecektir. Hatay’ımızın 5.teşvik bölgesi ve serbest bölge ilan edilmesi ilimizi önemli ölçüde rahatlatacak, daha fazla yatırım, daha fazla üretim, daha fazla iş imkânı sağlayacak.
Uluslararası unvana sahip olacak, kalkınma, istihdam sağlayacak olan Serbest Bölge’nin kurulacağının müjdesini Hataylılara vermenizi bekliyor, bu milli projeye siyaset gözetmeksizin tüm yetkili devlet kurumlarımızın desteklerini bekliyoruz.
Biz savaşın gölgesinde kalmış bir sınır ili değil, kalkınan, gelecek vaat eden Türkiye’nin ve uluslararası arenada tüm ülkelerde tanınırlığı olan bir il olma çabasındayız. Bunu EXPO 2021 ile Unesco tarafından Gastronomi şehri seçilmemiz ile kanıtlıyoruz. Deniz taşımacılığı ile dünyaya açılmayı hedefliyoruz, Hatay’ın tüm değerlerini ekonomik anlamda kalkınma ile taçlandıracak bu projenin hayata geçirilmesi için her türlü mücadeleyi vereceğim.
Çocuklarını gurbete gönderen annelerin hasretliği sona ersin istiyorum. Evlatlarımız öz yurdundan göç etmesin. Son yılların en büyük sorunu işsizliği el birliği ile yenebiliriz. Hatay eskisi gibi kendi kendine yeten ve kalkınan bir il olmayı hak ediyor.
Yetkililerin, bu projenin hayata geçirilmesi noktasında gerekli adımları atacağına canı gönülden inanıyorum.”