Antakya Kadın Dayanışması adına bir grup kadın, Bayram arifesinde, Çarşamba günü, “Kadına Şiddeti Protesto” amacıyla yürüdü. Çarşamba günü saat 11.00’de, Armutlu Mahallesi’nde, Ahmet Atakan’ın öldürüldüğü sokağın başında toplanan bir grup kadın; Gündüz Caddesi, Uğur Mumcu alanı, M.Ş.Güçlü Caddesi üzerinden Akdeniz Mahallesi’nde, kızları birkaç gün önce öldürülen AÇIKBAŞ AİLESİ’nin evinin önüne kadar yürüdü.
Aralarında, HDP’nin 2. sıra Kadın Milletvekili Adayı Şükran Dağ Cabir’in de bulunduğu yaklaşık 50-60 kadın adına basın açıklamasını okuyan, Antakya Kadın Dayanışması Sözcüsü Özlem Mansuroğlu, kısa süre önce Özlem Açıkbaş adlı 22 yaşındaki kadının eşinin şiddet kurbanı olarak bıçaklanmak suretiyle öldürüldüğünü hatırlatarak, ülkemizde günde 3 kadının öldürüldüğünü, kadın cinayetlerinin son 13 yılda % 1400 arttığını, iktidarın kadın düşmanı söylemler ile güç bulduğunu savundu.
Armutlu’da, eşinin bıçaklı saldırısı sonucu öldürülen Özlem Açıkbaş’ın evinin önünde toplanan Antakya Kadın Dayanışması üyesi kadınlar adına açıklamada, Özlem Açıkbaş’ın, eski eşi M. Ali Düzgün tarafından çocuğunu görmek istediğini söyleyerek evine çağırdığı ve bıçaklanarak öldürüldüğü kaydedilerek şöyle denildi:
“Bugün; kocasından boşanmak isteyen, erken yaşta evlenmek istemeyen, yemek yapmayan, dekolte giyen, tacize ve tecavüze uğrayan her kadın, maruz kaldığı erkek şiddeti karşısında kendi hayatları hakkında söz ve karar sahibi olma mücadelesi veriyor. Siyasi iktidar ise, kadınların erkek şiddetine karşı direnme yollarını kapatarak, kadınları toplumsal cendere içine iterek, sürekli kadının suçlandığı, erkek şiddetinin gerekçelendirilmeye çalışıldığı bir ortam yaratarak, toplumu dönüştürüyor, kadın düşmanı bir toplum yaratıyor.
Buradan AKP’ye, bakanlarına, bürokratlara, din adamlarına; kadına karşı nefret söylemi kullanan herkese, her yapıya sesleniyoruz… Kadınlara dayak, tecavüz, ölüm, baskı olarak dönen, şiddeti besleyen, kadınlara talimatlar yağdıran, bedenlerini, yaşamlarını tahakküm altına alan, nefret kusan açıklamalara derhal son verin. Kadına yönelik şiddetin yargılanmasında ceza indirimini kabul etmiyor; İpek’in, Berna’nın, Fatma’nın, Özlem’in katillerinin erkek adaleti ile değil, gerçek adaletle yargılanmasını istiyoruz.
Antakya Kadın Dayanışması olarak, örgütlü-örgütsüz tüm kadınlara, kadına yönelik şiddetin her biçimi karşısında dayanışma çağrımızı yineliyor, gerçek adalet için mücadele edeceğimize söz veriyoruz.”
