Geçtiğimiz günlerde 14.Olağan Genel Kurulu toplantısı düzenleyen İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Hatay Şubesi, ekonomik kriz ve deprem tedbirlerine ilişkin açıklamada bulundu.
İMO binasında gerçekleştirilen genel kurulda konuşma yapan İMO Hatay Şubesi Başkanı Selim Harbiyeli, “136 bini aşan İnşaat Mühendisleri Odası üyesi ile bütün farklılıklarımızla birlikte ortak paydamız mesleğimizin geliştirilmesi, meslektaşlarımızın hak ve çıkarlarının savunulması ve toplum yararının gözetilmesidir.” ifadesinde bulundu.
İnşaat sektörünün ekonomik krizden etkilendiğini belirten Harbiyeli, “Ekonomik kriz nedeniyle yatırımlar durmuş ve meslektaşlarımız büyük oranda işsiz kalmıştır. Ekonomik krizin ve oluşturduğu işsizlik koşullarının bir süre daha devam edeceği anlaşılmaktadır. Jeopolitik durumundan kaynaklı sorunların ve borç yükünün altında olan ülkemizde yatırımların önü kısa zamanda açılamayacak gibi görünüyor.” dedi.
Doğal Afetlerin Çözümlerinin Bilimle Sağlanması Gerekiyor
İMO Hatay Şubesi Başkanı Selim Harbiyeli, mühendislik etiğinin zedelendiğini dile getirerek, doğal afetlerin çözümlerinin bilimle sağlanması gerektiğini ifade etti.
Harbiyeli, “Bugün ülkemizde devlet kurumlarının işleyiş ve örgütlenme biçimlerinden mühendisliğin etiğine bağlı meslektaşlarımız görev yapamaz hale gelmiştir. Bu olumsuzluklar ve günübirlik uygulamalar bilimi tekniği ve mühendisliği dışlayarak insanlarımızı doğal afetlerin insafına terk ediyor. Buna en iyi örnek ülkemizde adeta deprem fırtınası yaşadığımız bu dönemde güvenli, depreme dayanıklı binaları ve üretimini tartışmamız gerekirken bütün platformlarda fay hatlarının tartışılmasıdır.”
Afet Öncesi Harcamalar, Afet Sonrasından Daha Azdır
“Ülkemizdeki yapı stoğunun ivedilikle tespiti gerekiyor. Afet öncesi yapılacak olan harcamalar, afet yaşandıktan sonra yapılacak harcamalardan çok daha azdır. Fay hatları ile uğraşacağımıza enerjimizi ve kaynaklarımızı yapı stoğunun rehabilitasyonuna ve güvenli yapı üretimine harcamamız gerekiyor. Bu yapılınca bir yandan kentlerimizde bulunan güvenli olmayan yapı stoğu güvenli hale getirilirken; diğer yandan kaynaklarımızın öncelikli olan yerlerde kullanılması yeni yatırımların önünü açacak ve işsizlik sorunu büyük ölçüde azalacaktır.
“Gerek toplumsal ölçekteki hak kayıplarımızı gidermek gerekse meslek alanımızdaki kayıplarımızı yeniden kazanmak için birlik ve dayanışma içinde olmaya ihtiyacımız var. Bilimi, tekniği ve mühendisliği insan yaşamının odağına koyarak hizmet üretmeye çalışan meslektaşlarımızın yolu açık olsun. Bizler her zaman kamu yararını kişi ve grupların çıkarlarının önünde gören, ticari kaygıyı teknik kaygının arkasına atarak hizmet üreten bir anlayışta olduk ve böyle bir duruş sergiledik.” sözlerine yer verdi.
