CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın, İdlib şehitlerine yönelik ilk kez yaptığı açıklamada espri yaparak gülmesine tepki gösterdi.
İdlib’de şehit olan askerlerin cenazeleri toprağa verilmeden yaptığı konuşmanın kendisini derinden yaraladığını belirten Kılıçdaroğlu, “Bir ülke böyle yönetilemez. Cenazeler defnedilmeden bu nasıl bir konuşmadır? Daha cenazeler defnedilmeden, daha acılar, yaralar sarılmadan bu nasıl kahkahadır?” ifadesinde bulundu.
“Yaralar Sarılmadan Bu Nasıl Kahkahadır”
Kılıçdaroğlu, “Daha şehitlerimiz toprağa verilmedi. Ama bugün Erdoğan’ın yaptığı konuşma beni derinden yaralamış durumda. Bir ülke böyle yönetilemez. Cenazeler defnedilmeden bu nasıl bir konuşmadır? Daha cenazeler defnedilmeden, daha acılar, yaralar sarılmadan bu nasıl kahkahadır? Nasıl kabul edeceğiz bunları? Neyin nesidir, hangi amaçla yapıyorlar bunları? Derdi benim. Arkadaş, benden ne istiyorsun sen? Yüreği yanık bir insanım.
Acı günde bari hiç değilse kavga etmeyelim, yaralarımızı saralım. Oturup düşünelim, beraber düşünelim. ‘Türkiye’yi bu acıdan, dertten nasıl kurtabiliriz’ diye düşünelim. Bunların hiç birisi yok, beni üzen bu” dedi.
Kılıçdaroğlu’ndan Şehitler Tepesi Boş Kalacak Sözü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Şehitler tepesi boş kalmayacak” sözlerini de anımsatan Kılıçdaroğlu, “Buradan bütün milletime söz veriyorum; Millet İttikafı’nın iktidarında şehitler tepesi boş kalacak. Hiçbir askerimizin tırnağına zarar gelmesini istemiyorum. Yazık, günah değil mi bu askerlerimize? Ne için savaşıyorlar? Türkiye’nin başına bu belayı niye açtınız? Ben bunları konuştuğum için gerçekten çok üzgünüm”
“Bütün bunları atmışsınız bir kenara, sanki olağan bir iş gibi. Bu Meclis niye var? Meclis toplansın, gelip Sayın Erdoğan Meclis’e açıklama yapsın. Niye gelmiyor? Hangi gerekçeyle gelmiyor? Kendisine o yetkiyi verenin bu Meclis olduğunu bilmiyor mu Sayın Erdoğan?” diye sordu.
Tuzun Koktuğu Yerde Ne Söylenecek?
Kemal Kılıçdaroğlu, “Kahraman ordumuzun bütün mensuplarını kucaklıyoruz. Onlar özveriyle binbir sorun içinde görev yapıyorlar, hayatlarını feda ediyorlar. Annelerin hangi acılar içinde olduğunu ben biliyorum. Çocukları orada olan annelerle ben konuşuyorum, bana dertlerini anlatıyorlar. Hiç kimsenin tırnağına zarar gelmesini, bütün annelerin de bir korku atmosferinin içinde olmalarını istemeyiz. Söyleyeceklerim bu. Tuzun koktuğu yerde ne söylenecek?” dedi.