İskenderun ilçesinde elleri ve ayakları kesilerek valiz içerisinde sokak ortasına bırakılan kadın cesedi davasında tutuklu zanlı, cinayet suçlamasını kabul etmezken öldürülen kadın için “fuhuş yaptırıyordum” itirafında bulundu.
İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanık Suriye uyruklu Abdurrazak Klahou’nun, tasarlayarak kasten adam öldürme suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu, Haldiye Caım’in de (30) kasten adam öldürmeye yardım ve delilleri yok etme suçundan 25 yıla kadar hapis istemi ile yargılanmalarına başlandı. Mahkemede cinayet suçlamasını kabul etmeyen Klahou, ‘İsmini hatırlamadığı’ ölen kadına fuhuş yaptırdığını itiraf etti. Suriyeli arkadaşı Hüseyin Şeyh’den alacağına karşılık kendisine öldürülen kadını fuhuş yaptırmak üzere gönderdiğini belirten Klahou, çalıştırmak için gelen kadını kendi evinde kaldığı sırada pantolonunun cebinden parasını çalarken yakaladığını kaydetti. Daha sonra diğer kadınlara ibret olması için döverek evden gönderdiğini aktaran Klahou, şunları kaydetti:
“Evden kovduktan sonra Hüseyin Şeyh ile geldi. Neden dövdüğümü sordu bende anlattım. Evde kalacağım sen karını al git diye bizi gönderdi. Sonra bana telefon etti. Kadının banyo yaparken düştüğünü kafasını yaralandığını söyledi. Doktora götürmesini söyledim. Ev sahibi evi boşaltmamızı istediğinden evdeki eşyaları almak için eşim ile birlikte valizle eve geldik. Hüseyin Şeyh kapıyı açtı bana karını gönder sen gel dedi. Ben içeri girdim benim kafama silah dayadı bana bu kadın öldü. Senin yanında çalışıyordu senin başın belaya girecek dedi. Ben de iki valiz aldım birini taksi ile giderek bir yere bıraktım” dedi.
Klahou, ayrıca kadını kendisinin öldürmediğini Hüseyin Şeyh’in öldürdüğünü de savundu.
Mahkeme heyeti olayla ilgili tanıkları dinledikten sonra sanığın tutukluluk halinin devamına ve firari Haldiye Caım’ın yakalanarak getirilmesine karar verdi.