MHP’li Vekil AHRAZOĞLU, TBMM birleşiminde, ülkemizdeki demir çelik üretiminin yüzde 40’ını gerçekleştiren Hatay’daki demir-çelik sektöründe 18 bin işçinin çalıştığını ve devletin, şirketler üzerindeki büyük baskısı neticesinde sektörün rekabet edemez duruma geldiğini ifade ederek, “Sayın Bakanım, sektörle ilgili herhangi bir iyileştirme programınız var mıdır? Sektörü destekleyecek misiniz?” sorusunu sordu.
Milletvekili Ahrazoğlu’nun sorusuna, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Sayın Ahrazoğlu’nun özellikle çok isabetle sorduğu soru, demir çelik sektörüyle ilgili. Demir çelik sektöründe devletin bir baskısı var mı? Bizim, Bakanlık olarak bir baskımız var ama, bu ne biliyor musunuz?” şeklinde başladığı konuşmasında şunları kaydetti: “Sayın Ahrazoğlu, Türkiye, maalesef dünyanın tam tersine gidiyor, demir çelikte… Dünya’da cevherden üretim yüzde 70’tir, hurdadan üretim yüzde 30’dur. Türkiye’de cevherden üretim yüzde 28’dir, hurdadan üretim yüzde 72’dir. Bu, sürdürülebilir bir şey değil. Biz, ben Bakanlık görevini devraldığım günden itibaren, demir çelik sektörümüzde, gelin bu dengeyi kuralım. İlk etapta bunu yüzde 50-yüzde 50 seviyesini getirelim. Bununla ilgili çok yoğun çalışmalar yaptık. Hatta en son şunu yaptık, demir çelik sektörünün profesyonellerini uzak doğuya gönderdik, bizim Bakanlıktaki ekiple beraber. Gidin, Çin nasıl yapıyor, Güney Kore nasıl yapıyor, Japonya nasıl yapıyor… Düşünebiliyor musunuz, Japonya’da demir cevheri yok, kok kömürü de yok, Japonya üretimini cevherden yapıyor, hurdasını da Türkiye’ye satıyor, bu sürdürülebilir bir şey değil.
İnşallah hedefimiz, ilk etapta demir cevher hurda oranını yüzde 50-yüzde 50’ye getirmek, ondan sonra da dünyanın yakaladığı yüzde 70-yüzde 30 seviyesine gelmek. Bununla ilgili Bakanlıkta özel bir çalışma grubumuz var ve özel bir ekibimiz var. Kesinlikle bu konunun üzerinde günbegün duruyoruz. Yani öyle her sektör diye bakmıyoruz. Bizim güçlü olduğumuz bir sektör. Eğer bu sektörü biz geleceğe yönelik dünyayla rekabet edecek şekilde yeniden yapılandıramazsak, o zaman bu sektörde ciddi açmazlarla karşı karşıya kalırız. Bu noktada devletin bir baskısı varsa, sadece dünyayla paralel gitme baskısıdır, onun dışında kesinlikle bir baskı söz konusu olamaz.”