ATEŞTEN ÇUKUR…
Kur’ani söyleme göre, İslam alemi ateşten bir çukurun kenarındadır. Bu çukuru oluşturanların hepsi çukurun içindeki yerlerini çoktan aldılar. Kandırabildiklerini de bu çukurun içine çekmeye devam etmekteler. Öyle görünüyor ki böyle devam ederse bu çukur herkesi içine çekip yutacak.
Allah azze ve celle ali imran 103 te şöyle buyuruyor: Hep birlikte Allah’ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O’nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız.
Bu ayeti kerime ye göre, o çukurdan kurtulabilmek için, hep birlikte allahın ipine yapışmalıyız. Tabi allahın ipi tarikat şeyhlerinin bir ucundan tuttuğu ve öbür ucunu zavallı saflara tutturduğu ip olmasa gerek. Ama Müslümanlar! Bunu böyle anlamış! olmalı ki kimi biliyor ama kandırıyor, kimi de bilmiyor ve körü körüne allahı bırakıp şeyhini ilah ediniyor. Her iki taraf ta eşit orantıda suçludur zira kur’an şöyle uyarıyor: Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.isra 36. Allah’ın ipi tabi ki kuranı kerim ve yine ayette buyurduğu üzere zikir ehli olan ehlibeyt tir. (Sorun, Zikir ehline; eğer bilmiyorsanız: nahl 43. Ayet) hz. Muhammed’in (saav) in mütevatir hadiste buyurduğu gibi, size iki paha biçilmez emanet bırakıyorum onlara tutunursanız dalalete sapmazsınız, kur’an ve ehlibeytim.
Fırkalara (hiziplere) bölünüp parçalanmayın. Onca mezhep ve bu mezheplere bağlı olduğu halde birbirini tekfir eden binlerce meşrep, ve bu meşreplere bağlı binlerce tarikat bu işi ne kadar tersinden anladığımızın en büyük delilidir. Ya bu kadar ayrıştıran yanlış yoldadır ya da (haşa) hiçbir mezhebi, meşrebi, tarikatı olmayan peygamber yanlış yoldadır her iki olasılığın doğru olma ihtimali yoktur, takdir sizlerin. Sözkonusu ayetin devamında buyurmuş (Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O’nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz) nerede kaldı kardeşlik? Bir leşleri olduğunda bayraklarımızı yarıya indirdiğimiz Arabistan türk mallarını boykot ediyor. Yunanistan’a bize karşı kullanması için uçak gönderiyor. Dünya silah sanayisinin ürettiği silahların yüzde elli sini satın alan islam ülkeleri sadece kendi aralarında savaşıyor. Allahtan kardeşiz olmasak ne olurdu acaba?
Ayette (Ateşten bir çukurun kenarında idiniz) diyor, bugün islam aleminin içerisinde kıvrandığı kan ve gözyaşına göre, kenarında olduğumuz ateş çukurunun şimdi tam içerisinde olmuş olmuyormuyuz acaba?
Ayetin sonunda buyuruyor: Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız. Şu halde allah’ın kitabını mesajını anlamak için illa birilerine köle olmak zorunda değilsiniz. Allah’a ve peygamberine iman ve itaat allahın kura’an i beyanı ve emridir. İlk ayeti (oku) olan ilahi kitabı okuyarak değil’de madrabazların ağzından öğrenmeye kalkarsak bu son kaçınılmazdır. Mevlana celaleddin rumi nin şu güzel tespitini hatırlayalım. İslamı yobazlardan koruyunuz, eğer koruyamazsanız insanları islamdan koruyunuz…
Kerbela da İmam Hüseyin aleyhisselam Yezit askerlerine; (Benim söylediklerimi idrak edememenizin tek sebebi yediğiniz haram lokmalardır) İşte burada anlamamız gereken şudur.. Midelerimize haram girdiği anda yozlaşma tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu sadece yemek ile de olmaz. yazılı, görsel ve sosyal medyanın etkisi ile ruhlarımız haramı yani kirli bilgileri kabul etme neticesinde de yozlaşma akledememe tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliriz. Yani insanın uzuvlarının hepsinin,gözün,burnun,elin kalbin,ayağın kısaca hepsinin gıdasını temiz vermez isek kimyalarını bozarız ve rahatsızlık bütün vücuda yayılır…
Çok geçmiş olsun………