Amanos Dağları eteklerindeki Bektaşlı Mahallesi’nde oğlu ve gelini ile beraber yaşayan Ahmet Eden, ormandan topladığı odun parçalarını, tahta kaşık ve kepçeye dönüştürerek yakınlarına, dostlarına ve gelinlik kızlara hediye ediyor. İlerleyen yaşına rağmen dinç görünen, her gün düzenli olarak yürüyüş yaparak doğal ve organik besinlerle beslenen Ahmet Eden, 16 yaşındayken kaşık ustası dayısından tahtadan kaşık yapmayı öğrendiğini anlattı.
Dağdan topladığı çam, gürgen, ardıç ve çınar ağaçlarının dallarını evinin bahçesine getirerek, oyma ve yontma yöntemiyle kaşığa ve kepçeye dönüştürdüğünü aktaran Eden, bölgede ‘Kaşıkçı Ahmet Emmi’ olarak tanındığını dile getirdi. Gençliğinde neredeyse her gün Amanos Dağları’nda 6 kilometre yol yürüyüp, hayvanlarını otlattığı sırada dağdan kestiği odunları sırtında taşıdığını kaydeden Eden, şimdilerde ancak belirli zamanlarda dağlara gidebildiğini ve günde 7-8 tahta kaşık yaptığını söyledi.
‘UNUTULMAYA YÜZ TUTMUŞ DURUMDA’
“Şimdiki nesiller böyle işe yarayan hobilere hiç merak göstermiyorlar. Eskiden dağ köylerinde genellikle herkes tahta kaşık kullanırdı. Dayım bu kaşıkları yapar, sonra da eşe dosta dağıtır, bazen kendi köyümüzde ve diğer yakın köylere götürür, onun karşılığında para alır veya başka yiyecekler alırdı. O zamanlar para çok azdı. Ben de şimdi balta, keser ve bıçak kullanarak şekillendirdiğim kaşıkları sertleşmesi ve yontarken yarılmaması için suda beklettikten sonra zımparalayarak kullanıma hazır hale getirip, eşe-dosta hediye ediyorum. Vaktimin çoğunu kaşık yapma ve ibadet ile geçiririm. Başka il ve ilçelerde çok tanıdığım var. Onlara da zaman zaman yaptığım kaşıklardan gönderirim. Bazen mahallemizde veya akrabalarımızda gelin gidecek olan kızlara hediye ediyorum. Bir süre önce torunlarıma da tahta kaşık yapımını öğrettim ama onlar bu işi devam ettirirler mi orasını bilemem.”