ADVİYE ERTEKİN YÜKSEL YAZDI
İMAM ZOR BAYILIR
Mevsim bahar … Yazın gelmesi gecikti bu yıl . Yağmurlar , gök gürlemesi , hatta kar bile yağıyor Doğu illerinde . Yaylacılar , yazlıkçılar sanırım taşınmayacaklar bu yıl . Bu durumda kışlık giysiler giyilecek hep. Yazlık giysi giyilmeyecek gibi . Pazar tezgahlarında yaz sebzeleri yerini almış almasına da . Bizim Pazar arabasına gelmeye hiç niyetleri yok gibi . Pazara gittiğimde sebzelerin bakışları insanı ürkütüyor . Fiyatlar kibir tacı takınmış . İnsanlar yanlarına yanaşamıyorlar . Ayşe hanım sanki Ayşe Sultan olmuş .
Biber kurum kurum kurulmuş tezgaha . Bakıp geçmek bile paralı der gibi .
Mor donlu patlıcana ne demeli yaaa!
– Ay ayy! Yanaşmayın bana . Ne karnımı yardırırım ne de
İmamı bayıltmayın haa!
Der gibi bakıyor sanki .
Pazar kalabalık olmasına kalabalık da alışverişten çok, bir şey almadan gezen çok .
Balıkçıların tezgahında balıklar alık alık bakıyorlar gelene geçene . Ne yapsın, insanlar bakıyor ve geçiyorlar . Bir kilo alsalar aileye yetmeyecek . Fazla alsalar para yetmeyecek .
Öğrenci oldukları belli ki şu gençler , patates /soğan seçiyorlar . Patates , makarna ve hazır çorba onların yemeği . Üzülmemek elde değil .
Her şey almış başını gidiyor . Kahvaltılık alırken bile düşünerek alıyor insanlar .
Arkadaşımla ben de alacaklarımızı alarak arabaya koyduk . Tam o sırada bizim bulunduğumuz tezgaha iki kadın yanaştı . Bazı kimselerin fiyatını sormaya bile cesaret edemediği sebzeleri ve meyveleri aldılar . Bunlar sanırım Suriyeliydiler . Arapça konuşanlar burada çok olunca . Bazen anlamak İçin sormak gerekiyordu . Ben de sordum satıcıya ne/kim olduklarını.
O da:
– Bunlar Suriyeli paraları çok dedi .
Market kartları varmış . Oradan aldıklarına para vermiyorlarmış .
Eeee demek ki markette atıştırmalık almalarından belli .
Ben ki yardım yapmayı seven biri olmama rağmen bunların bu kadar sorunsuz ve sorumsuz yaşamalarına kızgınım .
O gün pazarda bu kadar alış veriş yapamadan gezenlerle çocuk arabaları ile gelerek tezgahları boşaltan Suriyelileri hayretle izledim . Gözlediğim kimi insanlar ise tane ile domates ve biber alıyorlardı.
Yanında çocuğu olan anne /babalar gramla çilek alıyordu çocuğuna .
Karar verdim pazara gitmeyecektim . Eee manava gidince daha mı iyi oluyor ki der gibisiniz .
Çok doğru çok .
Manavda ise aldığını bunları deftere yaz . Haziran aylığında veririm . Diyerek ter içinde kıpkırmızı yüzlerle karşılaşmak da var tabii .
İki gündür bunları düşünüp duruyorum . Ahhh diyorum ahhh!
Durdurun zaman trenini ilk istasyonda . Boşaltacak yük var diyorum . Ne zaman ve hangi zaman diliminde acaba.
Yaaa beni birisi çimdiklese! … Belki de bir kabustur gördüğüm diyorum.
UYANINNNNN!!!
UYANDIRINNNN KENDİNİZİ VE BENİİİİİ!…
Aklımıza mukayyet olmamız dileklerimle .
Güzel günlere!
Esen kalın!