Adviye hoca yazdı:Deniz deniz yine deniz

Güzel ülkemin üç tarafı denizlerle çevrili yaa!! Bundan dolayı DENİZ , DENİZ diyorum . Eeee bu da benim hakkım olsun yaniii !! En azından ona yani DENİZE seslenme hakkımı olsun . Haaa!! Birde mümkün olan yerlerden seyretmek halkım olsun dermişim ..

Bu da nerden çıktı demeyin . Ben de her yaz bu konuyla kendimi bütünleşmiş hissediyorum . Sonra da denizler halkındır cümlesine takılıp kalıyorum .

Yaaa evet denizler halkın HALKIN da…

Ehhh öyle olsun tamam .. Benim yaşadığım şehir İSKENDERUN . Seyretmek istersem denizi gidiyorum sahil kesimine buluyorum bir boş bank seyrediyorum denizi . Göz ve kulak hakkını alıyor . Bunu sahildeki mekanlarda oturmak ise o mekandan bir şeyler yemek içmekle mümkün oluyor . Yani bu iş paraya bağlı . Böyle bir yere gitmek hele ailece böyle bir mekana gitme !!!

Eee bayaaa bir ailenin bir kaç günlük yemek masrafına denk . Yani denize uzaktan bakarak el sallayacaksın demektir .

Sahil kentinde yaşıyoruz ve ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili . Denizler HALKINDIR yaaa!

 Tam da bunları düşünürken KARPUZ meyvesi aklıma geldi .. Yaz gelince karpuz kabuğu denize düşmeden denize girilmez efsanesi var ya …

Gerçekten de ikisi de yani hem DENİZ hem de KARPUZ efsane oldu !!!

Haydi buyrun İSKENDERUN merkezdeki kıyı şeridinde bir yerden denize girebilin ..

Benim gençlik yıllarımda sahil boydan boya kumsaldı . Ve şehirde aklımda kalan iki tane plaj vardı . Birisi askeri plaj . Diğeri ise DİBA adlı bir plajdı . Yine sahil olduğu gibi boş ve kumsaldı . Ne oldu da sonrasında sahil koca koca taşlarla dolduruldu . Ve kumsala da ağaçlar dikilerek gazino ve bahçeler dolduruldu . O olan plajlar yok oldu . Oralar inşaat alanı oldu .Apartman ve bahçeli olmak üzere evler yapıldı . İnsanlar denize girmek için ne yapacaklarını şaşırmıştı . Ona da bir çare Belediyenin kamp yeri bir nebze çare oldu . Kaç dönem bu şekilde bu devam etti tam bilemiyorum .. Tayinler nedeni ile bir hayli uzak kaldım İSKENDERUNDAN . Geriye döndüğümde o kamp alanları da yoktu artık .

Yani ne KAPUZ KABUĞU denize düşüyor , ne de halk denize girebiliyordu İSKENDERUN merkezde .

Yani sahil tamamen yazlık sitelere ve daha merkezi yerlerde otel ve plaj işletmeleri ile kuşatılmıştı .

Yani DENİZLER kanunen halkın .. Fakat denize girebilmek için özel işletmeye verilen kumsal alana giriş ücretli . Veya giriş ücreti yoksa oradan alış veriş yapmak şartı var .

Tüm bunları yapamıyorsanız dolulacaksınız konu komşu . Bir kamyon kasası gölgesinde gayri nizami , sağa sola çarşaf gererek . Gireceksiniz denize .

Belki mayo yerine “ don , köynekle ..

Tabi bu daha ziyade Arsuz tarafın da ve balık çiftliklerinin olmadığı kıyı kesiminde ..

Gelelim Dörtyol tarafına . Sitelerin dışında buralar da da halka açık bir plaj olduğunu sanmıyorum . Yine çok eskilerde buralar da kamp alanları vardı . Şimdilerde var mı bilmiyorum . Fakat siteler buralarda da sahili kapatmış durumda .

Eee denizler halkın yaa!!

Zahir gireriz bir yolunu bulur denize diye ümit etmeyin . Sanmıyorum yaaa kıyıdaki sitelerden veya otellerden ancak bunu yapabilsiniz dermişim …

Haaa o arada karpuz da eseflenmesin bak kabuğunu denize bir türlü düşüremiyor . Onu da fiyatlar erteliyor YAZIK !!

İnsanlar alamıyor ki .. alsa da deniz kenarında yiyemiyor ki kabuğu salsın kendini DENİZE

YANİ NE KARPUZ KABUĞU DÜŞEBİLİYOR DENİZE ..

NE DE İSANLAR KULAÇLAYABİLİYOR O MAVİLİKLERİ ..

Gelelim sahilde ki ÖĞRETMEN EVLERİNE .

Yıllarca aidat ödediği halde hiç bir öğr evinin kapısından içeri giremeyen öğretmenler var dermişim .

Ben işim icabı bir kış gecesi Mersin’de bir gece kaldım öğr evinde . Tabii mevsim icabı kimse yoktu . Yaz mevsiminde mümkün değil . Daha öncesinden rezervasyon yapılmıştır yerimiz yok anonsu ile saf dışı ediliyorsunuz maalesef ..

SONUÇ OLARAK :

Ne karpuz kabuğuna öfke duyun !

Ne de denize !!

Seyredin uzaktan hem DENİZİ hem de KARPUZU !!

ADVİYE ERTEKİN YÜKSEL