Necati Gündüz Hoca yazdı
Ahlak önemli
Sevgili dostlarım epey bir zamandır yazamıyorum. Annemin ameliyat gerektirecek bir kırık yaşaması ve benim aynı evde ikamet etmem neticesinde kendime bir zaman ayıramadım. İşin doğrusu sosyal medyanın ‘’ölüm ilanı’’ tahtası yapılması da beni yazmaktan soğutmuyor değil. Bunu bir nebze anlamaya çalışabiliriz ama 7. Gün 40. Gün senei devriye derken ülkenin ve hayatın gündemi arada kaynayıp gitmeye başladı maalesef……
Konumuza dönersek; kuranı kerim kalem suresinin 4. Ayetinde peygambere (saav) derki: Şüphesiz sen büyük bir ahlak üzeresin. Açılımı ise; Sen, kesinlikle yüce, büyük bir dini, ülülazm peygamberlerin sünnetini, faziletli, saygıdeğer bir ahlâkı, insan tabiatına uygun üstün bir hayat tarzını, insanı kemale erdiren bir nizamı yaşamaya, öğretmeye, benimsetmeye, savunmaya memursun.
Kibir ve hırsın esir aldığı, her konuda yetkili ve etkili yöneticilerimizin ne davranış nede konuşma uslüplerinde, nede icraatlarını yaparken bunu göremediğimiz için, insanlarımızla paylaşma gereği duyuyoruz.
Sözkonusu ayeti kerimenin amacı davranışlarımıza değerler yükleyerek yapmamızı teşvik etmektir. bunu yaparken de iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış davranışın ne olduğu sorusuna cevaplar veren kuralların tümüdür. Bunların kaynağı ise kişinin insan olma yetisini geliştiren bilinç ve saygıdır. Buda en basit şekli ile birbirimize karşı kibar, ince, nazik ve saygılı olmaktır. Ve bu kurallar evrensel olduğundan din, dil, ırk, milliyet, farketmeksizin herkes için aynıdır ve olmazsa olmazdır. toplum içinde nasıl davranılması gerektiğini belirleyen bazı kurallara bakarsak.
Diyalog, tavır, duruş ve beden dili dahil olmak üzere hepsi nezaket ve saygı kurallarını kapsar. Toplum içinde yaşayan insanların karşılıklı anlaşması ve gelişmesi o toplumun nezaket kurallarını ne kadar doğru uygulayıp uygulamadığına bağlıdır. İnsanın toplum içindeki bu duruşu, aslında kişinin karakteristik ve kültürel gelişiminin de bir yansımasıdır. Bu noktada gelişmiş bir toplumda uygulanan nezaket kuralları, insanın kişisel gelişimi ile doğru orantılıdır.
Bu hasletlerin ilk öğrenildiği yer ailedir. Aile bir anlamda görgü konusunda olduğu kadar insanın kişilik yapısının oluşumunda da ilk ve köklü eğitim yeridir. Bazı insanlar için bu eğitim yeri son derece eğitici ve öğreticidir. Kişi birçok şey öğrenir, kişiliği sağlam bir temel üzerinde şekillenir. Ancak bu herkes için geçerli değildir. Bazı kişiler ise ailede böyle bir eğitim almadan veya daha zayıf ve yetersiz bir eğitim alarak toplum hayatına katılır. Bunun sebebi, günümüzde özellikle ülkemizde yaşanmakta olan boşanma patlaması çocukların aile ortamının bozulması ve bu ailelerin çocuklarının bu eğitimden mahrum kalmasıdır. Çünkü Aile insanın aynı zamanda samimi diyaloğu da ilk öğrendiği yerdir. İnsan kardeşiyle, anne babasıyla samimi bir üslup içinde konuşabilir, şaka yapabilir. Evdeki tutum ve davranışı konusunda gösterdiği dikkat ile dışarıda gösterdiği dikkat aynı oranda olmayabilir.
Aile bireylerine karşı “nasıl olsa ailem, onlar yabancı değiller” mantığıyla yaklaşmamak lazım. Örneğin birisi uyurken özenli ve sessiz olmak, kişiyi uyandıracak hareketler yapmamak görgünün bir gereğidir. Uyuyan kişinin çok samimi olduğunuz kardeşiniz olması bu durumu değiştirmez. Yine de görgü ve saygı gereği, sessiz olmaya, uykusunu bölmemeye özen gösterilmelidir. Tıpkı sadece sizin ilginizi çeken ve bir incir çekirdeğini doldurmayacak ne bilime ne insana asla bir faydası olmayan absürt bir ofsayt mı değilmi tartışmasını saatlerce ailenin diğer fertlerine dinletmek saçmalığı gibi. Hemde elinizdeki son model telefondan da dinleyebilmeniz mümkün iken. Aile bireylerinin birbirlerine karşı bencil duygularla hareket etmemeleri gerekir. Çünkü bu hasletlere sahip olabilmek için ilk pratik yapacağınız yer ailenizin yanıdır.
Özellikle Küçüklerin aile büyüklerine birçok konuda öncelik vermesi bir görgü ve nezaket kuralıdır. tıpkı büyüklerin de küçüklere karşı birçok konuda öncelik vermesi gerektiği gibi. Babamızdan annemizden öğrendiğimiz o ki, babam beraber oturduğumuzda 50 kere aynı yere girip çıksa 50 kere ayağa kalkar oturmasını bekleriz.
Aile fertleri bazı konularda görüş ayrılıkları yaşayabilirler. Annemiz, babamız veya kardeşimiz ile aynı fikirde olmadığımız anlar olabilir. Böyle anlarda bile saygılı bir şekilde fikrimizi belirtip asla tartışmacı bir tutum sergilememeliyiz. Özellikle de yaşça bizden büyük olanlara karşı saygımızı kaybetmemeliyiz. Asil insan her zaman saygın bir şekilde hareket etmelidir.
Eğer büyüklerimizden ! ve televizyon dizilerinden ahlak ve görgü öğrenmeye kalkarsanız ve öyle yapıyorsanız sözüm size değildir, sağlıklı günler diliyorum.
Güzel bir karakter, güzel bir yüzden daha uzun ömürlüdür. Hz. Ali. (kv)
