CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, TBMM’de yaptığı konuşmada, milleti dünyada sefaletin zirvesine oturtan AKP’nin 20. yılını nasıl kutlayacağını sorgulayarak şöyle konuştu:
“Bugün açıklanan makyajlı TÜİK rakamlarıyla bile yıllık enflasyon yüzde 85’i aşmışken, halk yoksulluktan, geçim sıkıntısından boğulmuşken yirmi yıldır iktidar olan bir partinin kadroları bugün neyi kutlayacaklar? Akaryakıt zamlarının etkisiyle ulaştırma enflasyonu yüzde 117’yi çıkmışken, gıda enflasyonu yüzde 99’a ulaşmışken, ev eşyalarındaki fiyat artışı yıllık yüzde 93’e tırmanmışken, faturalar da yüzde 85 artmışken bugün kutlama yapabilecek misin ey AKP? Dar gelirlilerin enflasyonunu üç haneye çıkarmanızı mı kutlayacaksınız ey AKP? Bugün neyi kutlayacaksın AKP? Dünya Sefalet Endeksi’nde Arjantin’e fark atarak Türkiye’yi 1’inci yapmanızı mı kutlayacaksınız?”
BU ZALİM İKTİDAR BU AZİZ MİLLETE ÇAY, SİMİDİ BİLE LAYIK GÖRMÜYOR
Çay, simit hesabı yaparak iktidara gelen AKP’nin milleti çay, simide muhtaç hale getirdiğini anlatan Güzelmansur çay simit hesabı da yaptı: “En ucuzundan bugün bir simit 5 lira, bir bardak çay 3 lira olmuş. Gelin, bugün de bu hesabı yapalım: 5 kişilik bir aile günde 3 öğün 1 simit ve 1 bardak çayla beslense “9×5” eder 45; onu da 3 öğünle çarpın, etti mi 135. Bir ayda ne eder? 4.050 lira. Asgari ücret ne kadar? 5.500 lira. Elde ne kaldı? 1.450 lira. Bununla kira mı, fatura mı ödesin; çocuk mu okutsun, bunu toplu taşımaya mı versin? Bu aziz millete 1 bardak çayı, 1 simidi bile layık görmeyen bu yönetimin kutlayacak neyi var acaba?”
KURUMLARIN, KURALLARIN, DEĞERLERİN İÇİNİ; MERKEZ BANKASININ KASASINI, MİLLETİN CEBİNİ BOŞALTTILAR
“Sadece baklavanın, tostun mu içini boşalttınız? Siz geldiniz, yirmi yılda kurumların da, kuralların da, değerlerin de içini boşalttınız; yetmedi, Merkez Bankasının kasasını boşalttınız, o da yetmedi, milletin cebini boşalttınız.
Çiftçi perişan, esnaf perişan, emekli perişan, asgari ücretli perişan, her kesimden her insan perişan. Milletin, sizin iktidarınızın başarısızlıklarına, aymazlıklarına dayanacak gücü kalmadı. Gelin, milleti daha fazla perişan etmeyin, tadında bırakın, milletin önüne sandığı getirin. Geliyor gelmekte olan; yolcudur Abbas, bağlasan durmaz.”