Türk Eğitim-Sen Hatay 1 No’lu Şube Başkanı Ömer Solğun, 2019-2020 Eğitim-Öğretim yılının başlaması dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamasında 2019 yılının sonuna kadar 60 bin atama daha yapılması gerektiğini kaydeden Solğun, “Bilindiği gibi Türk Eğitim-Sen olarak talebimiz Milli Eğitim Bakanlığı’nın Ağustos ayında 60 bin atama yapması idi. Ancak Bakanlık on binlerce öğretmen açığına rağmen Ağustos ayında sadece 20 bin atama yaptı. Oysa ki yakın zamanda 700 bin atama bekleyen öğretmen adayının bulunduğunu ve 80 bin ücretli öğretmen ile okullarımızdaki eksikliğin giderilmeye çalışıldığını ifade eden Milli Eğitim Bakanımızın kendisiydi. Türk Eğitim-Sen olarak geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında yaptığımız ücretli öğretmen araştırmasına göre sadece 74 ilde 83 bin 783 olduğunu tespit ettik. 81 ili göz önünde bulundurursak bu rakamın 100 bine ulaştığını görebiliriz. Dolayısıyla ücretli öğretmen sayısı Sayın Bakan’ın ifade ettiği 80 bin rakamından daha fazladır” sözlerini kullandı.
Sözleşmeli İstihdama Devam Edilmesi Kabul Edilemez
Sözleşmeli istihdamın inatla sürdürüldüğünü kaydeden Solğun, bu durumun kabul edilemez olduğunu söyledi. Hükümetin bunu bir politika olarak sürdürmesinin eğitim hayatımız için önemli bir problem olduğuna değinen Solğun, “Sözleşmeli öğretmenliğin zorluklarını tüm kamuoyu yakından bilmektedir. Eşlerin birbirinden ayrıldığı, çocukların anne babalarına özlem duyduğu, özlük ve ekonomik haklar açısından sorunlu olan sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmesi gerekmektedir. Her ne kadar Sayın Ziya Selçuk döneminde olumsuz etkileri en aza indirilmiş olsa da mülakatın yıllar boyu öğretmenlik mesleğine itibar kaybettirdiğini, keyfi uygulamalara yol açtığını, hakkaniyeti zedelediğini bilmeyen yoktur. Bu noktada asıl olan, sadece kadrolu olarak ve güvenlik soruşturması temiz olanlar içinde KPSS puan üstünlüğüne göre atama yapmaktadır” diye konuştu.
Öğretmenlik Meslek Kanunu Hayata Geçirilsin
Yeni eğitim-öğretim yılında en büyük beklentilerinin Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun hayata geçirilmesi olduğunu aktaran Solğun, “Öğretmenlerin 657 sayılı DMK’dan doğan iş güvencesi ile kazanılmış haklarını geriye götürmeyecek bir kanunun kamuoyuna açıklanması eğitimimizin geleceği açısından büyük öneme sahiptir. Öğretmenliğin mesleki statüsü sağlam bir zemine kavuşturulmalı, öğretmenlik herkesin “Ben de yapabilirim” diyebileceği bir meslek olmaktan çıkarılmalıdır. Sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılması, mahrumiyet bölgelerinde görev yapanlara teşvik uygulaması getirilmesi, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet ile ilgili tedbir alınması, öğretmen atamalarında uygulanan mülakatın kaldırılması kanunda mutlaka yer almalıdır. Ayrıca kanunda kariyer basamaklarına yer verilmeli, sınav olmaksızın 10 yılını dolduran öğretmenlere uzman, 20 yılını dolduran öğretmenlere başöğretmen unvanı verilmelidir” diyerek sözlerini noktaladı.