Hatay’da 6 Şubat depreminden sonra yoğun çalışmalarına devam eden Antakya Kentsel Sit Girişimi / Çekül Vakfı / Antakya Kültürel Mirası Koruma Derneği Mimarlar Derneği 1927 / Docomomo-tr / Türk Serbest Mimarlar Derneği Yeniden Antakya Platformu / Korder gibi Sivil Toplum Örgütleri Antakya’nın tarihi merkezindeki binaların, bizzat Kültür Bakanlığı eliyle ve çok büyük bir hızla yok edildiğini iddia ederek Antakya Tarihi Kent Dokusunun Deprem Sonrası Korunması, Canlandırılması Konusunda yetki ve sorumluluk üstlenen tüm taraflara açık mektup yayınladı.
“Antakya için yoğun desteğinize ihtiyacımız var” başlıklı çağrı da “Tarihi merkezdeki binaların kalanını kurtarmaya ve kepçeleri durdurmak için kamuoyu desteği oluşturmaya çalışıyoruz” denilerek Kültür Bakanlığı’na baskı yapıp öncelikle ve acilen bu yıkım sürecini durdurmak konusunda destek arayışı içinde oldukları belirtildi.
Açık mektupta yer alan iddiaya göre Antakya Tarihi Kenti’nin depremden sonra ağır hasar alan özgün dokusu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Temmuz ve Ağustos ayları içinde alanda yürüttüğü toplu yıkım ve moloz taşıma uygulaması sonucunda şimdiden %35 düzeyinde kayıp verdi. Yapılan açıklamada, Tarihi kentte, depremde hasar gördüğü gerekçesiyle yıkılan çok sayıda geleneksel yapı arasında çevresel değeri olan yapılarla birlikte, tescilli yapılar da bulunuyor. 5 Nisan’da Antakya toplantısında verilen sözlerin aksine kepçelerle yerlerinden kaldırılan geleneksel yapılar ve kültür katmanları bu uygulama sonucunda tam anlamıyla “moloz” haline geliyor. Bu yöntemle yerinden alınarak ayrıştırma alanına taşınan yapı molozlarının özgün yerlerinde kullanılabilmesi ve restorasyonlarda kullanılabilmesinin artık mümkün bulunmadığı savunuldu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapılan toplantılarda tarihi alan içinde “sadece uyumsuz betonarme yapıların” kaldırılacağı ve “yolların açılacağı” ifade edilmişken, şuan yapılan operasyonda niteliksiz betonarme binaların pek azına dokunulduğu, buna karşılık tarihi dokuyu oluşturan geleneksel yapıların yıkıma konu olduğu izleniyor.
STK’lar tarafından kaleme alınan Açık Mektubun son bölümünde Kültür ve Turizm Bakanlığına seslenilerek “Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı ve Hatay Valiliği yetkililerini ACİLEN tarihi yapılara yönelttikleri temizlik operasyonuna son vermeye; kent dokusu ve geleneksel yapılar konusunda duyarlılık ve sorumlululuğa davet ediyoruz. Hazırlanmakta olan Koruma Amaçlı İmar Planı onaylanmadan, geleneksel yapılar ölçümlerle ve fotoğraflarla belgelenmeden, parçaları usulünce, yerinde ayrıştırılmadan bu yapılara dokunulmamalıdır. Antakya tarihi dokusundan geriye kalan emanet yapılarımızın, tescilli-geleneksel ayrımı yapılmaksızın, vakıf eseri anıtlara gösterilen aynı özen ile, uluslararası normlarda ve ulusal mevzuatımızda tarif edildiği şekilde korunarak canlandırılması için gereğinin yapılması konusundaki talebimizi önemle bilginize sunarız.” Denildi.