Antakya Verem Savaş Derneği Başkanı Hasan Etiz, Tüberküloz tedavisinde en önemli faktörün ilaçlar olduğuna dikkat çekti.
3-9 tarihleri arasında kutlanan 75. Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası dolayısıyla Basın Açıklaması yapan Başkan Hasan Etiz, Türkiye’de Tüberkoloz vaka sayının 10.5 Hatay’da 9 olduğuna dikkat çekerek şu hatırlatmalarda bulundu:
“Tüberküloz (Verem) hava yolu ile bulaşan, başta akciğerler olmak üzere tüm organları tutabilen ve iyi tedavi edilmediğinde yüksek oranda öldürücü olabilen bir hastalıktır. Kalıtsal yolla taşınmayan bu hastalık tüm Dünya’da ilk on ölüm sebebi arasındadır. DSÖ’nün Dünya genelinde 2020 yılı tahmini tüberküloz insidansı yüz binde 127’dir. Kayıtlı vaka insidansı Ülkemizde yüz binde 10.5, İlimizde ise yüz binde 9 dur. 2020 yılında Dünya’da 10 milyon kişi bu hastalığa yakalanmış ve 1,5 milyon kişi ölmüştür. DSÖ Dünya’da STOP TB programını uygularken, Ülkemizde de Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı yürütülmektedir. Sağlık Bakanlığı teşkilatı, Verem Savaşı Dernekleri ve birçok kuruluş işbirliği halinde mücadele etmektedir.
Tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan ilaçlar ücretsiz karşılanmaktadır. Kronik ve bulaşıcı hastalıklar birey ve toplumda sağlık kaybının yanı sıra, ekonomik ve psiko-sosyal kayıplara da neden olmaktadır. 2018 yılından itibaren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca tüberküloz hastalarına aylık nakdi yardım verilmeye başlanmıştır. Derneğimizce yaptığımız ekonomik ve sosyal destekler de devam etmektedir.
TÜBERKÜLOZDA BULAŞMA
Tedavi başlanan hastalarda bulaşma yaklaşık 3 haftada kaybolmaktadır. Hastalar bulaştırıcı oldukları üç haftalık sürede cerrahi maske kullanmalı, öksürük ya da hapşırık sırasında ağızlarını mendille kapatmalıdır Hastaların bulunduğu ortamları havalandırmak ve güneşlendirmek bulaşmayı çok azaltır. Hastaların eşyalarıyla bulaşma pratik olarak yok kabul edilmektedir. Açık havada da bulaşma yok kabul edilir. Plasentayla ve anne sütüyle bebeğe geçmez.
Tüberküloz basiliyle karşılaşma sonucu gelişen enfeksiyon, hemen yada vücut direncinin düştüğü ileriki dönemlerde aktif hastalık gelişimine yol açabilir. 2-3 haftadan uzun süren öksürük şikâyeti olan veya akciğer bulguları antibiyotik tedavisi ile düzelmeyen hastalarda tüberküloz araştırılmalıdır. Verem hastalığı, en çok akciğerleri tutar. Hastalığın tuttuğu diğer organlar, akciğer zarları, lenf bezleri, kemikler, böbrekler veya beyin zarlarıdır. Hastalık genel olarak halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, gece ateşi ve terlemesi ile kendini gösterir. Ardından öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı ve nefes darlığı gibi akciğer bulguları görülür. Diğer organları tutan verem hastalığında ilgili organa ait bulgular olabilir. Çabuk fark edilip önlem alınmazsa vücudu kemirir, zayıflatır. ölüme neden olabilir.
TÜBERKÜLOZ TANISI
Tüberküloz hastalığının kesin tanısı, balgamda verem mikrobunun gösterilmesi ile konulur. Basilin mikroskopta gösterilmesi ya da kültürde üretilmesi gereklidir. Hastanın semptomları ve röntgen bulguları, hastalıktan şüphelenmeyi sağlar. Semptomlar yavaş gelişir. Bu nedenle teşhis çoğunlukla gecikir. Tüberküloz tanısında kullanılan deri testinin (PPD) pozitifliği vücutta sessiz tüberküloz enfeksiyonu yada aktif tüberküloz hastalığı olduğunu gösterir.
Tüberküloz Hastalarının Tedavisi
Tüberküloz tedavisinde en önemli faktör ilaçlardır. Dinlenme, beslenme ve iklim gibi faktörlerin etkileri önemsizdir. Başlangıçta 2 ay dört ilaç, idame tedavisinde ise en az iki ilaç 4 ay kullanılmaktadır. İlaçlar Verem Birimleri ve Göğüs Hastanelerinde ücretsiz verilmektedir. Tedavinin doğru ve tam yapılması önemlidir. Doğru ve yeterli sürede düzenli tedavi görmeyen hastalarda ilaç direnci gelişmekte ve bu hastaların tedavisi pahalı, uzun süreli ve komplikasyonlarla dolu olmaktadır. Çok ilaca dirençli hastaların yaklaşık % 40’ı tedaviye rağmen ölmektedir.
Koruyucu tedavi
Koruyucu ilaç tedavisinin amacı temaslı kişide enfeksiyon gelişimini ya da enfekte kişide tüberküloz hastalığı gelişimini önlemektir. Koruyucu tedavi temaslı çocuklara ve bağışıklığı baskılanmış kişilere 6 ay boyunca tek ilaç şeklinde verilir.
BCG (verem) aşısı
Ülkemizde çocuklara BCG aşısı doğumdan 2 ay sonra yapılmaktadır. Aşının koruyuculuğu % 70 civarındadır. Esas olarak aşı çocuklarda görülen ve öldürücü olan miliyer ve menenjit tüberkülozdan koruması için uygulanmaktadır. Veremsiz bir Türkiye için doğruları öğrenelim, uygulayalım.” dedi.