Antakya ilçesinde Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından başlatılan proje kapsamında antik yapıların depreme dayanıklılığı araştırılıyor.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Oxford Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Pamir yürütücülüğünde ‘Antakya Antik Yapı Kalıntılarının Malzeme, Geometrik ve Yapısal Analizleri Işığında Yığma Yapıların Deprem Performansının İyileştirilmesi İçin Çözümler Üretilmesi’ başlıklı TÜBİTAK 1001 projesi hayata geçirildi. 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremi sonrasında yapılan ilk incelemelerde, Antakya’daki antik yapıların büyük ölçüde ayakta kaldığı ve ağır hasar almadığı tespit edildi. Ancak kent merkezinde ve çevrede bulunan cami, kilise ve kamu binaları gibi tarihi yığma yapıların büyük bölümü ağır hasar almış veya yıkıldığı anlaşıldı. Proje ekibi tarafından gerçekleştirilen iki saha çalışması, yığma yapıların zayıf deprem performansının temel sebebinin zayıf duvar-cidar bağlantısı olduğunu ortaya koydu. Çalışmalarda, duvarların ayrışmasının yapıların göçmesine yol açtığı belirlendi. Ayrıca kullanılan harç malzemesinin zamanla kohezif özelliğini kaybettiği ve oldukça zayıf hale geldiği tespit edildi. Bu gözlemler ışığında, antik yapılarda kullanılan malzeme özellikleri ve inşa tekniği detaylı bir şekilde incelenerek modern yığma yapıların deprem dayanıklılığının artırılması hedefleniyor.