Cumhuriyet Halk Partisi; Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, Anadolu ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin devamı olarak 9 Eylül 1923 tarihinde kabul edilen “Parti Tüzüğü’ ili kurulmuştur.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucusu, önderi ve ilk Genel Başkanı Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Cumhuriyet Halk Partisi programındaki anlamlarıyla Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Laiklik, Devletçilik ve Devrimcilik ilkelerine bağlıdır. Başta Kurtuluş Savaşımız olmak üzere, özgürlük hareketlerinden, emek mücadelesinden ve evrensel dayanışmadan kaynağını alan sosyal demokrasinin değerlerine dayanan; kadın-erkek eşitliğine inanan, bu değerleri gerçekleştirmeyi hedefleyen; devleti, kişilerin özgürlüklerini ve refahını sağlamaya yönelik bir hizmet aracı olarak kabul eden çağdaş demokratik sol bir siyasal partidir.
Kısaltılmış adı ‘CHP’ olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin ‘Altı Ok’ ilkelerini ifade eden ve biçimi, ölçüleri, niteliği yönetmelikle belirlenen ‘Altı Ok’lu özel bir simgesi ve kırmızı zemin üzerine beyaz ‘Altı Ok’lu bayrağı vardır.
MUHALEFETİN ADAY ARAYIŞLARI
CHP, sosyal demokrat bir partidir. Demokrasiyi savunan bir partidir. CHP’nin 24 Haziran seçimlerindeki hedefi: Türkiye’yi AKP yönetiminden kurtarmak, Türkiye’yi dürüst ve şeffaf bir yönetime kavuşturmak olmalıdır. Seçilecek Cumhurbaşkanı daha iyi ve güçlü bir küresel rekabette güçlü bir Türkiye yaratmalıdır.
Bugüne kadar hukuk ve demokrasiden hiçbir zaman ayrılmayan CHP, bir süre cezaevinde yatan ve 2002 yılında ‘siyasi yasaklı’ hale gelen Recep Tayyip Erdoğan’ın siyası haklarına kavuşmasını sağlayan partidir. Erdoğan Başbakanlığını da, Cumhurbaşkanlığını da CHP’ye borçludur.
Geçen hafta sonu ise, il ve ilçe kongrelerini tamamladığı halde çeşitli bahanelerle seçime sokulmak istenmeyen İyi Parti’ye CHP, 15 milletvekili vermek suretiyle Meclis’te grup kurmasını sağlamıştır. İyi Parti’nin de, Meral Akşener’in de seçime girmesinin önündeki bütün yasal engelleri aşmasına destek olmuştur. CHP’nin ve Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu hareketi takdirin de üstündedir. Demokrasimiz için çok değerlidir! Kılıçdaroğlu’nun İyi Partiye 15 milletvekili vermesi AKP ve MHP’nin kimyasını bozmuştur.
Aslında İyi Parti seçimlerde yalnız Cumhur İttifakı’nın değil, CHP’nin de rakibidir. Fakat AKP’liler ve MHP’liler CHP’ye ateş püskürüyor. Ağır hakaretler yağdırıyorlar. Demediklerini bırakmıyorlar. İnsafları kurusun ama bu CHP bir vakitler zor durumda kalan Erdoğan’ı da kurtarmıştır. O zaman CHP’yi hararetle alkışlayan AKP’liler şimdi Meral Akşener’e yaptığı destek nedeniyle küfrediyor!
Hayat bu tür garipliklerle dolu işte! Kılıçdaroğlu’nun Cumhur İttifakı’nın oyununu bozmak için attığı tarihi adım muhteşemdir. Demokrasi adına doğru olanı yapmıştır. Bu adım belki de Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin kaderini değiştirecektir. İyi Parti’ye geçen 15 milletvekili siyaset tarihine ‘Demokrasi Fedaileri’ veya ‘Demokrasi Kahramanları’ olarak geçecektir.
CHP’nin yaptığı demokrasi adına büyük bir fedakârlıktır, vatanseverliktir. Tarih bu fedakârlığı ve vatanseverliği unutmayacaktır. Ancak 24 Haziran gününü demokrasi şölenine çevirmek için, CHP’nin İyi Parti’ye 15 milletvekili vermesi yetmez. Cumhur İttifakı’nın kumpaslarını bozmak ve Meclis’te güçlü olmak için, HDP’nin de barajı aşması şarttır.
Hatırlatmakta fayda var: 24 Haziran’da yapılacak seçim erken seçim değil, panik seçimidir. Türkiye’de her şey iyiyse Cumhur İttifakı niye erken seçime gidiyor? Çünkü AKP Türkiye’yi yönetemiyor, korkudan seçime gidiyor. Ama korkunun ecele faydası yoktur. İktidar sadece psikolojik olarak önde görünüyor.
Bilinmelidir ki, Umudun olduğu yerde mucizeler çiçek açar! Ancak demokrasi bloğuna dâhil partiler tarafından Abdullah Gül’ün adaylığının gündemde tutulması seçmeni demoralize ediyor. Muhalefet partileri arasında olabilecek başka ittifakların önünü kesiyor. Seçmenin gönlünde 16 yıldır ilk defa umutlar yeşeriyor. 24 Haziran’da iyi şeylerin olacağına inanıyor.
Demokrasi bloğunun Cumhurbaşkanı adayı olacak kişinin; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kimyasıyla uyumlu ve Türk milletiyle barışık olması şarttır. Demokrasinin yıkımında başrol oynayan Abdullah Gül, demokrasi bloğunun ‘ortak adayı’ olamaz, olmamalıdır. CHP’nin gündeminde de ‘Abdullah Gül’ diye bir isim olmamalıdır.
Cumhurbaşkanlığı’nı; şimdiki AKP Gene Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan alıp AKP’li 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e vermek, doğru bir fikir değildir. Çünkü Abdullah Gül, Erdoğan’ın suç ortağı ve kardeşidir.
ATATÜRKÇÜ CUMHURBAŞKANI ADAYI
Bayrağında ‘Altı Ok’lu simgesi olan CHP’ye sağcı bir Cumhurbaşkanı adayı olmaz. Hele CHP’liler Abdullah Gül’e hiç oy vermez. Kılıçdaroğlu, 24 Haziran’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde, CHP’lilere ikinci Ekmeleddin olayı yaşatmamalıdır. Kılıçdaroğlu, parti içinden ya da dışından ekonomiden anlayan, bir başarı öyküsü olan ve kavgacı olmayan Atatürkçü bir Cumhurbaşkanı adayı çıkarmalıdır.
CHP’li Atatürkçü Cumhurbaşkanı adayının lisans diploması, kariyer sahibi, liyakatli biri olması yeter! Ayrıca yabancı dili de olmalıdır. Dürüst olmalıdır. Sürekli aldanan ve aldatan biri olmamalıdır. Çünkü Türkiye’nin dürüst ve şeffaf bir yönetime ihtiyacı var! İyi bir yönetici olmalıdır.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı; vatandaşın vergisini, vatandaşın hayatını güzelleştirmek için kullanmalıdır. Harama el uzatmamalıdır. Hazine’den harcadığı her kuruşun hesabını vermelidir.
Atatürk birleştirici güçtür, toplumun çimentosudur. CHP’nin Atatürkçü Cumhurbaşkanı adayı; Bu ülkenin Cumhuriyetçilerini, milliyetçi ve ülkücülerini, bilime ve tekniğe inanan muhafazakârlarını, liberal demokratlarını ve sosyalistleri Atatürkçü düşüncede birleştirebilir. Seçim gününü, bayram şölenine çevirebilir.
Ayrıca ‘Oy’ namustur! Türk seçmeni namusuna düşkündür; çok erken ve baskın seçimlere prim vermez. Eşit ve adil olmayan seçimleri kabullenemez. İktidarı bırakıp kaçanlara da oy vermez!
Atatürk ve silah arkadaşları Türkiye Cumhuriyeti’ni kanlarıyla kurmuştur. Bu Cumhuriyeti korumak ve yaşatmak Türk Milleti’nin boynunun borcudur. Bu sebeplerle Türk seçmeni; mutsuz edeni değil, huzur vereni; kefeni ile gezenleri değil, barışseverleri; hilafetçileri değil, Atatürkçüleri seçer. Çünkü Türk Milleti’nin ortak paydası: Türkiye’dir, bayraktır, vatandır!
Türk Milleti için, söz konusu vatansa, gerisi teferruattır!
