Vatan Partisi Hatay İl Başkanı Yunus Özgür YILDIRIM yaptığı açıklamada MEB in hazırlamış olduğu yeni müfredat ile ilgili partisinin görüşlerini kamuoyu ile paylaştı
Başkan Yıldırımın açıklaması şöyle;
“ Eğitim Bakanlığı milli, çağdaş ve bilimsel eğitime, cumhuriyet değerlerine saldıran bir müfredat hazırlamıştır. Böyle bir müfredatla eğitim yapılamaz. Böyle bir müfredatla bilimde ve sanatta başarı sağlayacak, toplumsal hayatımızı yükseltecek ve milli benliğimizi ileriye taşıyacak yeni nesiller yetiştirilemez.
Basına da yansıdığı gibi evrimin müfredat dışına itilmesiyle başlayan akıl tutulması, Atatürk’ün yok sayılması, medeni kanunumuza aykırı konu ve ifadelerin müfredata sokulmasıyla cumhuriyet, bilim ve çağdaşlaşma düşmanlığına dönüşmüştür. Milli Eğitim Bakanı yaptıkları düzenleme ve değişikliklerin çağdaş ve bilimsel olduğunu iddia etmektedir. Oysa müfredatı incelediğimizde bilim dışı ve çağdaş eğitim karşıtı ne kadar konu ve ifade bulunduysa müfredatın içine doldurulduğunu görüyoruz. Dahası kadının ikinci plana atıldığı hatta yok sayıldığı ifadelerin yer alması da hazırlanan müfredatın gerici bir müfredat olduğunu açıkça gözler önüne sermiştir.
12. sınıflara okutulan Hz. Muhammed’in Hayatı seçmeli ders kitabında “Evlilik” ünitesi baştan sona kadını atıl bırakarak erkek eksenli anlatıldı. Okullarda okutulacak kitap, yalnızca erkeklere eşlerini seçme imkânı tanıyor. Yine aynı kitapta evlenen kadınlara erkeklerin mehir (para ya da mal) vermesi istendi. Mehirin kadın tarafından eşine hibe edilebileceği de belirtildi.
İmam Hatip Liselerinde okutulan Fıkıh ders kitabında nikâh sırasında özellikle kızın anne ve babasının nikâha müdahil olabileceği şu sözlerle ifade edildi: “Evlenmede velinin söz sahibi olmasıdır. Kızın velisi babası, dedesi, abisi vs. olabilir. İslam hukukçuları özellikle kızın ailesinin nikâha müdahil olabileceğini söylemişlerdir.” Bu ifadeler açık bir şekilde kadını birey olarak kabul etmemektedir.
Bu kadarla da kalmıyor. Ders kitaplarında boşanma konusunda talak, iddet gibi kavramlar işlenmiştir. İmam Hatip Liselerinde okutulan Fıkıh ders kitabında “Talak, kocanın tek taraflı irade beyanıyla eşini boşamasıdır. Talak, “sen benden bir talak ile boşsun” gibi sarih (açık), “kendine artık başka koca ara” gibi kinaye (üstü kapalı) kelimelerle söz konusu olabilir. Kural olarak boşama yetkisi kocaya ait olmakla birlikte evlenirken veya daha sonra dilerse bu konuda karısını da yetkili kılabilir” ifadesi yer aldı. İddet kavramı da, “Evlilik birliği sona erdiğinde kadının beklemesi gereken süreye denir” şeklinde açıklandı. Bu ifadeler medeni kanunumuza aykırıdır. Medeni kanunumuza göre hem kadının hem de erkeğin boşanma hakkı vardır. Burada müfredat kadının toplumsal hayatımızdaki önemini ve değerini ikinci plana atmaktadır. Hatta kadını birey olmaktan çıkarmakta ve yok saymaktadır. Bu müfredat baştan sona kadın düşmanlığıyla, bilim düşmanlığıyla, çağdaşlaşma ve aydınlanma düşmanlığıyla doludur.
Ayrıca bu müfredatta Kurtuluş Savaşımızın önderi, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü bulmak samanlıkta iğne aramak kadar zordur. 5. sınıf sosyal bilgiler kitabında “Atatürkçülüğü ve Atatürk İnkılâplarını Öğreniyorum” ve “Atatürk İlke ve İnkılâpları” kısmı çıkartılmıştır. Öyle ki, kitapta Atatürk’ün adı yalnızca Ankara’nın başkent olması hakkındaki bir metinde geçmektedir. Çağdaşlaşan Türkiye başlığında 11 sayfa işlenen Atatürk ve Atatürk’ün ilkeleri ile Cumhuriyet Devrimi’nin getirdiği yenilikler ortaokul birinci sınıf kitaplarından da çıkarılmıştır. Öğrenciler, saltanat sisteminin yıkılması, siyasi, ekonomik, hukuksal, toplumsal ve eğitim alanlarındaki devrimleri öğrenemeyecek. Bilim ve teknolojideki gelişmelerin ele alındığı “Gerçekleşen Düşler” ünitesindeki, Atatürk’ün bilime verdiği önem ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında bilimsel alanda atılım da artık derste işlenmeyecek.
Bunun gibi daha birçok seviyedeki ders kitaplarında Atatürk’ün yaptıklarının daraltıldığını hatta pek çok yerde çıkarıldığını görüyoruz.
İşte Milli Eğitim Bakanı’nın çağdaş ve bilimsel dediği müfredat budur.
Milli Eğitim Bakanı’nı uyarıyoruz. Atatürk’ü müfredattan çıkarmak milli değerlere savaş açmaktır. Atatürk’ü eğitimden çıkararak Türkiye’yi yönetemezsiniz. Aklınızı başınıza alın. Cumhuriyetin kazanımlarına, Atatürk’e, bilime, çağdaşlaşma ve aydınlama birikimimize savaş açmak intihar etmektir, gelecek nesillere ihanettir. Derhal bu müfredattan vazgeçin.