MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, haftalık olağan Meclis grup toplantısında yaptığı açıklamalar ile gündeme oturdu. İdlib‘de şehit olan askerlere yönelik açıklamada bulunan Bahçeli, hükümetin gerekirse Şam‘a girme planlarının yapmasını ve Şam’ı yerle bir etmesini istedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sözlerine ilk olarak Van’daki çığ felaketi ve Sabiha Gökçen’deki uçak kazasına taziyelerini ileterek başladı. Devletin tüm imkanlarının bu süreçte seferber edildiğini savunan “Türk milleti tarih boyunca felaketlere boyun eğmemiştir” dedi.
Provakatörler Gizlendikleri Deliklerden Başlarını Uzattı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, haftalık olağan Meclis grup toplantısında “1999 depreminde siyasi fırsatçılık yapan küçük bir azınlık gözümüzden kaçmamıştır. Provakatörlerin gizlendikleri deliklerden başlarını uzattı.” ifadesini kaydetti.
“Çöken Devlet Değil Binalardır”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “1999 depremi ile Elazığ depremini karşılaştırıp siyasi çıkar kovalayanlar var. 1999’da devletin çöküp bugün ayakta oldığunu söyleyenler ortada. Çöken devlet değil binalardır. Devlet aynıdır, ruh aynıdır, fıtrat ayınıdır, dün ile bugün arasında ayrımcılık yapanlar da kalleştir. 1999 depremi ile Elazığ depremini teraziye koymak ahlaksızlık değil midir. Acının küçüğü büyüğü olmaz.
MHP’nin olduğu yerde Türk devleti çökmez, çökemez. Felaketler karşısında bir kez daha yükseklere taşırız. Biz varsak çöküş yoktur, çürüme imkansızdır. Depremler arasında siyasi kıyas yapmak birlik ve berabreliğe hançer sallamaktır. Türk devleti ve hükümeti dün gereğini yapmıştır, bugün de aynısıdır. Gölcük bizimdir Elazığ da bizimdir. 1999’daki acı neyse 2020’deki acı da odur. Biz alınganlı yapmıutoruz, sadece 3-5 çürük yumurta ayna tutuyoruz. Hiç kimse karanlığa saklanıp taş atmasın. Dün de bugün de Türk devleti güçlüdür”
Elazığ Kürt Mü Diyen Şerefsizler Amaçlarına Ulaşamadı
“Elazığ Kürt mü diye soran şerefsizler, Malatya’da Alevi diye köylere yardım gönderilmediğini söyleyen alçaklar amaçlarına ulaşamamıştır. Fedakarlıkla çalışan devletimizi canı gönülden kutlarım. Kimin ne dediği önemli değil. İç ve dış hainlerin sonsuza kadar dimdik karşısındayız.”
“Türk milleti doğal felaketlerle mücadele ederken İdlib’de kahredici gelişmelere şahitlik edilmiştir. Kanlı Suriye rejimi Türk askerini hedef almıştır. Zalimler kana doymamış, şiddete ara vermmeiş. Dün İdlib’de milli vicdanı heder eden yeni şehit haberleri gelmiştir. Askerlerimize cani Esad güçleri toplarıyla saldırmıştır. Artık buna tahammül edecek halimiz kalmamıştır. Misliyle karşılık verilse de yüreğimizdeki yangın katil Esad gidene kadar soğumayacaktır. Esad katildir, gayri meşrudur.
Esad Devrilmelidir!
Hem Suriye’yi hem de Türkiye’yi eşzamanlı kontrol etmeye çalışan Rusya samimi değildir. Hükümetin, Rusya ile ilişkileri yeniden gözden samimi temennimizdir. Ne Astan’dan ne Soçi’den ne Cenevre’den ne de diplomatik temaslardan herhangi bir sonuç bugüne kadar çıkmamıştır, çıkması da beklenmemelidir. Şehitlerimiz vebali saldırgan Suriye kadar buna ortam hazırlayan Rusya’nın omuzlarındadır. Bununla yüzleşmek şarttır.”
“Türk milleti gerekirse, başka da seçenek görülmezse, Şam’a girmeyi şimdiden planlamalıdır. Yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun Esad. Mehmetlerimizi şehit eden alçaklara ses çıkarmayıp Türk devletini suçlayanlar ortadadır. Esad devrilmelidir, zulüm şatoları yıkılmalıdır.”