Arsuz Belediye Başkanı Asaf Güven, termik santral konusunun ilk olarak gündeme düştüğü Mart 2016 tarihi üzerinden 4 yıldan daha uzun bir süre geçtiğini hatırlatarak, o günden bu güne yeni bir gelişme yaşanmadığını söyledi.
Arsuz Belediyesinin, Arsuz halkıyla birlikte ilk gün durdukları yerde olduklarını söyleyen Güven “Termik santraller diğer yerleşim birimlerinde de gördüğümüz gibi çevreye çok ciddi zararlar verebilmektedir. Termik Santrallerde üretilen enerjinin sadece %40 kadarı elektrik enerjisi olarak değerlendiriliyor. Kalan kısmı ise radyasyon ile çıkmakta ya da baca gazıyla birlikte atılmaktadır.
Ayrıca soğutma suyuna ihtiyaç duyulduğundan deniz, nehir ya da göl kenarlarına kurulmakta, bu da su kaynaklarının kirlenmesine neden olmaktadır. Bacalardan çıkan gazlar bitkilerin yapısını bozmaktan doğrudan öldürmeye kadar değişik şekillerde tahribata yol açmaktadır. Ormanlarımızın tahribata uğramasına göz yumamayız. Ayrıca santral tarım arazilerine de zarar vereceğinden çiftçimiz de ciddi zararlara uğrayacaktır. Bez yeniden gündeme gelse de ilk günkü tavrımız koruyacağız” dedi.
100 KİLOMETRE YARIÇAPINDA ALANDA ETKİLİ OLUYOR
Bu santrallerin yaşama geçmesiyle birlikte her gün 22 milyon ton deniz suyu ‘Soğutma Suyu’ olarak kullanılacak, aynı miktarda su, sıcak su olarak yeniden denize deşarj edilecek. Bu işlemin denizdeki sıcaklığı değiştirmesiyle birlikte bölgedeki balık türleri değişecek. Bazı deniz türleri kısa zamanda yok olacak.
Santral bacasından çıkan kirletici gazların (azot ve kükürt oksit) havadaki nem ve yağmur suyu ile birleşmesinden oluşan asit yağmurları yeraltı ve yerüstü sularını asitleştirecek. Termik santraller 100 kilometre yarıçapında bir alanda asit yağmurlarına neden olacak. Bu durum, Adana ve Hatay’ın tamamının asit yağmurlarından etkilenmesi, ormanların yok olması, toprağın ve deniz suyunun asitleştirmesi ve verimsiz hale gelmesi anlamına geliyor.