Samandağ Belediyesi İşçi Partili Belediye Meclis üyeleri Kurtuluş Okur ile Özge Kimyon Uysal, Başkan Emrah Karaçay’a ağır eleştirilerek yönelterek istifa ettiklerini belirttiler.
Bağımsız olarak kalacaklarını belirten Belediye Meclis üyeleri Kurtuluş Okur ve Özge Kimyon Uysal, Akdeniz Kültür ve Dayanışma Derneği, Emekli Dayanışması , Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Samandağ Şube ile Yeniden İnşa Platformu üyeleriyle yayınladıkları ortak deklarasyonda, Başkan Emrah Karaçay ile Samandağ Belediyesi yönetimini Halkı verilen sözleri unutmakla suçladılar.
Samandağ Belediye Meclisi İşçi Partili Meclisi üyeleri Kurtuluş Okur ile Özge Kimyon Uysal, ittifak üyesi kurumların temsilcileriyle birlikte düzenledikleri Basın toplantısında yayınladıkları 10 Maddelik Ortak deklarasyonda istifa gerekçelerini açıklarken, Başkan Emrah Karaçay’a yönelttiler sert eleştiriler şöyle:
“Değerli Samandağ Halkı, Bildiğiniz üzere, Samandağ Değişim İttifakı olarak 2024 yerel seçimlerinde bir araya geldik ve Halkçı Belediyecilik anlayışını temel alarak, ilkelerimizi belirleyip bu doğrultuda çalışmalar
başlattık.
Seçim sürecinde, toplumcu Belediyeciliğin hedeflerini Halkımıza duyurmak için bildiriler hazırladık, mitingler düzenledik, aile ziyaretleri gerçekleştirdik ve sandıklarda nöbet tuttuk.
Seçim sonrası da bize güvenerek bizi destekleyen Halkımıza karşı olan sorumluluğumuzu yerine getirerek, belirlediğimiz ilkeleri savunmaya devam ettik.
Ancak, Emrah Karaçay ve Samandağ Belediyesi yönetimi, Halkımıza verdiğimiz sözleri unutarak bu ilkelere sadık kalmamıştır.
Türkiye İşçi Partisi ve ittifak içinde belirlenen iki Belediye Başkan Yardımcısı ise, yanlış uygulamalara müdahale etmeyerek, bu durumu görmezden gelmiştir.
Bizim sorumluluğumuz gereği, Halkımıza karşı olan yükümlülüğümüzü yerine getirmek için bu
ayrılık deklarasyonunu yayınlama zorunluluğu doğmuştur.
1) Akraba ve Tanıdık İstihdamı ve “A Takımı” Kültürü:“Sülale devrini bitireceğiz” iddiasıyla yola çıkmışken, Emrah Karaçay ve Belediye yönetimi,
akraba, tanıdıklarını partili ‘arkadaşlarını’ liyakatsiz bir şekilde belediyede istihdam etmektedir.Başkanın kardeşi, kayınçosu, yakınları ve arkadaşları üzerinden Belediye personeline mobbinguygulamakla tanınan “A Takımı” kültürü yeniden hayat bulmuştur.
2) Deprem Suçlusu Murat Kurum’a Destek:
Halkımız, depremde yaşadığı büyük kayıpların yasını tutarken, Emrah Karaçay ve Samandağ Belediyesi yönetimi, deprem suçlusu olarak kabul edilen Murat Kurum’a fahri hemşerilik unvanı verilmesini destekleyerek, Halkımıza karşı suç işlemiştir.
3) Ekonomik Zorluklar ve Su Zammı:
Afet bölgesinde, Halk ekonomik zorluklarla mücadele ederken, Hatay Büyükşehir
Belediyesi’nin su zammı kararı, Samandağ Belediyesi tarafından desteklenmiştir. Bu karar,
Halkımızın mevcut ekonomik sıkıntılarını daha da derinleştirmiştir.
4) İktidar ile İşbirliği:
Mevcut iktidarın yerel yönetimleri ve sermaye ile kurduğu işbirliği, teslimiyete varan bir korkunun ifadesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Zaten hakkımız olan hizmeti isterken Samandağ Belediyesi’nin iradesi, mevcut iktidar partisi AKP’yle temsil edilen Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne teslim edilmiştir.
5) İşçi Haklarına Karşı Negatif Tavır:
İşçi haklarını savunma amacımızla yola çıkarken, Emrah Karaçay ve Samandağ Belediyesi
yönetimi, işçilere yönelik olumsuz söylemler geliştirmiştir.
“İşçiler çok maaş alıyor, elimizde olsa Fen İşleri personelinin hepsini işten çıkarırız” gibi ifadelerle, bu konuda ulaştıkları yozlaşmayı gözler önüne sermişlerdir.
6) Demokratik Katılımdan Yoksun Yönetim:
Demokratik, şeffaf ve Halkçı bir Belediyecilik anlayışıyla çıktığımız bu yolda, Samandağ Belediyesi yönetimi ittifak demokrasisini, sendikaları, Halk Meclislerini ve Dernekleri yok sayarak, Halkın yerel yönetime katılımını engellemiş ve Belediyeyi “Ahbap-Çavuş” ilişkileriyle yönetmeye başlamıştır. Ayrıca, seçilmiş Meclis üyeleri dahi kararlara dahil edilmeden, sadece alınan kararlar bildirilmiştir. Bu durum, vaat edilen ‘Demokratik’ anlayışla tamamen çelişmektedir.
7) Rezerv Uygulamaları ve İkiyüzlülük:
Halka açık, bilimsel metodlarla yerel paydaşlarla insan ve doğa dostu birlikte bir şehir inşa etmeyi savunduk. Rezerv uygulamalarının da bu değerler doğrultusunda tartışılmasını istedik.
Rezerv uygulamalarına karşı mitinglerde ‘Rezerve Hayır’ diye bağıranlar, özel ortamlarda ‘Rezerve Evet’ diyerek ikiyüzlü bir politika izlemiş ve süreci toplum yararına yönetememenin sorumluluğunu ittifaka yükleyerek karalamaya soyunmuşlardır.
8) Beton Santrali ve Çıkar İlişkileri:
Samandağ Halkının sağlığını önceliklendiren bir Belediyecilik anlayışına dair belirlediğimiz ilkeler yok sayılmış ve Halkın tepkisini çeken beton santraliyle ilgili pazarlıklar yapılmıştır.
Beton santrali ruhsatına karşılık Belediyeye kepçe bağışlanması gibi bir çıkar ilişkisi, Halkın iradesine karşı yapılmıştır.
9) İcra Takibi ve Ekonomik Sıkıntılar:
Deprem yaşamış bir şehirde Halkın boğuştuğu ekonomik zorluklar yetmiyormuş gibi Emrah Karaçay ve Samandağ Belediyesi yönetimi vatandaştan icra takibi yoluyla tahsilat yapmaktadır.
Sol söylemlerle ve Halkçı yönetim iddiasıyla iktidara gelen Belediye yönetimi bu uygulamalarıyla gerici partilerle yönetilen Belediyelerden bile daha geri bir tavır almaktadır.
10) İttifakın Dağılması ve Rantçı Yaklaşımlar:
Emrah Karaçay ve yönetimi seçim kazanılmasından sonra ittifakı dağıtmak için elinden geleni yapmıştır.
İttifakın karşı çıktığı ve Halkın tepkisini çeken kararlar ittifakın kararı gibi lanse edilerek ittifak Hedef haline getirilmeye çalışılmıştır.
Bir yıl boyunca ittifakın önerileri ve eleştirileri görmezden gelinmiş, ittifak dışlanmaya çalışılmış ve etkileşim kanalları kapatılmıştır.
Sonuç olarak Emrah Karaçay ve yönetimi onu iktidara taşıyan değerlerden, dinamiklerden ve Halkın gerçekliğinden kopmuştur.
Belediye yönetimi, eski yönetim kadroları, sermaye grupları ve merkezi iktidarın bürokratik bir aracı haline dönüşmüştür.
Bu durum bizler açısından ittifakı sürdürülebilir olmaktan çıkarmıştır. İttifak olarak yola çıktığımız dönemde, yolda bulunan rantçı kodamanları tercih eden bir siyaset anlayışı, Samandağ Halkına ne gibi bir katkı sağlayacaktır? Bu soruyu Halkımızın takdirine bırakıyoruz.
Ayrılık gerekçelerimizi daha birçok maddede sıralayabiliriz. Gerekli açıklamaları ilerleyen günlerde yapmaya devam edeceğiz.
Halka verdiğimiz sözler doğrultusunda, sağ anlayışa ve sağa sapmış olanlara karşı mücadelemizi hayatın her alanında sürdüreceğiz. “
